Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“3402 Sayılı Kadastro Kanunu Ek 6. Madde”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli için açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro işlemlerinin kesinleşmesinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olması gözetilerek, davanın usulden reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu yol olarak tespit edilen alanın davacıya ait olup olmadığına ve tescilinin yapılıp yapılmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değeri, HMK'nın 341/2. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının altında kaldığından ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, kadastro çalışmaları neticesinde tespit harici bırakılan ve kadastro tutanağı düzenlenmemiş taşınmazların tesciline ilişkin davalarda uygulanmaması gözetilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazı reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaza ilişkin açılan tapu tescil davasının temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değeri, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin uygulanabilir olmadığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, yerel mahkemelerin davanın reddine ilişkin kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu tescil davasında verilen kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği ve hüküm altına alınan miktarın kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi kapsamında değerlendirilmeyerek, 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin davada, Hazine vekilinin, taşınmazın yol vasfında olduğu ve zilyetlikle mülk edinilemeyeceği iddiasıyla istinaf ve temyiz yoluna başvurması üzerine, uyuşmazlığın çözümünde Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği ve davanın kadastro öncesi nedene dayanarak açıldığı anlaşıldığından, Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi kapsamı dışında kaldığı ve HMK'nın genel hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili talebiyle açılan davada, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz dilekçesini değerden reddine ilişkin kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değerinin, Bölge Adliye Mahkemesi'nin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin uygulanma imkanı bulunmaması gözetilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tespit edilen taşınmazların, daha önceki toprak tevzi çalışmalarıyla Hazine adına tespit edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46/1. maddesinde belirtilen 20 yıllık zilyetlik koşullarının oluştuğuna dair yerel mahkemelerin kararlarının, jeodezi bilirkişi raporu ve davalıların yaşları gibi hususlar gözetildiğinde, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten geriye doğru 20 yıllık zilyetliğin ispatlanamaması ve davalılar tarafından Hazine mülkiyetine karşı ileri sürülen zilyetliğin kanıtlanamaması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tescil dışı bırakılan bir taşınmazın davacı adına tapuya tescilinin istenmesine karşı Hazine vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nin miktar ve değer itibariyle kesinlik nedeniyle istinaf başvurusunu usulden reddetmesine karşı yapılan temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 6. maddenin uygulanamayacağı, uyuşmazlığın miktar ve değer itibariyle kesinlik taşıdığı ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değeri, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı ve taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediğinden, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesindeki istisnai temyiz hükmünün uygulanamayacağı gözetilerek davalı Hazine temsilcisinin temyiz dilekçesinin değer yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tescil davasında, davalı Hazine vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmesi üzerine, temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değeri, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından ve dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlendikten sonra iptal edildiğinden, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi kapsamında değerlendirilmeyerek, 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın bir bölümü için açılan imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği davasının temyiz incelemesine konu olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek-6. maddesinin uygulanamayacağı ve dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle davalının temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.