Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İntikal İşlemi”
- Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazları üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ve davacı adına tesciline dair talep.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların tapu kayıtlarını satış, bağış, iştira ve intikal gibi hukuki yollarla edindikleri, davacının ise mirasbırakan üzerinden söz konusu taşınmazlarda miras hakkı bulunmadığı ve tereke temsilcisi haricindeki mirasçıların temyiz yetkisi olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait taşınmaz payının satış vaadi sözleşmesine dayanılarak davacılar adına tescilinin istendiği davada, davalının ölümü üzerine mirasçılarının taraf teşkili sağlanmadan ve dava konusu payın mirasçılar tarafından devredilmesi nedeniyle HMK 125. maddesi uyarınca davacıya seçimlik hakları sorulmadan verilen kararın doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Miras yoluyla intikal eden dava konusu taşınmaz payının, davalının mirasçıları tarafından üçüncü kişilere devredilmesi sebebiyle HMK’nın 125/1. maddesindeki usul gözetilmeden ve taraf teşkili eksikliği giderilmeden hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacının taşınmazları satın aldığı tarihte tescilin yolsuz olduğunu bilip bilmediği ve bu bağlamda Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmazları satın aldığı sırada, hem mirasçıların vekili hem de şirket ortağı olan kişiler aracılığıyla işlem yapması, taşınmazların tescil edildiği gün ve aynı resmi senetle devralınması, şirketin emlak ve ormancılık işiyle uğraşıyor olması ve bu nedenle gerekli özeni göstererek yolsuz tescili bilebilecek durumda olması gibi hususlar nazara alınarak davacının iyiniyetli olmadığı ve tapu kaydının yolsuzluğunu bilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Köy muhtarlarının evlendirme memurluğu görevlerini yaparken resmi belgede sahtecilik suçunu işlemeleri halinde, haklarında soruşturma açılabilmesi için 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma izni alınmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Köy muhtarlarının, kanunla kendilerine verilen evlendirme memurluğu görevini ifa ederken işledikleri suçlar nedeniyle devlet memuru gibi muamele görmeleri gerektiği, Anayasa'nın 129. maddesi ve 4483 sayılı Kanun'un 2. maddesi uyarınca soruşturma açılabilmesi için ilgili mercinin izninin gerekli olduğu, Evlendirme Yönetmeliği'nin 56. maddesinin bu izne istisna teşkil etmediği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılığın gizlenmesi (ketmi verese) iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mirasçılık belgesinin iptali ve davacıların mirasçı olarak tanınmasıyla taşınmazların davacılar adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, kök muris ve muris hakkında alınan hasımlı veraset ilamlarında mirasçıların doğru tespit edilip edilmediği, dava dışı kişiler adına kayıtlı taşınmazlar hakkında hüküm kurulması, dava konusu bir taşınmazın dava dışı kişiye devri hususunda HMK 125. maddesi uyarınca gerekli incelemenin yapılmaması, hükmün sonuç kısmında HMK 297/2 maddesine aykırı olarak dava konusu taşınmazların belirtilmemesi ve davacılar adına ne oranda tapu iptali ve tescile karar verildiğinin gösterilmemesi gibi hususlar gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydında sehven yanlış yazılan doğum tarihinin düzeltilmesi talebiyle açılan tapu kaydında düzeltim ve tespit davasında, mahkemenin doğum tarihi eklenmek suretiyle tapu kaydının düzeltilmesine karar vermesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin düzeltilmesinin dava yoluyla istenemeyeceği, ancak akit tablosu, dayanak tapu kaydı, kadastro tutanağı gibi belgelerde var olan çelişkiler veya hatalı yazımlar nedeniyle idarece tapu maliklerinin taleplerinin kabul edilmemesi ve tapuda intikal ve birtakım işlemlerin yaptırılabilmesi için "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince bir tespit hükmü kurulması gerektiği gözetilerek, mahkemenin doğum tarihi eklenmek suretiyle tapu kaydının düzeltilmesine karar vermesi doğru bulunmamış ancak yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vefatı sonrası alınan hatalı veraset ilamına dayanılarak yapılan tapu intikali işleminin yolsuz tescil oluşturup oluşturmadığı ve davacının miras payı oranında tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hatalı veraset ilamına dayanılarak yapılan tapu intikalinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve davacının miras payı oranında tapu iptali ve tescil talebinin haklı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş mahkeme kararıyla davacıya ait olduğu tespit edilen ancak tapuda henüz tescil edilmemiş taşınmazın, Hazine tarafından davalı kooperatife satılması üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı kooperatifin TMK m. 1023 anlamında iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kooperatifin, taşınmaz üzerindeki kesinleşmiş mahkeme kararından ve davacının mülkiyet hakkından, taşınmazı Hazine'den satın aldığı tarih itibariyle haberdar olduğunun anlaşılması nedeniyle, iyi niyetli üçüncü kişi olarak kabul edilemeyeceği ve TMK m. 1023'ten faydalanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden taşınmazın davalıya devrinin inançlı işlem olup olmadığı ve davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan protokolün inanç sözleşmesi niteliğinde olduğu ve davacıların miras paylarının devrinin inançlı işlem olarak yapıldığı gözetilerek; ancak, inanç sözleşmesinin tarafı olmayan diğer mirasçıların payları hakkında hüküm kurulamayacağı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, miras payına düşen taşınmazların davalılar tarafından sahte satış senedi ile üzerlerine tescil edildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının satış senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasına rağmen, tanık imzalarının adli tıp raporu ile doğrulanması ve davacının satış bedelini almadığı iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin tapu iptali ve tescil talebini reddeden kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun görülerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vekalet verdiği avukatın vekalet görevini kötüye kullanarak miras paylarını düşük bedelle satması nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında ispat yükünün kimde olduğu ve davanın kabul edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını ispatlayamaması ve HMK 190. ve TMK 6. maddeleri uyarınca ispat yükünün davacı tarafta olması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.