Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yol Vasfı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin mülkiyetinin kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının imar ve ihya faaliyetleri sonucu kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz bölümleri üzerindeki mülkiyet hakkını kazandığı, ancak Hazine adına tescile karar verilen kısmın yol vasfında olup tescil harici bırakılması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu yol olarak tespit edilen alanın davacıya ait olup olmadığına ve tescilinin yapılıp yapılmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değeri, HMK'nın 341/2. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının altında kaldığından ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, kadastro çalışmaları neticesinde tespit harici bırakılan ve kadastro tutanağı düzenlenmemiş taşınmazların tesciline ilişkin davalarda uygulanmaması gözetilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazı reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacı lehine hükmedilen yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğinin kimde olduğunun tespiti ve yasal hasım sorunu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, çekişmeli taşınmazın zilyetliğinin tespitinde eksik araştırma yapıldığı, köy tüzel kişiliğinin davaya dahil edilmesi gerektiği, taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğu ve usulüne uygun senetsiz araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, kadastro harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescil edilip edilemeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın davacı tarafından uzun süredir zilyetlikle kullanıldığı, hava fotoğraflarıyla sabit bir bütünlük arz ettiği ve yol vasfında olmadığı gözetilerek Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkemenin davacı lehine tapu tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı adına tesciline karar verilen yol vasfındaki taşınmazların değeri nedeniyle temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine adına kayıtlı yol vasfındaki taşınmazların dava tarihindeki değeri temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. ve 366. maddeleri uyarınca davalı Hazine temsilcisinin temyiz isteminin değerden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı tapu kaydı talebi üzerine, taşınmazın zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın yol vasfında olup olmadığı, davacı ve asli müdahilin zilyetliğinin niteliği, başlangıç tarihi ve nasıl devam ettiği gibi hususlarda yeterli araştırma yapılmadan ve taşınmazın eski ve yeni durumunu gösterir uydu fotoğrafları incelenmeden hüküm kurulması doğru görülmeyerek, eksik incelemeyle hüküm kurulması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın davacı tarafından tapu kaydı ve zilyetlik iddiasına dayanarak kendi parseline eklenmesi istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı yanın dayanağı olan tapu kaydının tüm geldi ve gittileri ile getirtilmemesi, başka taşınmazlara revizyon görüp görmediğinin belirlenmemesi, tapu kaydının davacılarla irsi ya da akdi ilişkisi ve geçerliliğinin tartışılmaması, çekişmeli taşınmazın kim tarafından ve ne suretle zilyet edildiğinin kesin olarak belirlenmemesi, uyuşmazlığın çözümüne etkili olmayan hava fotoğrafı uygulaması ile yetinilmesi, komşu parsellerin kadastro tespit tutanak ve dayanaklarının dosya arasına alınmaması ve TMK'nın 713/4-5. maddesinde belirtilen gerekli ilanlar yaptırılmadan karar verilmesi nedeniyle eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydına dayalı olarak, kadastro paftasında yol olarak bırakılan taşınmazın tapuya tescili talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce aynı taraflar arasında aynı konu ve sebeple açılan davanın kesin hüküm oluşturması ve mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve terkin davasında, davaya konu taşınmazın tamamının veya bir bölümünün kamulaştırma haritası kapsamında kalıp kalmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın mevcut niteliği ve kamu malı niteliğinde olup olmadığı belirlenmeden, gerekli incelemeler yapılmadan ve dosyadaki tüm deliller değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tesis kadastrosu öncesi kamulaştırılan taşınmazın davalılar adına tespit edilmesi nedeniyle açılan tapu kaydının iptali ve yol olarak terkini davasında, davalılar tarafından ileri sürülen hak düşürücü süre itirazının geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın fiilen yol olarak kullanıldığı ve kamulaştırma haritası kapsamında kaldığı tespit edildiğinden, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda kayıtlı olmayan ve kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan bir taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla açılan tescil davasının kabulü üzerine yapılan temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın keşif, bilirkişi raporları ve tanık beyanları ile kadimden beri genel yol olarak kullanıldığı, dolayısıyla davacı tarafından zilyetlikle iktisap edilemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu oluşan yol olarak belirlenen ve tescil harici bırakılan taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu ve zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, kazandırıcı zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı, taşınmazın yol niteliğinde olup olmadığı gibi hususları yeterince araştırmadan ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi ile 4721 sayılı TMK'nın 713/5. maddesindeki usuli şartları yerine getirmeden hüküm kurması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.