Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5237 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet kararına karşı yapılan kanun yararına bozma talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan yargılanması gereken sanıklar hakkında basit kasten yaralama suçundan hüküm kurması ve ceza hesaplamasında hata yapması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebi kısmen kabul edilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların maktulü kasten öldürme ve katılanlara karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine karşı yapılan temyiz başvurularının incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu, delillerin doğru değerlendirildiği, eylemlerin sanıklar tarafından iştirak halinde gerçekleştirildiği, suç vasfının doğru tespit edildiği, haksız tahrik indiriminin yerinde uygulandığı, ceza miktarının yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz istemlerinin esastan reddine ve hükümlerin onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün denetim süresi içinde işlediği kasten yaralama suçundan dolayı hükmün açıklanması suretiyle verilen adli para cezasının hesaplanmasında hata yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece hükümlü hakkında belirlenen adli para cezasının hesabında, ceza indirimi ve para cezasına çevirme aşamalarında aritmetik hatalar yapılarak fazla ceza verildiği gözetilerek, 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca Yargıtay tarafından hukuka aykırılık giderilerek doğru miktar üzerinden ceza belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, iddianamede yer almayan bir suça ilişkin mahkûmiyet kararı vermesi ve ceza hesaplamasında hata yapması nedeniyle Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma isteminde bulunulması.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesi uyarınca hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suçtan verilebileceği ve yerel mahkemenin bu hükme aykırı olarak, iddianamede yer almayan bir suçtan mahkûmiyet kararı verdiği, ayrıca ceza hesaplamasında da hata yaptığı gözetilerek, 5271 sayılı CMK'nın 309/3 ve 309/4-d maddeleri uyarınca yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 765 sayılı TCK’dan 5237 sayılı TCK’ya uyarlama yargılamasında, yaş küçüklüğü indiriminin uygulanma şekline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyarlama yargılamasında hükümlünün suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesindeki yaş küçüklüğü indiriminin uygulanması gerektiği, ancak bu indirimin uygulanmasında öncelikle yaşıyla orantılı bir ceza belirlenmesi, ardından bu ceza üzerinden takdiri indirim yapılması gerekirken, doğrudan müebbet hapis cezası üzerinden indirim yapılması ve 31/3-son hükmünün de hatalı uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi hukuka aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı husumetli aileler arasında çıkan kavgada meydana gelen ölümler ve yaralamalar sebebiyle bazı sanıklar hakkında verilen mahkumiyet, bazı sanıklar hakkında verilen beraat kararlarına ve haksız tahrik indiriminin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in maktul ...'yü daha önce diğer sanıklar tarafından öldürülmüş olması nedeniyle kasten öldürme suçundan beraat etmesi gerekirken mahkumiyetine karar verilmesi, sanık ...'in katılan sanık ...'ya karşı kastının öldürmeye değil yaralamaya yönelik olması ve haksız tahrik altında olması, sanık ...'ın da haksız tahrik altında eylemi gerçekleştirmesi gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 765 sayılı TCK hükümlerine göre verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmünün, 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesiyle hükümlü lehine uygulanıp uygulanmayacağı ve uyarlama yargılamasının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 765 sayılı TCK hükümlerine göre verilmiş kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün 5237 sayılı TCK'ya uyarlanması yargılamasında, her iki kanunun hükümlerinin olaya ayrı ayrı uygulanarak cezaların belirlenmesi, sonuç cezaların karşılaştırılması, lehe olan kanunun tespiti ve uygulanması sırasında takdir hakkının kullanılması gerektiği ve bu işlemlerin duruşmalı olarak yapılması gerektiği gözetilerek, duruşma yapılmadan verilen ek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 7406 sayılı Kanun ile TCK'nın 86/2. maddesine eklenen "suçun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz" hükmünün, 18 yaşından küçük kadınlara karşı işlenen basit yaralama suçlarında uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bölge adliye mahkemeleri ceza daireleri arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 7406 sayılı Kanun'un gerekçesinde kadına karşı şiddetin önlenmesi amacıyla yapılan değişiklikte mağdurun yaşıyla ilgili bir sınırlama yapılmadığı, nüfus kaydında kadın olarak kayıtlı herkesin bu düzenlemenin korumasından yararlanması gerektiği ve Anayasa Mahkemesi’nin de bu düzenlemenin eşitlik ilkesine aykırı olmadığı yönündeki kararı gözetilerek, 18 yaş altı kadın mağdurlar için de TCK 86/2’deki ceza alt sınırının uygulanması gerektiği yönündeki görüş doğrultusunda uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin Yargıtay'ın bozma ilamındaki bazı hususlara direnmesi üzerine verilen hükümlerin direnme kararı mı yoksa yeni hüküm mü olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararındaki bazı hususlara direnerek ve yeni gerekçelerle sanıklar hakkında hüküm kurması nedeniyle, verilen hükmün direnme niteliğinde olmayıp yeni bir hüküm olduğu gözetilerek bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın yeğeni ve yengesine karşı işlediği kasten yaralama suçundan dolayı verilen cezada TCK'nın 86/3-a ve 86/3-e maddelerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece sanığın, mağdurların sanığın yengesi ve yeğeni olması nedeniyle TCK'nın 86/3-a maddesinde belirtilen yakınlarından olmadığı, ayrıca yeğenine yönelik yaralama eyleminde silah kullanılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuş ve Yargıtayca yeniden hüküm kurulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün ikinci kez mükerrir olup olmadığı ve cezasının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilip çektirilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün daha önce aldığı cezada 5237 sayılı TCK'nın 58/9. maddesi uygulandığından ve 5275 sayılı Kanun'un 108/3. maddesi gereğince ikinci kez mükerrir sayılamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve cezanın ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Koşullu salıverilme kararının geri alınması durumunda, denetim süresi içinde işlenen birden fazla suç için uygulanacak aynen infaz süresinin hesabı uyuşmazlığa konu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde işlenen her bir suç için verilen hapis cezasının iki katının, suç tarihinden itibaren ayrı ayrı hesaplanarak bihakkın tahliye tarihini geçmemek kaydıyla aynen infaz edilmesi gerektiği, mahkemenin ise bu hesaplamayı yapmayıp toplam cezayı esas alarak eski düzenlemeyi lehe kabul etmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.