Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İmzalama Yetkisi”
- Uyuşmazlık: Kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararların, toplantı tutanağının sadece divan heyeti tarafından imzalanması nedeniyle iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplantıya katılan kat maliklerinin hazır bulunanlar listesini imzalaması, kararların ayrı bir kağıda yazılıp divan kurulunca imzalanması ve bu karar tutanağının sonradan karar defterine geçirilmesi ve hangi kat malikinin hangi karara karşı oy kullandığının belirtilmesi halinde, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 32. maddesinin 4. fıkrasına aykırılık teşkil etmeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesine dayalı alacak davasında, davalı yüklenicinin sözleşme konusu hizmeti ifa edip etmediği ve sözleşmenin geçerli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan hizmeti ifa ettiğine dair denetime elverişli bilirkişi raporu bulunduğu, yetkisiz temsilci tarafından imzalanmış olsa dahi sözleşmeye davalı tarafından icazet verildiği ve davacının tapu değil, bedel talebinde bulunarak seçimlik hakkını kullandığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket yetkilisinin sözlü yetkilendirmesiyle, yetkisi bulunmayan babasının şirket adına düzenlediği çek nedeniyle şirketin sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket yetkilisinin, babasına sözlü olarak çek imzalama yetkisi verdiği ve babasının daha önce de şirket adına çek düzenlediği hususları gözetilerek, bu durumun taraflar arasında teamül haline geldiği ve üçüncü kişiler karşısında şirketi bağlayacağı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesine ek protokol ile kiracıya yüklenen aidat borcunun ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davasında, protokolleri imzalayan kiracı çalışanlarının temsil yetkisinin bulunup bulunmadığı ve talep edilen giderlerin dava tarihi itibarıyla hüküm altına alınıp alınamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolde imza atan kiracı çalışanlarının temsil yetkisinin tespiti, yetkinin varlığı halinde dahi davalı tarafından kısmen ifa edilen protokole yapılan itirazın kötüniyet teşkil edip etmediğinin, yetkinin yokluğu halinde ise 04.04.2012 tarihli kira sözleşmesindeki kiracı yükümlülüklerine göre giderlerin talep edilip edilemeyeceğinin, ayrıca talep edilen giderlerin dava tarihi itibarıyla doğup doğmadığının ve hüküm altına alınabilir nitelikte olup olmadığının tespiti ve davalının itirazlarını karşılayan ek bir bilirkişi raporu alınması gerektiği hususları gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlunun yaptığı itirazın imzaya mı yoksa borca mı itiraz olarak nitelendirileceği ve buna bağlı olarak haksız çıkan taraf lehine tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun itirazının, vekaletname ile senet imzalama yetkisi bulunmayan kişi tarafından imzalandığının kabul edilmesi nedeniyle imzaya itiraz değil, borca itiraz olarak nitelendirilmesi gerektiği ve haksız çıkan taraf lehine tazminat hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı Kurum arasında görmeye yardımcı tıbbi malzemeler tip sözleşmesinin imzalanmamasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 103. maddesinde belirtilen sözleşme imzalanmasına engel teşkil eden koşulları taşıdığı gözetilerek, davacının muarazanın önlenmesi talebinin reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun, davacı eczacı ile protokol hükümlerine rağmen sözleşme imzalamayı reddetmesi üzerine açılan sözleşme imzalanması talebinin reddi işleminin iptali davasıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının devletin güvenliğine karşı suçlardan mahkumiyetinin, 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun'un 4. maddesi gereğince eczacılık yapmaya engel teşkil etmesi ve davalı kurumun sözleşme yapmamasına yönelik tasarrufunun yerinde olması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesine ek protokol ile yapılan ücret artışının geçerliliği ve işçinin ücret farkı alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin eki niteliğindeki protokol ile sözleşme hükümlerinin ileriye dönük olarak değiştirilebilmesinin mümkün bulunması ve protokolün imza yetkisi olan kişilerce imzalanmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdare ile şirket arasında imzalanan ve tahliye işlemlerinin ertelenmesini de içeren protokol hükümlerine uyulmaması sebebiyle idarenin sözleşmeyi feshetme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolün iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme niteliğinde olduğu ve davalı şirketin protokolde yer alan asli edimlerini yerine getirmediği gözetilerek, davacı idarenin sözleşmeyi feshetme hakkının bulunduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekaletnamede yer alan "poliçe imzalama" yetkisinin, bono düzenleme yetkisini de kapsayıp kapsamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede açıkça bono düzenleme yetkisi verilmediği ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu m.388/3 ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.504/3'te bono düzenleme yetkisinin açıkça verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı çalışanların özen borcuna aykırı davranışları nedeniyle uğradığı iddia edilen maddi zarardan davalı çalışanların sorumlu olup olmadığı ve davacı şirketin tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işçilerin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiklerinin ve davacı şirketin zararına neden olduklarının ispatlanamaması, davalıların kusurunun tespit edilememesi ve iddia edilen zararların davalı işçilerin kusurundan kaynaklanmadığının anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı emlak komisyoncusunun, davalı mülk sahibi ile yaptığı sözleşmeye dayanarak komisyon alacağı talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesinin geçerliliği için TBK m. 520 gereğince yazılı şekilde yapılması ve her iki tarafın imzasının bulunması şartının, davalı adına imza atan kişinin vekaletnamesinde taşınmazı kiraya verme yetkisi olmadığı gözetilerek, davalıyı bağlayıcı olmayan sözleşmeye dayanarak hüküm kuran istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.