Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İhale Bedelinin Ödenmesi”
- Uyuşmazlık: Üst sınır ipoteğiyle teminat altına alınmış bir alacak için başlatılan icra takibinde, ipotekli taşınmazı alacağına mahsuben satın alan alacaklının, ihale bedeli ile ipotek sınırı arasındaki farkı ne zaman ödemesi gerektiği ve bu fark ödenmediğinde ihalenin düşürülüp düşürülemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK’nın 130. maddesi uyarınca ihale bedelinin peşin ödenmesi gerektiği, ancak ihaleye alacağına mahsuben katılan alacaklının İİK’nın 134/5. maddesi gereğince ihale bedelini derhal veya verilen süre içinde ödemek zorunda olmadığı, ancak somut olayda icra takibine konu ipotek alacağının üst sınır ipoteği olması ve taşınmaz üzerinde ipotek alacaklısının alacağından önce gelen bir haciz ve ipotek alacağının da bulunmaması nedeniyle icra müdürü tarafından sıra cetveli yapılmasının gerekmemesi ve icra müdürünün ihale tutanağında alacaklıya ihale bedelini yatırması için bir süre vermemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, İİK’nın 130. maddesi uyarınca ihale alıcısının ihale bedeli ile üst sınır arasındaki farkı derhal yatırması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının ihale bedelini ödemeyerek ihale şartnamesini ihlal etmesi nedeniyle davacı belediyenin uğradığı menfi zararın tespiti ve tazmini.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının ihale bedelini ödememesi nedeniyle davacı belediyenin ilk ihalede ikinci en yüksek teklifi verene satış yapma imkanını kaçırarak menfi zarara uğradığı kabul edilmiş ancak ikinci ihalenin ilk ihaleyle aynı koşullarda yapılmadığı, ödeme süresinin kısaltılması ve cezai şart eklenmesiyle ihale şartlarının ağırlaştırıldığı, bu nedenle iki ihale arasındaki farkın doğrudan tazminat olarak hükmedilemeyeceği, ikinci ihalenin ilk ihaleyle aynı koşullarda yapılması halinde elde edilebilecek muhtemel satış bedelinin tespiti gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhalenin feshini isteyebilecek ilgililerden olmayan şikâyetçiden, İcra ve İflas Kanunu'nun 134. maddesinin üç ve dördüncü fıkraları gereğince ihale bedeli üzerinden nispi harç alınıp alınmayacağı ve ihale bedelinin %5'i oranında teminat göstermesinin gerekip gerekmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan ilgililer dışında kalan kişilerin ihalenin feshini istemeleri halinde, kanunun 3. ve 4. fıkraları gereğince nispi harç ödemeleri ve teminat göstermeleri gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının ihale şartnamesinde belirtilen mercimek bedelini zamanında ödememesi sebebiyle, davacı idarenin sözleşmeyi feshederek hem ihale farkı hem de gecikme cezası istemesi üzerine doğan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin feshedilmesi halinde davacı idarenin, ifaya ek cezai şart niteliğindeki gecikme cezası ile birlikte ihale farkını talep edemeyeceği, davacının sözleşmeyi feshederek cezai şart olarak nitelendirilen kati teminat tutarını tahsil etmesi nedeniyle aynı sözleşmeye dayanarak ifaya ekli cezai şart talebinde bulunamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhalenin feshini talep eden borçlunun, taşınmazın muhammen bedelin üzerinde bir fiyata ihale edilmiş olması durumunda dahi fesih talebinde hukuki yararı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın muhammen bedelin üzerinde ihale edilmiş olsa dahi, ihalenin daha yüksek bir bedelle sonuçlanmasını engelleyen usulsüzlükler varsa borçlunun fesih talebinde hukuki yararının olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararı üzerine yeniden yargılamada, feshedilen ihale nedeniyle tazminatın nasıl hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi kararının, taşınmazın ihalenin fesih tarihi itibarıyla değerinden ihale bedelinin çıkarılmasıyla hesaplanan miktar üzerinden tazminat hesaplanması gerektiği şeklinde yorumlanması, mahkemenin bu hususu göz ardı ederek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırması ve buna göre hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhale yoluyla satın alınan taşınmazın ihalenin feshi nedeniyle davacıya iade edilen bedelin, davalı belediye tarafından ne zamandan itibaren işleyecek faiziyle ödenmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca, iyi niyetli zenginleşenin temerrüde düşürülmesi için bildirim gerektiği, davalı belediyenin ihalenin feshine dair kararın kesinleştiği tarihten itibaren değil, ödenen bedelin iadesi için gönderilen muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren temerrüde düşeceği gözetilerek, yerel mahkemenin işlemiş faizi hesapladığı başlangıç tarihinin hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhalenin feshi şikayetinde, pey süren ve İİK m. 134/3'te sayılan istisnai kişiler dışında kalan şikayetçilerden nispi harcın ve teminatın alınması ve eksik harç yatırılması halinde uygulanacak usulün ne olduğuna ilişkin hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhalenin feshi şikayetinde İİK'nın 134/3. maddesinde sayılan kişiler dışında kalanların ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve %5 teminat yatırmaları gerektiği, eksik harç yatırılması halinde Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca tamamlanması için süre verilmesi gerektiği, davayı yürüten mahkemenin öncelikle harcı, ardından da teminatı tamamlatması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhale yoluyla satın alınan taşınmazların tapuda devrinin yapılmaması sebebiyle açılan tazminat davasında, başlatılan icra takibinde, davacının talep ettiği rayiç bedelin işlemiş faizi de içerip içermediği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinin dayanağı olan talepnamede davacının sadece taşınmazların rayiç bedelini talep ettiği, işlemiş faize ilişkin bir talebinin bulunmadığı, itirazın iptali davasında mahkemenin icra takibindeki taleple bağlı olduğu ve HUMK 74. maddesi uyarınca talepten fazlasına hükmedilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa isnat edilen eylemin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığına ve buna bağlı olarak dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte dilekçelerle açtığı davalar neticesinde verilen mahkeme ve Yargıtay ilamlarının da içerik itibarıyla sahte kabul edilmesi ve bu eylemlerinin zincirleme suç oluşturması gözetilerek, sanık hakkında kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması usul ve kanuna uygun bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra memurunun kusurlu işlemi nedeniyle iptal edilen ihalede davacının ödediği bedelin faiziyle birlikte tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra memurunun kusurlu eylemi nedeniyle davacının zarara uğradığı, davalı Adalet Bakanlığı'nın sorumluluğunun bulunduğu, ancak faiz başlangıç tarihinin dava tarihi değil, ihale bedelinin ödendiği tarih olması gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.