Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“ÜFE Artış Oranı”
- Uyuşmazlık: Konut satışında taksit artış oranının belirlenmesinde hangi endeksin esas alınması gerektiği ve davalı TOKİ'nin yaptığı hesaplamanın doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taksit artış oranının hesabında memur maaş artış oranının ek ödemeler dahil edilerek değerlendirilmesi ve bu durumda TÜFE veya ÜFE oranlarından düşük olanın esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin davacıları haklı bulan kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yenilenen kira döneminde, kira sözleşmesinde kararlaştırılan yüzde 40'lık artış oranının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların serbest iradeleriyle kararlaştırdıkları kira sözleşmesindeki artışa ilişkin hükümlerin geçerli olduğu ve 6098 sayılı TBK'nın 344. maddesinin, dava konusu kira dönemi yeni yasanın yürürlüğünden önceki bir döneme ilişkin olduğu için uygulanamayacağı gözetilerek, kira sözleşmesinde belirlenen yüzde 40'lık artış oranının uygulanması gerektiğine ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarına uygulanacak yıllık artış oranının ne olacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının dava dilekçesinde talep ettiği nafakalara her yıl TEFE/TÜFE ortalamasına göre artış uygulanması talebi karşısında mahkemenin ÜFE oranında artışa hükmetmesi usul hukukuna aykırı olmakla birlikte, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen iştirak nafakasına yıllık artış oranı uygulanıp uygulanmayacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, iştirak nafakasına hükmedilirken talep halinde ÜFE oranları üzerinden yıllık artış oranı belirlenmesi gerektiği, ancak mahkemenin bu hususta bir karar vermemesinin isabetsiz olduğu gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca, kararı düzelterek onamıştır. - Uyuşmazlık: Kira ilişkisinden doğan uyuşmazlığa ilişkin tahkim yargılamasında verilen hakem kararının iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Kiralananın vasfının ve buna bağlı olarak kira sözleşmesinin türünün belirlenmesi suretiyle uyuşmazlığın tahkime elverişli olup olmadığının tespiti gerekirken, mahkemece eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakasının yıllık artış oranının TÜFE mi yoksa ÜFE mi olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taleple bağlılık ilkesi gereği, kadının karşı dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının yıllık TÜFE oranında artırılmasını talep etmiş olması ve mahkemenin bu talebi aşarak ÜFE oranında artışa karar vermesinin doğru olmaması gözetilerek, yerel mahkemenin nafakaya yıllık TÜFE oranında artış uygulanması yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında maddi tazminat miktarının ve nafaka artış oranının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Maddi tazminat miktarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusur dereceleri gözetilerek hakkaniyete uygun belirlenmemesi ve nafakalara uygulanan yıllık artış oranının mevcut ekonomik koşullar ve tarafların menfaat dengeleri dikkate alınarak TÜİK tarafından belirlenen TÜFE veya ÜFE oranları üzerinden belirlenmesi gerekirken yetersiz bir oranda artışa hükmedilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira bedelinin tespiti ve fazla ödenen kira bedelinin istirdadı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Daire, önceki bozma kararlarında kira artış oranının belirsiz olduğu ve davacının ÜFE oranında artışı kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve fazla ödenen kira bedelinin davacıya iadesine karar verilmesi gerektiği belirtildiğinden, mahkemenin bu hususlara uygun karar vermesi gözetilerek, davalının diğer temyiz itirazları reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde yer alan yıllık %40 kira artış hükmünün, yeni kira yılında da geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların serbest iradeleriyle kararlaştırdıkları kira sözleşmesindeki artış hükmünün, yeni Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki döneme ilişkin olması ve sözleşme serbestisi ilkesi gözetilerek, kira bedelinin sözleşmede belirlenen %40 oranında artırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davası, yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat ve nafaka artış oranının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, taraflar arasındaki kusur durumunu, sosyal ve ekonomik durumlarını ve nafakanın niteliğini değerlendirerek boşanmaya, yoksulluk nafakasına, maddi-manevi tazminata hükmetmiş, ancak nafaka artış oranının ÜFE yerine TÜFE olarak belirlenmesi nedeniyle karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk ve iştirak nafakasına uygulanacak artış oranının TÜFE mi yoksa ÜFE mi olması gerektiği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde nafakalara TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artış uygulanması gerektiği, ancak mahkemece TÜFE oranında artış hükmü kurulmasının hatalı olduğu gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltme yoluyla onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının başlangıç tarihi ve ÜFE artış oranının uygulanma tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yoksulluk ve iştirak nafakalarının, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren ödenebilir hale geldiği ve ÜFE artış oranının da kesinleşme tarihinden itibaren uygulanacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.