Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4721 Sayılı Kanun Madde 176”
- Uyuşmazlık: Tapu kaydı orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle iptal edilen taşınmaz maliki tarafından, Hazine aleyhine açılan tazminat davasında, davacı üniversitenin yargı harçlarından muaf olup olmadığı ve tazminat miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Üniversitelerin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 56. ve ek 7. maddeleri ile 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi gereğince her türlü yargı harcından muaf olduğu ve tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan gerçek zararın net gelir metodu ile hesaplanarak Hazine'den tahsiline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği iddia edilen eşin, çalışıyor olması ve gelirinin diğer eşe yakın olması nedeniyle, yoksulluğa düşme koşulunun gerçekleşmediği gözetilerek, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bu hususta bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında tarafların kusur oranları, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, boşanma hükmüne ve kendi davasının reddine yönelik istinaf başvurusundan feragat etmesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesi'nin kusur belirlemesi yapmasının ve hükmedilen maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının düşük olmasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. ve 174. maddeleri ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddelerine aykırı olması gözetilerek, karar, kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden kadın yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk nafakasının irat biçiminde ödenmesine hükmedilmesi doğru mudur?
Gerekçe ve Sonuç: Yoksulluk nafakasının toptan veya irat biçiminde ödenmesine karar verilebilmesi için tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücünün göz önünde bulundurulması gerektiği, o halde 4721 sayılı Kanunun 176. maddesinin birinci fıkrası nazara alınarak hakimin takdir yetkisi çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına uygun olarak yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere "toptan ödeme" kararı verilmesi hususunun da tartışılıp değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gözetilerek, temyiz edilen kararın yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eylemli ayrılığa dayalı boşanma davasında, boşanmaya karar verilmesinin yanı sıra tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve maddi tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun'un 169. maddesi gereğince boşanma davası devam ederken eşlerin barınma, geçim ve çocukların bakımına ilişkin geçici önlemlerin re'sen alınması gerektiği, kadının dava sırasında işten ayrıldığı ve yoksulluğa düşme ihtimalinin araştırılması gerektiği, ayrıca hükmedilen maddi tazminat miktarının da düşük olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve maddi tazminat yönlerinden bozulmasına, kararın diğer kısımlarının ise onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağ kalan eşi tarafından açılan aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması, katılma alacağı ve miras payı alacağı istemine ilişkin davada görevli mahkemenin hangisi olduğu ve katılma alacağının belirlenmesinde miras payı oranında sorumluluğun gözetilip gözetilmediği hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, miras hukukundan kaynaklanan talepleri de içermesi ve 4721 sayılı TMK'nın 652. maddesine dayalı aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi talebinin miras hukukundan kaynaklanması sebebiyle Aile Mahkemesi'nin görevsiz olduğu, ayrıca, mirasçı sağ eşin terekeye ait borç sayılan katılma alacağı miktarından kendi miras payı oranında da sorumlu olduğu ve bu hususun katılma alacağı hesabında dikkate alınmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranları, boşanmaya hükmolunup olunmayacağı, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin hüküm altına alınıp alınmayacağı ve miktarları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Kadın yararına hükmedilen maddi tazminat miktarının, tarafların durumları ve kusur oranları gözetildiğinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri uyarınca yetersiz bulunması nedeniyle, kararın maddi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4721 sayılı Kanun'un 166. maddesinin dördüncü fıkrasına dayalı boşanma davasında, erkeğin kusur durumu, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin haklılığı ve miktarlarının uygunluğu ile vekâlet ücreti konuları.
Gerekçe ve Sonuç: Reddedilen ilk boşanma davasında kadının, erkeğin kusurlu davranışlarını ispatlayamamış olması ve fiili ayrılık döneminde de bu kusurların tekrarının ispatlanamaması nedeniyle, erkeğin boşanmada tam kusurlu kabul edilmesi hatalı olup, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmeyerek karar, kusur belirlemesi ve manevî tazminat yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki yüzölçümünün kadastro düzeltmesi sonucu azalması nedeniyle davacının Hazine'den tazminat talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu arazinin yüzölçümündeki azalmanın ilk tesis kadastrosundaki hatadan kaynaklandığı, arazinin değerinin net gelir yöntemine göre hesaplanmasının isabetli olduğu ve Hazine'nin 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca kusursuz sorumluluğu bulunduğu gözetilerek, istinaf mahkemesinin davacı lehine tazminata hükmeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, mahkemenin bozma kararına uymaması ve tazminat miktarının belirlenmesindeki usulsüzlükler.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlara uygun şekilde tazminat miktarını belirlememesi, hangi bilirkişi raporuna dayandığını belirtmemesi ve bozma öncesi ıslah edilen taleple bağlı kalarak hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi koşulları oluştuğu gözetilerek mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ise de, ıslah dilekçesi ile harçlandırılan miktar ile hüküm altına alınan miktar arasında fark olması nedeniyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasına bağlı olarak açılan davada, edinilmiş mallara ilişkin değer artış payı ve katılma alacağı istemlerinin miktarı ve faiz başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından aynı davada birden fazla ıslah yoluna başvurulamayacağı ve tasfiyenin gerçekleştirildiği karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği, ancak artırılan miktar için ıslah tarihinden itibaren faiz yürütüleceği gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.