Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çıkar Birliği”
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, buna bağlı olarak manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının evlilik birliğini devam ettirme niyeti olmadan maddi çıkar amacıyla evlendiği, evlendikten kısa süre sonra evi terk ettiği ve eşinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde davranışlarda bulunduğu, buna karşılık erkeğin ise kadına hakaret edip evi terk etmesine sebep olduğu değerlendirilerek kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğuna ve bu nedenle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin ise manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanması nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı şirketin vekil ile çıkar birliği içinde olup olmadığı ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin vekil ile çıkar birliği içinde olmadığı ve tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verildiği, ancak davalı vekilinin vekalet ücreti talebinde bulunduğu gözetilerek, HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalı şirket lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının maddi çıkar amacıyla evlendiği ve evlilik birliğini devam ettirme amacı bulunmadığına dair delillerin bulunması, erkeğin evden kovma kusurunun kesinleşmiş olması ve kadının evlilik birliğine aykırı davranışlarının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması gözetilerek, kadının ağır kusurlu olduğuna ve bu nedenle erkeğe manevi tazminat ödenmesi gerektiğine, kadının ise yoksulluk nafakasına hak kazanamayacağına karar verilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekilin vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığına ve buna bağlı olarak tapu iptal ve tescil davasının akıbetine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, davalıların çıkar birliği içerisinde hareket ettikleri ve taşınmazın gerçek bedeli ile satış bedeli arasında büyük fark bulunması nedeniyle davalıların iyiniyetli olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazı devralan kişinin iyiniyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ancak taşınmazı devralan kişinin diğer davalı ile çıkar ve iş birliği içerisinde hareket ettiğinin ispatlanamaması ve iyiniyetli olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davalı lehine verdiği tapu iptali ve tescil kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kadının evlilik birliğini temelinden sarsacak şekilde kusurlu davranıp davranmadığına ve boşanmaya sebep olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının evlendikten kısa süre sonra evi terk etmesi, ailesinin benzer evlilikler yaptığına dair tanık beyanları ve ceza dosyasındaki ifadeler birlikte değerlendirilerek davalı kadının evliliği maddi çıkar sağlamak amacıyla yaptığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sonucuna varılarak, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın satış ve dava tarihi itibariyle rayiç değerinin tespiti ve davalı şirketin iyiniyetli olup olmadığının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığına dair davacı tanık beyanları ve davalı şirketin satış bedelini ödediğine dair sunduğu yetersiz deliller değerlendirilerek, taşınmazın gerçek rayiç değerinin uzman bilirkişi heyeti marifetiyle tespit edilmesi ve davalı şirketin vekili ile çıkar birliği içinde olup olmadığının araştırılması gerektiğinden, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile yetkilendirilen kişinin taşınmazı vekalet verenin onayı olmadan düşük bedelle üçüncü kişiye devretmesi sebebiyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekalet verenin haklı menfaatlerini gözetmeyerek sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve taşınmazı devralan üçüncü kişinin de vekil ile çıkar birliği içinde olduğunun anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptaline ve tescile karar veren direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin vekaletname ile yaptığı satış işleminin vekalet görevinin kötüye kullanılması olup olmadığı ve sonradan yapılan devir işlemlerinde iyiniyetin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, taşınmazların gerçek değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunduğu ve ödemelerin belgelendirilemediği, davalının vekille çıkar birliği içinde olduğu hususları göz önünde bulundurularak son kayıt malikinin iyiniyetli olup olmadığına dair araştırmanın yapılmamış olması nedeniyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin, vekaletname ile kendisine satış yetkisi verilen taşınmazı, iş ortağına düşük bir bedelle satması nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, alıcının iyiniyetli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin taşınmazı iş ortağına düşük bir bedelle satması, satış bedelini vekil edene ödememesi ve alıcının vekil ile çıkar birliği içinde olması, alıcının kötü niyetli olduğunu gösterdiğinden, vekalet görevinin kötüye kullanılması sebebiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının fazla çalışma yaptığının ispatlanıp ispatlanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai iddiasını destekleyecek yeterli ve inandırıcı delil sunamadığı, tek tanık beyanının ise tek başına yeterli olmadığı ve tanığın davacı ile çıkar birliği içerisinde olduğunun anlaşıldığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle düşük bedelle satılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili isteminin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekalet görevini kötüye kullanarak davacının iradesine aykırı şekilde taşınmazı düşük bedelle sattığı, alıcının da taşınmazın davacıya ait olduğunu bildiği ve vekil ile çıkar birliği içinde hareket ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.