Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5999 Sayılı Kanun Geçici 6. Madde”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bir kısmı için açılan bedel davasında, el atmanın hangi kısımlar için gerçekleştiğinin tespiti ve bedel takdiri uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 221 sayılı Kanun'un 1. ve 4. maddeleri uyarınca 1955 yılından beri yol olarak kullanılan kısım için dava açma süresinin geçtiği, ancak proje bütünlüğü nedeniyle bina ile yol arasında kalan kısma el atma olgusunun gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı belediyenin, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 38. maddesine dayanarak, yol yapımı amacıyla kamulaştırıldığı ancak bedelin yüksek bulunması nedeniyle kamulaştırma işleminden vazgeçilen taşınmazın tapusunun iptali ve kendi adına tescilini talep etmesi üzerine çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un 38. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması ve 5999 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 6. maddenin de davacı idareye dava açma hakkı tanımadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimisil istemine ilişkin davada, mahkeme ve icra harçlarının maktu mu yoksa nispi mi olarak hesaplanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na 7421 sayılı Kanun ile eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının, 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar için de harçların maktu olarak ödeneceğini öngörmesine rağmen, bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş olması ve 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin harçların belirlenmesinde özel bir kanun hükmü bulunmaması nedeniyle, mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak hesaplanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının harca ilişkin bölümü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz nedeniyle açılan bedel tespiti davasında hak düşürücü süre uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesinin iptal edildiği ve kamulaştırmasız el atmanın devam ettiği sürece tapu malikinin tazminat davası açma hakkının bulunduğu, kanunda belirtilen 3 aylık sürenin hak düşürücü değil, idareye bedel tespiti ve tescil için, malike de dava açması için tanınan yasal süre olduğu gözetilerek, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Usulsüz kamulaştırma nedeniyle idare adına tescil edilen taşınmaz için açılan bedel davasında, taşınmazın değerinin hangi tarihteki rayiçleri üzerinden hesaplanması gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilmesi ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri gözetilerek, taşınmaza fiilen el konulduğu tarihteki rayiçler üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinden, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza el atılma tarihinin tespiti ve bu tarihin 5999 sayılı Kanun'un geçici 6. maddesi kapsamında olup olmadığının belirlenerek, el atma tarihindeki niteliğine göre taşınmaz bedelinin hesaplanması gerektiği gözetilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değeri, hesaplama yöntemi ve yargılama giderlerinin paylaşımı uyuşmazlığa konu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: 7327 sayılı Kanun'la 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 3. madde uyarınca taşınmazın tapuya tescil tarihi değerleme tarihi olarak kabul edilerek, emsal karşılaştırması ve güncelleme ile belirlenen bedelin uygun olduğu, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren kanunla bedelin düşmesi nedeniyle reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve yargılama giderlerinin tamamından davalının sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesi uyarınca Hazine adına tescil istenen taşınmaz için, idarenin tapu iptal ve tescil davası açma hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve 5999 sayılı Kanun ile getirilen geçici 6. maddenin idareye dava açma hakkı tanıması nedeniyle, idarenin 38. maddeye dayanarak tapu iptal ve tescil davası açma hakkı bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesini iptal etmesinden sonra yürürlüğe giren 5999 sayılı Kanun'un geçici 6. maddesi hükümlerinin, dava konusu olayda uygulanması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararına karşı verilen direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesindeki 20 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı ve Yargıtay'ın bozma ilamından sonra yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile eklenen geçici 6. maddenin direnme kararına etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararından sonra yürürlüğe giren 5999 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 6. maddeye dayanarak verdiği kararın yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle direnme kararı olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında, el atmanın üzerinden 20 yıldan fazla süre geçmesi nedeniyle hak düşürücü süre şartının oluşup oluşmadığı ve 5999 sayılı Yasa ile eklenen geçici 6. maddenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararından sonra yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 6. maddeye dayanarak verdiği kararın direnme kararı niteliğinde olmayıp yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nun görev alanına girmediği gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.