Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5236 Sayılı Kanun Ek 4. Madde”
- Uyuşmazlık: Usulsüz kamulaştırma nedeniyle idare adına tescil edilen taşınmaza ilişkin açılan kamulaştırmasız el atma davasında, taşınmazın değerinin hangi tarih esas alınarak belirleneceği ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları ve Yargıtay içtihatları gözetilerek, usulsüz kamulaştırma sebebiyle açılan davada taşınmazın değerinin dava tarihi itibarıyla belirlenmesi gerektiği ve davalı idarece yapılan emsal değerlendirmesine göre hükmedilen bedelin ödenmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin belirlenmesinde, dava tarihi mi yoksa tescil tarihi mi esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek Madde 3’ünün birinci fıkrasının üçüncü cümlesi ve Geçici 17. maddesi uyarınca usulsüz kamulaştırmalarda, bedelin taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih esas alınarak belirleneceği ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının bu durumu değiştirmeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma işleminin davacının murislerine karşı usulsüzce yapıldığı, davacıya veya murislerine bedel ödenmediği, 2942 sayılı Kanun'un Ek 3. maddesi uyarınca taşınmazın bedelinin tespitinde dava tarihi esas alınarak değerlendirilmesinin ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının derdest davaya uygulanmasının gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, kamulaştırılan taşınmaza ilişkin geri alım hakkının kullandırılmaması nedeniyle uğradığı zararın tazmini talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının geri alım hakkının kullandırılmaması nedeniyle uğradığı zararın tazminine hükmetmesi doğru bulunmuş; ancak, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na 7421 sayılı Kanun ile eklenen Ek Madde 4’ün üçüncü fıkrası uyarınca harç ve vekâlet ücretine maktu olarak hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının harç ve vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İçme suyu havzasında bulunan ve imar planında koruma alanı olarak belirlenen taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla açılan bedel tespiti davasında adli yargının görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İmar planında içme suyu koruma alanı olarak belirlenen taşınmaza ilişkin olarak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 1. maddesine Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararı ve 7421 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme gereği, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği ve mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin davalarda adli yargının görevli olduğu gözetilerek, mahkemenin görev yönünden reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu bedelsiz yola terk edilen ve bedele dönüştürülen taşınmaz kısımlarına ilişkin bedel tespiti ve sorumlu idarenin belirlenmesine dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6745 sayılı Kanun'un 35. maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. madde uyarınca, bedele dönüştürülen taşınmaz kısımları için uygulamanın tapuda tescil edildiği tarihteki değerinin esas alınması ve dava tarihine güncellenmesi gerektiği gözetilerek, bedel tespiti yönünden mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen taşınmaz hissesi için takdir edilen bedelin düşük olduğu iddiasıyla açılan artırım davasında, mahkemece hükmedilen vekalet ücretinin miktarına ve davaların birleştirilmesine rağmen ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6745 sayılı Kanun'un 35. maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin ikinci fıkrası uyarınca vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerektiği ve tek bir hukuki nedene dayalı birleştirilen davalar için tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve ödeme şekline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin 2942 sayılı Kanun’un 10. maddesinin sekizinci fıkrasının bazı bölümlerini iptal etmesi ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gözetilerek, mahkeme kararının faiz ve ödeme şekline ilişkin hükümlerinin düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Devletten talep edilmesi üzerine, Devletin sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının iddia ettiği zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmadığı, sonradan verilen ve ilk veraset ilamını geçersiz kılan ikinci bir veraset ilamı nedeniyle oluştuğu, tapu memurlarının hukuka aykırı bir eyleminin bulunmadığı ve bu nedenle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesinde düzenlenen kusursuz sorumluluğun şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair kararının, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin hangi idareden tahsil edileceği ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir kısmına fiilen el atan idare ile imar planında farklı bir kamu hizmetine tahsis edilen kısmına fiilen el atmasa da makul sürede işlem yapmayan idarenin farklı olması ve Anayasa Mahkemesinin 2942 sayılı Kanun'un ek 1. maddesinin ilgili kısmını iptal etmesi gözetilerek, taşınmazın bedelinin her iki idareden tahsiline karar verilmesi gerektiği, ayrıca ecrimisil talebi yönünde davacılar lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek hüküm kurulmamasının doğru olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı mirasçıları ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve ödenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3. maddesinin 1. fıkrasının 3. cümlesi ve Geçici 17. maddesi gereğince, usulsüz kamulaştırma hallerinde de bedel tespitinde taşınmazın idare adına tescil edildiği tarihteki değeri üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının bu durumu kapsamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve ödenmesi istemine ilişkin davada, bedelin hangi tarihteki rayiç değer üzerinden hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 3. maddesi ve geçici 17. maddesi uyarınca, usulsüz kamulaştırma işlemlerine konu taşınmazlarda bedel tespitinde, taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih esas alınarak belirlenecek bedelin, karar tarihi itibarıyla güncellenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.