Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“17”
- Uyuşmazlık: Davacı şirketin sigorta prim teşviki talebinin reddi işleminin iptali davasında, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, davacının başvurusunun işleme alınması gerektiği yönündeki talebinin, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesinin uygulanmasını gerektirmediği, davacının talebi işleme alınmadan Ek 17. madde kapsamında inceleme yapılamayacağı gerekçesiyle direnme kararı vermesi üzerine; Hukuk Genel Kurulu, direnme kararının bozma kararına eylemli uyma sonucu verilmiş yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu'nda incelenemeyeceği, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının Özel Daire tarafından incelenmesi gerektiği gerekçesiyle dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili davasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 3. maddesi ile geçici 15. ve 17. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 2942 sayılı Kanun'un geçici 15. maddesinin ikinci fıkrasındaki "ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak" ibaresini iptal etmesine rağmen, usulsüz kamulaştırmalarda geçici 17. maddenin uygulanabilirliği ve ek 3. maddenin bedel tespiti yönteminin halen yürürlükte olması gözetilerek, dava tarihi itibarıyla arsa niteliğine göre yapılan değerlendirmenin uygun olduğu gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin %5 Hazine teşvikinden yararlanmasının iptaline yönelik Kurum işleminin iptali istemiyle açtığı davada, 5510 sayılı Kanun’un Ek 17. maddesi kapsamında inceleme yapılması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince, Özel Daire'nin bozma ilamına uygun şekilde davacının başvurusunun bulunup bulunmadığının sorulması ve 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği yönündeki bozma kararına eylemli olarak uyulması ve yeni bir hüküm kurulması nedeniyle, ortada HGK tarafından incelenecek bir direnme kararı olmadığı, yeni hükmün temyiz incelemesinin ise Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi kapsamında, işverene ait işyerinde yapılan denetimler sonucu tahakkuk ettirilen prim borçlarına ilişkin ödeme emirlerinin iptali, ek prim tahakkuku işleminin iptali ve prim teşvik indiriminden yararlandırılmama nedeniyle oluşan muarazanın giderilmesi talepli davalarda, anılan yasa maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesini somut olaya uygulayıp uygulamayacağı konusunda değerlendirme yaparak, bozma kararının gereklerini eylemli olarak yerine getirip yeni bir karar vermesi nedeniyle, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu ve temyiz incelemesinin Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin %5 Hazine teşvikinden yararlanamaması nedeniyle fazladan ödediğini iddia ettiği sigorta primlerinin iadesi talebiyle açtığı davada, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sonrası oluşan yeni hukuki durumun davanın sonucuna etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Özel Daire'nin bozma kararına rağmen, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası oluşan yeni hukuki durumu ve 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi ile getirilen teşvik düzenlemelerini dikkate almadan aynı gerekçelerle direnme kararı vermesi ve bu kararın yeni hüküm niteliğinde olması nedeniyle dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek 3. maddenin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Yasanın Ek 3. maddesinin, usulsüz tebligat nedeniyle malikin haberdar olmadığı ve 17. maddeye göre tescil edilen taşınmazlar için de geçerli olduğu, davada tebligatın usulsüz olduğu ve taşınmazın 17. maddeye göre idare adına tescil edildiğinin anlaşıldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 4447 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesi gereği faydalandığı prim teşvikinin iptali nedeniyle ödediği primlerin iadesi istemiyle açtığı davada, 5510 sayılı Kanun’un Ek 17. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı ve Özel Daire bozma ilamına karşı verilen kararın direnme kararı olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, Özel Daire bozma kararına uyma adı altında, bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışıp 5510 sayılı Kanun’un Ek 17. maddesini değerlendirerek yeni bir hüküm kurması nedeniyle, verilen kararın direnme kararı olarak nitelendirilemeyeceği ve temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu yerine Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli ödenmiş ancak tapuda ferağ işlemi yapılmamış bir taşınmaz için açılan 2942 sayılı Kanun'un mülga 17. maddesine dayalı tescil davasında, davalı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un mülga 17. maddesi uyarınca açılan tescil davasında, davayı kabul etmeyen davalılar yönünden davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin ve davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli ödenmiş ve tebligat yapılmış olmasına rağmen davalı malikin ferağ vermemesi nedeniyle açılan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 17. maddesine dayalı tescil davasının kabulünün davalı tarafından temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un 17. maddesinin koşullarının oluştuğu ve davanın kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı hakkında vesayet hukukuna ilişkin açılan davada, kısıtlının yerleşim yeri değişikliği talebi üzerine İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesi ile Düzce 1. Sulh Hukuk Mahkemesi arasında yetki uyuşmazlığı çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlının vesayet altına alındığı ve vesayet dosyasının takibinin İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesinde olduğu, kısıtlının cezaevinde bulunmasının yeni bir yerleşim yeri edinildiği anlamına gelmediği ve TMK m. 411, 412 ile m. 19/1 hükümleri gözetilerek İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 17. maddesi uyarınca, kamulaştırma bedelinin ödendiğinin ispatlanamaması nedeniyle tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 17. maddesindeki şartların yerine getirildiğine dair yeterli delil bulunmadığından davayı reddetmesinde hukuki bir isabetsizlik görülmediği ve bozma ile kesinleşen hususların da yeniden incelenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı idarenin kamulaştırılan taşınmazın tapuda kendi adına tescilini talep etmesine karşı davalı mirasçıların itirazları üzerine açılan tescil davasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 17. maddesi uyarınca tescil koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 17. maddesi uyarınca tescil koşullarının oluştuğu, kamulaştırma bedelinin ödendiğinin ve kesinleştiğinin dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.