Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İsrail İş Hukuku”
- Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı süre boyunca fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukuk ve fazla çalışma ücretinin hesabı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde yer alan hüküm ve dosya kapsamı gözetilerek uyuşmazlığın çözümünde İsrail hukukunun uygulanması gerektiği, fazla çalışma ücretinin hesabında ise İsrail iş mevzuatı ve tanık beyanları doğrultusunda hesaplama yapılması gerektiği değerlendirilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında yapılan işe ilişkin işçilik alacakları davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde uygulanacak hukukun İsrail hukuku olarak belirlendiği, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesinin birinci fıkrası uyarınca yapılan bu hukuk seçiminin geçerli olduğu ve bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde İsrail hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının İsrail'de çalıştığı dönemde davalı işverenden kaynaklanan işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve talep edilen alacak kalemlerinin hukuki dayanağının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çalışılmayan günler ücreti talebinin bir kısmı için zamanaşımı def'inin kabulü doğru olmakla birlikte, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının iş sözleşmesinde ayrıca kararlaştırılmasına gerek olmadığı ve bu alacak kalemlerinin de zamanaşımından etkilenmeyen kısımla birlikte kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin yurt dışında çalıştığı dönemden kaynaklanan işçilik alacakları ve senet borcu iddiasıyla açtığı belirsiz alacak davasında uygulanacak hukuk, alacakların hesabı ve vekâlet ücretine hükmedilmesi hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, bozma kararından sonra Bölge Adliye Mahkemesi'nin, sadece davacı lehine vekâlet ücretine hükmetmesi gerekirken davalı lehine de vekâlet ücretine hükmetmesinin hatalı olduğunu, ancak bu hatanın düzeltilerek onanabileceğini gözeterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirket nezdinde çalıştığı dönemde çalıştırılmayan günlere ilişkin ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştırılmayan günler ücret alacağı talebinin zamanaşımına uğramadığı ve İlk Derece Mahkemesinin bozma kararına uygun olarak hüküm kurduğu gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı ve ihbar tazminatına hangi tarihten itibaren faiz yürütüleceği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinde belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmemesine rağmen, ilk derece mahkemesince belirsiz alacak davası gibi değerlendirilerek ihbar tazminatının tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin hatalı olduğu, belirsiz alacak davası olmadığından dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin feshi, yıllık izin ve prim alacaklarının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiği, yıllık izin alacağına hak kazandığı, prim alacağının ise iş sözleşmesinin sona erdiği tarih sonrası için hak kazanılmadığının tespiti gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kurulan suç örgütü, cinsel suçlar ve diğer suçlara ilişkin mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan verilen cezanın 5 yılın altında olması nedeniyle temyiz incelemesinin mümkün olmadığı, bir kısım sanıklar hakkında verilen ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu, sanık ...’ın örgüt lideri olarak tüm suçlardan, örgüt yöneticilerinin ise hiyerarşik olarak bağlı bulundukları örgüt üyelerinin suçlarından sorumlu tutulması gerektiği, cinsel suçlarda mağdurların rızasının hile ile alındığı, nitelikli hal ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının yerinde olduğu, müsadere kararlarının yasal dayanağının bulunduğu, diğer temyiz itirazlarının ise yerinde olmadığı gözetilerek, bir kısım hükümler bozulmuş, bir kısım temyiz talepleri reddedilerek diğer hükümler onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın internet sitesinde yayınladığı yazılarda, katılan sıfatıyla Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'na yönelik hakaret suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yazılarındaki ifadelerin siyasi eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, katılanın siyasi konumu gereği daha geniş bir hoşgörü göstermekle yükümlü olduğu ve söz konusu ifadelerin katılanın onur, şeref ve saygınlığını objektif olarak rencide edebilecek nitelikte olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyet kararında yeterli delil bulunup bulunmadığı ve temel cezanın belirlenmesi ile takdiri indirim uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın darbe girişiminde fiilen yer almasa da Yurtta Sulh Konseyi tarafından atanmış olduğu sivil görevlerin, örgüt hiyerarşisine dahil olmayan kişilere verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması, örgüt üyeliğine dair vicdani kanaat oluşması için yeterli görülerek mahkûmiyet kararı onanmış, temel cezanın belirlenmesi ve takdiri indirim uygulanmaması hususunda ise yerel mahkemenin gerekçesinin yeterli olduğu kabul edilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapusu mahkeme kararı ile iptal edilen taşınmaz için ödenen bedelin ve taşınmaz için yapılan tadilat masraflarının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, uyuşmazlığa konu taşınmazı vekil ile işbirliği içerisinde haksız ve kötü niyetle iktisap ettiğinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ile sabit olması ve kötü niyetli zilyedin ancak zorunlu masraflarını isteyebileceği, davacı tarafından yapılan masrafların zorunlu masraf niteliğinde olmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hâkim ve savcıların, Selam Tevhid soruşturması kapsamında verdikleri kararlar ve taleplerin hukuka uygun olup olmadığı, bu kapsamda çeşitli suçlardan cezalandırılıp cezalandırılmayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca yürütülen soruşturmada, yetkilerini aşarak, usulsüz dinleme ve izleme kararları verdikleri, sahte delil ürettikleri, gizli bilgileri açıkladıkları, kişisel verileri kaydettikleri ve görevi kötüye kullandıkları eylemlerinin, bazı sanıklar bakımından mahkûmiyet için yeterli delil oluşturmadığı, bazılarının ise etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararlarında eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, kararın kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.