Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tescilli Marka”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalının "galletta & creperie" ibaresiyle krep satışı yapmasının davacının "creperie" ibareli tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tescilli markasının hükümsüzlük kararı olmadığı sürece hukuki koruma sağladığı, davalı kullanımının 556 sayılı KHK'nin 12. maddesindeki dürüst kullanım sınırlarını aşan ve marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı şirketin tescilli "FLAT" markasının izinsiz kullanılması nedeniyle açılan marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet davasında, davalı tarafından açılan marka hükümsüzlük davasının sonucunun esas davanın sonucuna etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme, davalı tarafından açılan marka hükümsüzlük davasının kesinleşmesi ve sonucuna göre davaya etkisinin değerlendirilmesi gerektiği yönündeki bozma kararına uymayarak hüküm kurması üzerine, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle temyiz incelemesinin Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda şirketçe işletilen hastanenin başhekimi olan kişinin, davacıya ait tescilli marka ile iltibas yaratan marka ve logoyu kullanması nedeniyle marka hakkına tecavüzden sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin yönetim kurulu üyesi ve hastanenin başhekimi olan kişinin, davacıya ait tescilli marka ile iltibas yaratan marka ve logoyu, davalı şirketten bağımsız olarak kullandığının tespit edilmesi ve bu durumun 556 sayılı KHK'nın 9. ve 61. maddeleri anlamında marka hakkına tecavüz oluşturması nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı üniversitenin, davalı şirketin ticari unvanında bulunan ve davacının tescilli markasıyla aynı olan ibarenin, davalının unvanından çıkarılması talebinin hukuki dayanağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı üniversitenin marka tescilinden önce başlayan isim kullanımının tescilsiz marka hakkı olarak değerlendirilmesi, davalı şirketin ticari unvanının davacı üniversitenin tescilli ve tescilsiz markasıyla aynı olması nedeniyle iltibas yaratması ve haksız rekabete yol açması, ayrıca davalının ticari unvanını sonradan tescil ettirmiş olması gözetilerek, davalı şirketin ticari unvanındaki ilgili ibarenin çıkarılmasına karar veren yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tescilli bir markanın izinsiz kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle tescilli marka haklarının korunması için özel düzenlemeler getirildiği ve bu düzenlemelerin haksız rekabet hükümlerini de kapsadığı, dolayısıyla tescilli marka ihlallerinde kümülatif korumanın uygulanmasının hukuki dayanağının kalmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin marka hakkına tecavüz iddiasının reddine ilişkin kararının onanmasına, haksız rekabetin tespitine ilişkin kısmının ise düzeltilerek kararın onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının marka kullanımlarının davacının tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle tescilli markaların haksız rekabet hükümleriyle kümülatif olarak korunamayacağı, yalnızca özel kanun hükümlerinin uygulanmasının yeterli olduğu ve davalı kullanımlarının marka hakkına tecavüz oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının haksız rekabete ilişkin hükümleri içeren kısımları düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının tescilli markasının, davacının tescilli markası ile iltibas oluşturarak hükümsüzlüğüne neden olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının bir bütün halinde değerlendirildiğinde karıştırılma ihtimali bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı siyasi partinin kısaltılmış adının ve kullandığı "...", ibaresinin davacının tescilli markası olan "..." ile benzerlik teşkil ederek marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı siyasi partinin kullandığı kısaltmanın ve "...", ibaresinin davacının tescilli markası olan "..." ile karıştırılma ihtimalinin düşük olduğu, siyasi parti ve ticari marka kullanım alanlarının farklılığı, hedef kitlelerin farklılığı ve davalının kullanımının haksız rekabet unsurlarını taşımadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının kullandığı "Y.Ç.S + Şekil" ibaresinin, davacının tescilli "Ö.Ç.S + Şekil" markasına tecavüz ve haksız rekabete yol açıp açmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kullandığı işaretin davacının markasıyla karıştırılma ihtimali taşıdığı, davalının markayı haklı sebeple kullandığına dair delil sunmadığı ve davalının kötü niyetli olduğunun anlaşıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu onama kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın 5 yıllık süre içinde kullanılmadığı iddiasıyla kısmi iptaline ilişkin dava.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, kullanılmama nedeniyle marka iptal davasında ispat yükü kendisinde olmasına rağmen, usulüne uygun tebligatlara rağmen cevap vermemesi ve markayı kullandığına dair herhangi bir delil sunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin marka iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacıların tescilli markası olan "..." ibaresini kullanmasının marka hakkına ve ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıların "..." ibareli tescilli markasını kullanmasının ortalama tüketici nezdinde iltibasa yol açacak nitelikte olduğu ve haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek, davalı aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından tescilli bir markaya benzerliği nedeniyle davalı şirketin marka başvurusuna itiraz edilmesi üzerine, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı ve iltibas koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddetmesi ve bölge adliye mahkemesinin de bu kararı onaması usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.