Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“3303 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına kayıtlı taşınmazın 3303 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı üzerine, davacıların ortak mirasbırakandan kaldığını iddia ettikleri taşınmazın bir kısmı üzerindeki kullanım iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine mülkiyetindeki taşınmazın 3303 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı ve tapuya tescili sonrasında davacıların şahsi hak iddiasına dayanarak açtıkları tapu iptali ve tescil davasının dinlenemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, tapu kadastrosu sırasında kendi parseline ait bir kısmın sehven davalı parseline dahil edildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: 3303 sayılı Kanun uyarınca yapılan kadastro ve satış işlemlerinin kesinleşmiş olması ve davacının taşınmazı bu haliyle bilerek satın almış olması gözetilerek davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3303 sayılı Kanun kapsamında Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir kısmının davacıya ait olduğunu iddia ederek açılan tapu iptali ve tescil davasının, taşınmazın davalıya satılmasından sonra husumetten reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın dava devam ederken Hazine tarafından davalıya satılması nedeniyle, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacının taşınmaz üzerindeki kullanım hakkının olup olmadığı ve muhdesatın kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 3303 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinde belirtilen tarihten (14.11.1999) sonra yaptığı muhdesatlar yönünden kullanım hakkı iddiasının, yasal düzenlemeye aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapulama harici bırakılan ve havza-i fahmiye sınırları içerisinde kalan taşınmazlar üzerinde davacının yirmi yıllık zilyetliği nedeniyle kazanılmış hak iddiasına dayanarak açılan tescil davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerindeki yirmi yıllık zilyetliğinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki kazandırıcı zamanaşımı koşullarını sağladığı ve Medeni Kanun'un 713. maddesi uyarınca açılan tescil davasında davanın kabulünde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda kayıtlı olmayan ve 20 yıldan fazla süredir davacıların zilyetliğinde bulunan taşınmazın Hazine'ye ait olduğu itirazına rağmen davacılar adına tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmaz üzerindeki zilyetliklerinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinde öngörülen yasal koşulları sağladığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından kullanılan taşınmazın kadastro tespitinde beyanlar hanesindeki eksik kayıt nedeniyle tapuya tescili istemiyle açılan davada, taşınmazın davacıların mülkiyetinde olduğunun tespiti ve tapuya tescili talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların 14.11.1999 tarihinden önce dava konusu taşınmazı fiilen kullandıklarına ve zilyet olduklarına dair delillerin bulunması, 3303 sayılı Kanun'un Ek-1 maddesi şartlarının oluştuğunun kabulü ve davacıların kullanım şeklinin tapu kütüğüne tescil edilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında malik haneleri açık bırakılan taşınmazların orman içi açıklık olup olmadığı ve komşu parseller hakkında tapu iptali ve tescil davalarının bulunup bulunmadığının araştırılıp araştırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların orman içi açıklık sayılabilmesi için kural olarak dört tarafının ormanla çevrili olması ve ediniminin orman bütünlüğünü bozması gerektiği, ancak dosya kapsamından taşınmazların dört tarafının ormanla çevrili olmadığı anlaşıldığından, orman içi açıklık olup olmadıkları yönünde yeniden araştırma yapılmasına gerek olmadığı ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda inceleme yapılmak üzere direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro tespitine itiraz ederek, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu iddia etmektedir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerinde kadastro tespit günü ve öncesinde ekonomik amacına uygun fiili kullanımını ispatlayamaması, Hazine adına tescili gerektiren kullanım şerhinin davalı adına hatalı olarak verildiğini kanıtlayamaması ve taşınmaz üzerinde yaklaşık 25 yıldır herhangi bir tarımsal faaliyet yapılmadığının tespit edilmesi gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan "Hazine fazlalığı vardır" şerhinin terkinine ilişkin davada, şerhin yasal dayanağının bulunup bulunmadığı ve on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması, taşınmazın ilk tesis kaydındaki sınırların değişmez nitelikte olup olmadığının tespiti gerekliliği ve davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerinde açıklanan zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tespit edilen taşınmazın beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı ve asli müdahilin taşınmazı ne şekilde kullandıklarını ve davacıya satıldığı iddia edilen yerin dava konusu taşınmaz kapsamında olup olmadığını tespit etmeden, eksik araştırma ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.