Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4721 Sayılı TMK m. 173”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında dere yatağı olarak tespit harici bırakılan taşınmazların tescili davasında, yargılama giderleri ve harcın kime yükleneceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma Kanunu'nun 19. maddesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları gözetilerek, Hazine'nin yasal hasım sıfatıyla yargılama giderlerinden muaf olduğu, davacı lehine tescil kararı verilmiş olsa dahi yargılama giderleri ve harcın davacı üzerinde bırakılması gerektiği değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin kararının yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandığı kocasının soyadını kullanma izni verilen kadının, kocasının yeniden evlenmesi nedeniyle bu iznin kaldırılması talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kocanın, boşanma sonrası eşinin soyadını kullanmasına dair verdiği iznin kaldırılması talebinde, eşinin soyadını kullanmasında menfaatinin bulunduğu ve davacının koşullarında değişiklik olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydı orman kadastrosu ile orman sınırları içine alınan taşınmaz nedeniyle 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu ve işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandıktan sonra kadının eski eşinin soyadını kullanmaya devam etmesine izin verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının başka bir erkekle birlikte yaşayıp ondan çocuk sahibi olması nedeniyle, eski eşinin soyadını kullanmasında hukuken korunan bir menfaatinin kalmadığı ve davacı erkeğin de bu durumda soyadının kullanılmasına itiraz etme hakkının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin boşanan kadının eski eşinin soyadını kullanmasına izin vermeyen kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinde bulunan istimlak şerhi nedeniyle davacının uğradığı zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerindeki istimlak şerhinin farkında olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalaması ve şerhin sonuçlarını kabul etmesi nedeniyle, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan bir zararın olmadığı ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca Hazine'nin sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanan kadının, kocasının soyadını kullanmaya devam etmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta hukuken korunan bir menfaatini ispatlayamaması ve davalı erkeğin de buna muvafakat etmemesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanan kadının, kocasının soyadını kullanma izninin kaldırılması talebinin reddi üzerine açılan temyiz davasında, iznin kaldırılması için gerekli şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, boşanma sonrası kocasının soyadını kullanmaya devam etmesinde menfaatinin bulunduğu ve davacının ileri sürdüğü gerekçelerin 4721 sayılı Kanun'un 173/3. maddesi anlamında iznin kaldırılması için yeterli olmadığı değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Satış bedelinin muvazaalı olduğu iddiasıyla açılan önalım davasında, davalının şuf'a bedelinin depo edilmesi şartıyla davayı kabul etmesi ve akabinde fiili taksim savunması yapmasının hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının bedelde muvazaa iddiasına itiraz etmesi nedeniyle, HMK m. 309/4'e uygun kayıtsız ve şartsız bir kabul beyanı olmadığı, ayrıca fiili taksimin varlığının da sabit olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, uyuşmazlık konusu taşınmazların farklı ilçelerde bulunması sebebiyle yetkili mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın birden fazla taşınmaza ilişkin olması halinde, davacıya HUMK m. 13/3 ve HMK m. 12/3 uyarınca taşınmazlardan birinin bulunduğu yerde dava açma yetkisi tanındığı, davalıların ihtiyari dava arkadaşı sayılabileceği ve davaların aynı mahkemede görülebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin temsilcisi tarafından imzalandığı iddia edilen 30.09.2003 tarihli sözleşmenin aslının sunulmaması, ancak davalının cevap dilekçesinde imzanın temsilcisi tarafından atıldığını belirtmesi ve temsilcinin tanık beyanında imzasını ikrar etmesi karşısında, sözleşmenin niteliği de gözetilerek, anılan sözleşmeye itibar edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, grup şirketlerinden birinin borcunu üstlendiğine dair 30.09.2003 tarihli sözleşmenin, davalının temsilcisi tarafından imzalandığının kabul edilmesi ve borcun üstlenilmesi sözleşmesinin geçerliliği için özel bir şekil şartı aranmaması gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanan kadının, önceki kocasının soyadını kullanmasına verilen izin koşullarının değişmesi nedeniyle kaldırılıp kaldırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşandıktan sonra birlikte yaşamaya devam eden tarafların, daha sonra davalı kadının başka bir erkekle birlikte yaşamaya başlaması ve ondan çocuk sahibi olması nedeniyle davalı kadının davacı erkeğin soyadını kullanmasında menfaatinin kalmadığı ve davacı erkeğin de iznin kaldırılmasını talep etmekte haklı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılar tarafından açılan elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davasında, kök miras bırakanın sağ kalan eşinin intifa hakkı ile diğer mirasçıların çıplak mülkiyet haklarının gözetilmemesi ve sonradan ölen mirasçıların da bulunması nedeniyle mirasçılık belgesinin yeniden düzenlenip düzenlenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kök miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı TMK'nin 444. maddesi uyarınca sağ kalan eşin intifa hakkının devam ettiği, sonradan ölen mirasçıların varlığı ve miras paylarının intifa hakkı ve çıplak mülkiyet de gözetilerek belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.