Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üç Yıllık Süre”
- Uyuşmazlık: Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesine dayalı boşanma davasında, reddedilen önceki boşanma davası kararının kesinleşmesinden sonraki üç yıllık süre içinde ortak hayatın yeniden kurulmadığının ispat yükünün kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesinde düzenlenen boşanma koşullarından "ortak hayatın yeniden kurulmadığı" olgusunun ispat yükünün, bu olguya dayanarak boşanma talebinde bulunan davacıya ait olduğu, davalının davaya cevap vermemiş olmasının bu ispat yükünü değiştirmeyeceği, davacının da bu konuda delil sunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra satılan taşınmazlar sebebiyle açılan davanın tazminat davası niteliğinde olup olmadığı ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların mülkiyet hakkına dayalı taleplerinin kadastro kanununda öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçmesiyle ortadan kalktığı, dolayısıyla taşınmazların satışından kaynaklı sebepsiz zenginleşme iddiasının da dayanaktan yoksun kaldığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının talebinin davalıya yapılan iki ayrı pay satışını kapsayıp kapsamadığı, davalının ilk pay satışı sebebiyle paydaş haline gelip gelmediği ve ilk pay satışı bakımından davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı ile diğer davalıya yapılan pay devrinin gerçek bir satış olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde yalnızca ikinci pay satışına yönelik önalım talebinde bulunduğu, ilk pay satışına ilişkin bir talep içermediği ve davalının ilk pay satışı ile taşınmazda paydaş haline geldiği gözetilerek, davalı yönünden direnme kararı bozulmuş; diğer davalıya yapılan pay devrinin ise gerçek bir satış olmadığı, payın iadesi niteliğinde olduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fiili ayrılığa dayalı boşanma davasında, daha önceki boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra açılan ve feragatle sonuçlanan davanın, üç yıllık ayrılık süresinin hesaplanmasında dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, reddedilen ilk boşanma davasına dayanarak açtığı ve sonradan feragat ettiği davanın, 4721 sayılı Kanun'un 166. maddesinin son fıkrası uyarınca dava açma hakkından vazgeçtiği anlamına geldiği ve feragat tarihinden itibaren dava tarihine kadar üç yıllık fiili ayrılık süresi geçmediği gözetilerek, boşanmaya karar verilmesi hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anonim şirkette, esas sözleşmeyle yönetim kurulu başkanının genel kurul tarafından seçilmesinin öngörüldüğü durumda, başkanın görev süresinin Türk Ticaret Kanunu'nun 366/1. maddesinde belirtilen bir yıllık süreyle sınırlanıp sınırlanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Ticaret Kanunu'nun 366/1. maddesinin, yönetim kurulu başkanının her yıl yönetim kurulu tarafından seçileceğini düzenleyen hükmünün emredici nitelikte olduğu, ancak esas sözleşmeyle başkanın genel kurul tarafından seçilmesinin öngörülmesinin kanundan sapmaya açıkça izin verildiği hallerden olduğu, bu durumda genel kurulun başkanın görev süresini üç yıla kadar belirleyebileceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2015-2016 dönemine ait irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, idarenin sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre belirlediği bedelin hakkaniyete uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İdarece belirlenen irtifak hakkı bedelinin, sözleşme ve Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümleri birlikte değerlendirilerek, dürüstlük kuralı ve hakkaniyet ilkeleri gözetilerek belirlenecek üst sınırın altında olması gerektiği, mahkemece bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki payın satışında, yasal önalım (şuf’a) hakkının kullanılması için öngörülen dava açma süresinin başlangıcının ne zaman olduğu ve bu sürenin somut olayda aşılıp aşılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK m.733 hükmü gereğince yasal önalım hakkının kullanılması için öngörülen üç aylık dava açma süresinin, satışın hak sahibine noter aracılığıyla bildirildiği tarihten itibaren başlayacağı ve hak sahibinin satışı başka bir şekilde öğrenmesinin bu süreyi başlatmayacağı, davada noterden gönderilen ihtarname ile satışı öğrendiğini ve şuf’a hakkını kullanacağını bildiren davacının bu bildiriminin yasanın aradığı anlamda bir bildirim olmadığı, bu nedenle dava açma süresinin başlamadığı ve iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılması nedeniyle davanın süresinde açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında daha önce görülen boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra üç yıllık süre geçmesine ve ortak hayatın yeniden kurulmamasına rağmen, yerel mahkemenin, TMK 166/son maddesi koşulları oluşmadığı gerekçesiyle boşanma talebini reddetmesi nedeniyle uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların daha önceki boşanma davasının kesinleşmesinden sonra üç yıllık sürenin geçtiği ve bu süre içerisinde ortak hayatın yeniden kurulmadığı, taraf beyanları ve dosya kapsamına göre sabit olduğundan, TMK 166/son maddesi koşulları oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra açılan yeni boşanma davasında, eşlerin kusur durumu ve davanın sonucuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ilk boşanma davalarının reddine dair kararın kesinleşmesinden sonra üç yıldan fazla süredir ayrı yaşamaları ve bu süre zarfında evlilik birliğinin yeniden kurulamaması, ayrıca ilk boşanma davasında tarafların eşit kusurlu sayılmaları nedeniyle, kadının açtığı boşanma davasının da kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin fiili ayrılık nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında daha önce açılan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıllık sürenin geçmiş olması ve bu süre zarfında ortak hayatın yeniden kurulamamış olması, davacının bu süreçte evlilik dışı iki çocuğunun dünyaya gelmesi ve tarafların birlikte yaşamalarının hayatın olağan akışına uygun olmaması hususları gözetilerek, 4721 sayılı Kanun'un 166. maddesinin dördüncü fıkrası şartlarının oluştuğu gerekçesiyle boşanma hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir payın satışı halinde, yasal önalım (şuf’a) hakkının kullanılması için öngörülen sürelerin başlangıcına esas alınacak tarihin belirlenmesi ve davanın yasal sürede açılıp açılmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK m.733 hükmü uyarınca yasal önalım hakkının kullanılması için öngörülen üç aylık sürenin, satışın hak sahibine alıcı veya satıcı tarafından noter aracılığı ile bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, davacının bizzat kendisinin alıcılara gönderdiği ihtarname ile satışı öğrendiğini bildirmesinin ve önalım hakkını kullanacağını beyan etmesinin yasanın aradığı anlamda bir bildirim niteliğinde olmadığı ve bu nedenle dava açma süresinin başlamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve dosyanın işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.