Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Uzman Görüşü”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından sunulan uzman görüşünün ve dava dilekçesinde belirtilen ücret miktarlarının mahkemece değerlendirilmesinde hukuka uygunluk bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan uzman görüşünün taraf beyanı niteliğinde olup, içeriğindeki vakıaların davacı açısından bağlayıcı olması ve dava dilekçesinde belirtilen ücret miktarlarının aşılarak hesaplama yapılması vakıa aşımı niteliğinde olması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin kıdem, ihbar, fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin ve bayram ücreti alacaklarından dolayı açtığı alacak davasında, mahkemece davacı tarafından sunulan uzman görüşünün bağlayıcı etkisinin değerlendirilip değerlendirilmediği ve davacı tarafından beyan edilen ücretlerin aşılarak hesaplama yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan uzman görüşünün, taraf beyanı niteliğinde olduğu ve içeriğindeki maddi olayların davacı yönünden bağlayıcı olması gerektiği, ayrıca davacının dava dilekçesinde belirttiği ücret miktarlarının aşılarak hesaplama yapılmasının vakıa aşımı niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili davasında, taşınmaza fiilen el atma tarihinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyada bulunan raporlar arasında taşınmaza el atılma tarihi konusunda çelişki bulunduğu ve bu çelişkinin giderilmesi için hava fotoğrafları ve uzman görüşü gibi delillerle denetime elverişli bir tespit yapılması gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, ortak çocuğun velayeti anneye verildikten sonra baba ile çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişkinin şekli ve süresinin uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilerek, idrak çağındaki çocuğun görüşünün uzmanlarca sorulması, anne ve babanın beyanlarının uzmanlar tarafından tespiti ile kişisel ilişki kurulması konusunda; psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzmanlardan ortak çocuğun baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte heyet raporu alınması ve tüm deliller, tarafların bu husustaki iddia ve savunmaları da irdelenip, dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek kişisel ilişkinin şekli ve süresi hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilerek hüküm kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında velayetin düzenlenmesi hususunda karar verilmemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yararı ve menfaatinin gözetilmesi ve velayetin düzenlenmesinde Aile Mahkemesi bünyesindeki uzmanlardan rapor alınması, tarafların ve çocuğun durumlarının değerlendirilmesi gerektiği hükümleri gözetilerek, velayet hakkında karar verilmemesi nedeniyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi ve iştirak nafakası davalarında, bölge adliye mahkemesinin kararının temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin iştirak nafakasına ilişkin kararı temyiz edilemeyecek miktarda olması nedeniyle reddedilmiş, çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi yönünden ise annenin kabulü ve uzman raporu da gözetilerek, kişisel ilişkinin başlangıç gününün cuma yerine cumartesi olarak düzeltilmesi suretiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocukla kişisel ilişki kurulması davasında, ilk derece mahkemesinin davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince, mahkemenin uzman görüşü alması, çocuğu dinlemesi ve tüm delilleri değerlendirerek karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, idrak çağındaki çocuğun velayeti anneye verildikten sonra babayla kişisel ilişki kurulup kurulmayacağı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yüksek yararı ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 12. maddesi gereğince, idrak çağındaki çocuğun babasıyla kişisel ilişki kurulması hususunda görüşünün alınması ve uzman görüşüne başvurulması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında ortak çocuğun velayetinin kime verileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince, çocuğun yaşı itibariyle anne bakımına muhtaç olsa da yargılama sürecinde baba yanında kalması, alıştığı ortam ve uzman görüşü gibi hususlar değerlendirilerek, velayet hususunda uzman heyet raporu alınması ve tüm delillerin tekrar değerlendirilmesi için karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ayrılık davasında ortak çocuğun velayetinin kimde olacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, idrak çağındaki çocuğun velayeti hususunda çocuğun görüşünü bizzat dinlemeyerek ve uzman görüşü almaksızın karar vermesi, çocuğun üstün yararı ilkesine aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında velayeti annede olan müşterek çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yaşı, toplanan deliller, uzman raporları ve çocuğun menfaati gözetilerek baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir durumun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocuğun mutat meskeni olan Belçika'ya iadesi talebinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun iadesi halinde fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz kalıp kalmayacağı hususunda uzman görüşü alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.