Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ölümün Tespiti”
- Uyuşmazlık: Hizmet tespit davası sonucu tespit edilen sürelerle ölüm aylığına hak kazanılması halinde, aylık başlangıç tarihinin hizmet tespit kararının kesinleşme tarihi mi yoksa sigortalının ölüm tarihi mi olacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespit davalarının, gerçekte var olan ancak kayıtlara geçmemiş hizmetlerin tespitine yönelik olumlu tespit davaları olduğu, bu nedenle tespit edilen hizmetlerin ait oldukları tarihte geçmiş sayılması ve ölüm aylığı başlangıç tarihi için sigortalının ölüm tarihinin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıların murisinin ölüm tarihinin tespiti ve nüfus kayıtlarındaki ölüm tarihine ilişkin kaydın iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin 1943 yılında hayatta olduğuna dair resmi belge ve kayıtların mevcut olması, murisin 1951 yılında taşınmaz teslim aldığına ve 1957 yılında boşandığına dair kayıtların bulunması ve bu durumun resmi kayıtlara uygun düşmeyen tanık beyanlarına itibar edilmesini engellemesi gözetilerek, mahkemenin ölüm tarihini 05.10.1962 olarak tespit etmesi ve nüfus kayıtlarındaki 00.00.1943 tarihli ölüm kaydının iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığına hak kazanıldığının tespiti davasında, davacının hizmet süresinin tespitine ilişkin davanın kesinleşmemiş olmasının hukuki yarar şartını etkileyip etkilemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hizmet süresinin tespiti davasının devam etmesinin, ölüm aylığına hak kazanıldığının tespiti davası açmasındaki hukuki yararını ortadan kaldırmadığı, hizmet tespiti davasının sonucunun ölüm aylığı davası için bekletici mesele yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölüm tespiti ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasında, tespit ve kayıtların düzeltilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçı olabilecek ve bilgisi olduğu belirtilen iki kişinin dinlenilmesi talebinin reddedilerek tanıkların dinlenilmeden ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm tesis edilmesi doğru bulunmayarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Murisin ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadığının tespiti istemiyle açılan tespit davasında, yerel mahkemenin davacının ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespiti talebini reddetmesi üzerine istinaf yoluna başvurulup, direnme kararı verilmesi nedeniyle uyuşmazlık Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na taşınmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı murisinin Bağ-Kur’a tescilinin bulunmaması, prim ödememiş olması, ölüm aylığı bağlanması için Kuruma talepte bulunulmamış olması ve ret kararı verilmemiş olması gibi hususlar gözetilerek, davacının ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine ilişkin talebin reddine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mahkemece, nüfusa kaydedilmeden önce ölmüş bir kişinin ölüm tarihinin tespit edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişinin nüfusa tescil tarihinden önce ölmüş olduğunun tespitine karar verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması ve ölüm tutanağı olmadan doğumdan önceki bir ölümün tespit edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında ölmüş kişiler adına tespit edilen taşınmazlar üzerinde davacının 20 yıllık zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro sırasında ölmüş fakat mirasçıları tespit edilemeyen kişiler adına tescil edilen taşınmazlarda, kayıt malikinin mirasçılar olduğu ve bu durumda davacının 20 yıllık zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın sigortasız geçen çalışma sürelerinin tespitine yönelik hak sahiplerince açılan davada, hak düşürücü sürenin başlangıcının miras bırakanın ölüm tarihi mi yoksa hizmetin geçtiği yılın sonu mu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalının vefatı halinde mirasçıları tarafından açılan hizmet tespiti davalarında hak düşürücü sürenin, hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren başlayacağı ve mirasçılar için ayrı bir hak düşürücü süresinin öngörülmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin ölümü üzerine açılan boşanma davasında, sağ kalan eşin kusurunun tespiti dışında mirasçılık hakkına ve ölüme bağlı tasarruflara etki edecek bir hüküm kurulup kurulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 181. maddesi gereğince, eşlerden birinin ölümü halinde boşanma davasının devam etmesi ve sağ kalan eşin kusurunun tespit edilebileceği, ancak bunun mirasçılık hakkı ve ölüme bağlı tasarruflar üzerinde doğrudan bir etkisinin olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hayat sigortası poliçesi kapsamında, sigortalının vefatı üzerine lehtarların talep ettiği vefat tazminatının, sigortalının poliçe öncesi sağlık durumunu eksik beyan etmesi nedeniyle ödenmemesi üzerine açılan tazminat davasında, vefat ile beyan edilmeyen hastalık arasında illiyet bağı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunun kendi içinde çelişkili olduğu, sigortalının ölümü ile beyan edilmeyen hastalıklar arasında illiyet bağının olup olmadığı konusunda kesin bir sonuca varılamadığı, bu nedenle eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.