Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İnşaat Ortaklığı”
- Uyuşmazlık: ... İnşaat ... Ortaklığında davacının pay oranının tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, hisse devrine dair protokolün ... ... Ortaklığı kuruluşundan önce imzalandığını iddia etse de, 13.01.2014 tarihli ortaklık sözleşmesi ile 14.01.2014 onay tarihli protokol hükümleri ve bu protokolün taraflarının davacı ile davalı ... şirketi olması gözetilerek, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığı oluşturan şirketler nezdinde çalışan davacının, iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle açtığı işe iade davasında, feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin miktarı ile hükmün hangi davalılar hakkında verileceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı adi ortaklığı oluşturan şirketlerin usulüne uygun davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandığı, feshin geçerli nedene dayanmadığı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin ilk karar tarihinde yürürlükte olan 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği, hükmün ise infazda tereddüt yaratmayacak şekilde davalı adi ortaklığı oluşturan şirketler aleyhine kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalılar arasında adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi talebiyle açılan davada, davacının ortaklık payını devrettiği iddiasıyla adi ortaklığın sona erip ermediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu ortaklık payını resmi bir devir sözleşmesi ile davalıya devrettiğinin tespit edilmesi ve bu devir ile adi ortaklığın sona erdiğinin anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ...Gayrımenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile taşeron firma arasında yapılan kaba inşaat işleri sözleşmesinin anahtar teslimi iş olup olmadığı ve davalının asıl işveren sıfatıyla işçilik alacaklarından sorumlu tutulup tutulmayacağı hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin asıl faaliyet alanının inşaat olmadığı ve kaba inşaat işinin tamamının değil sadece bir kısmının taşeronlara verildiği, işçilerin davalı şirketin işyeri sicil numarasına kayıt ettirilmesinin yasal zorunluluktan kaynaklandığı, dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin anahtar teslimi iş olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilerek, ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnşaat adi ortaklığının fesih ve tasfiyesi sürecinde, ortaklığın tasfiyesinin nasıl yapılacağı ve davacının alacağının olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taraflar arasında kurulan adi ortaklığın, Yargıtay'ın önceki bozma ilamında belirtilen yönteme uygun olarak tasfiye edilmesi gerekirken, davacının dava dilekçesinde sadece sözleşme gereğince alacaklı olduğunu ileri sürmesi ve taleple bağlılık ilkesi gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Adi ortaklıktan kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebinin reddine ve alacak isteminin kısmen kabulüne dair verilen kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Ortaklığa konu taşınmazların değerinin hesaplanması, yapılan masrafların tespiti ve ortaklığın tasfiyesi hususunda eksik inceleme yapıldığı ve bu hususların tasfiye memurları aracılığıyla tespit edilmesi gerektiği gözetilerek ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında adi ortaklık kapsamında yapılan inşaat işlerinde, davacı tarafından gerçekleştirilen giderlerin davalıdan tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, önceki bozma kararında belirtilen hususlara aykırı olarak, taraflar arasında adi ortaklığın varlığını kabul eden önceki kesinleşmiş yargılamada belirlenen imalat bedellerini ve davacının ödemelerini dikkate almadan, konusunda uzman olmayan bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine karar vermesi, usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Adi ortaklık sözleşmesinin fesih ve tasfiyesi talebiyle açılan davada, ortaklığın tasfiyesi için gerekli usulün izlenip izlenmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan tasfiye raporunun, adi ortaklığın tasfiyesinde gerekli aşamaları içermemesi ve yeterli denetime elverişli olmaması, ayrıca davalı tarafın diğer bir proje ile ilgili birleştirme itirazları değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hasılat paylaşımlı inşaat sözleşmesinde, yükleniciden konut satın alan davacının, konutun teslim edilmemesi sebebiyle sözleşmeden dönerek arsa sahiplerine karşı da bedel iadesi talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa sahipleri ile yüklenici firma arasında yapılan sözleşmenin hasılat paylaşımlı inşaat sözleşmesi niteliğinde olup adi ortaklık ilişkisi oluşturmadığı, dolayısıyla davacının yüklenici firma ile akdettiği sözleşmeye taraf olmayan arsa sahiplerine karşı bedel iadesi talebinde bulunamayacağı ve arsa sahipleri yönünden husumet bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının arsa sahipleri yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasında, tasfiye bilançosunun nasıl hesaplanması gerektiği ve davalı aleyhine açılan davaların ortaklığı ilgilendirip ilgilendirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye bilançosunun hesabında ihale bedeli yerine inşaatın gerçek maliyetinin esas alınması, davalı ortak aleyhine açılan davaların ortaklığın konusu olan inşaatla ilgili olup olmadığının tespiti ve davalının bu davaların açılmasında kusurunun olup olmadığının değerlendirilerek tasfiye payının belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlu ortağın şahsi borcundan dolayı adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine haciz konulup konulmadığı ve bu hususun icra mahkemesince araştırılıp araştırılmayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı ve ortaklık malvarlığının ortaklara elbirliği mülkiyeti ile ait olduğu, borçlu ortağın şahsi borcundan dolayı ortaklığın hak ve alacaklarına haciz konulamayacağı, sadece borçlu ortağın kar payı veya tasfiye payına haciz konulabileceği gözetilerek, icra mahkemesince bu hususun araştırılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Harici satış sözleşmesi ile alınan ancak teslim edilmeyen konut sebebiyle, ödenen bedelin arsa sahiplerinden iadesi talebi üzerine arsa sahiplerine husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan satış vaadi ve hasılat paylaşımlı konut yapım sözleşmesinin, arsa sahiplerinin paylarının brüt satış bedeli üzerinden ödenmesi kararlaştırılması ve zarar sorumluluklarının bulunmaması, ayrıca sözleşmede ortak amaca erişmek için ortak çaba ve gayret göstereceklerine dair hüküm veya irade açıklaması olmadığından adi ortaklık değil, gelir paylaşımlı inşaat sözleşmesi niteliğinde olduğu ve bu sebeple sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince arsa sahiplerine husumet yöneltilemeyeceği değerlendirilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.