Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Avukatlık Kanunu 165”
- Uyuşmazlık: Davalı avukatın, müvekkilinin davacı ile anlaşarak davadan feragat etmesi üzerine, avukatlık ücret sözleşmesine göre hak ettiği ücreti davacıdan 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi gereğince talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 05.10.2018 tarihli ve 2017/6 E., 2018/9 K. sayılı içtihadı birleştirme kararına göre, Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesinde düzenlenen müteselsil sorumluluk hallerinin, avukat ile müvekkili arasındaki avukatlık ücret sözleşmesine göre ödenmesi gereken akdi vekâlet ücretini kapsamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Avukatın, müvekkilinin davalı ile anlaşarak davadan feragat etmesi üzerine, davalıya karşı akdi vekâlet ücretini talep edip edemeyeceği ve bu alacağın likit olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 05.10.2018 tarihli ve 2017/6 E., 2018/9 K. sayılı içtihadı birleştirme kararına göre, Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesinde düzenlenen müteselsil sorumluluk hâlleri kapsamına akdi vekâlet ücreti dâhil olmadığı ve davacı tarafın vekâlet ücreti alacağının yargılamayı gerektirdiğinden likit olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket ile davacının müvekkili arasında yapılan sulh sözleşmesi nedeniyle davacının, davalı şirketten Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi uyarınca vekalet ücreti talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 05.10.2018 tarihli ve 2017/6 E., 2018/9 K. sayılı ilamı uyarınca, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesinde düzenlenen müteselsil sorumluluk kapsamında, sulh ile sonuçlanan işlerde karşı tarafın avukatına hükmedilecek vekalet ücretine akdi vekalet ücretinin dahil olmadığı gözetilerek, davacının akdi vekalet ücretine ilişkin talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Avukatın, haksız azledilmesi nedeniyle müvekkilinden vekalet ücretini hangi miktar üzerinden talep edebileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi uyarınca, tarafların sulh olması halinde, avukatın vekalet ücretinin; sulh olunan miktar, bu miktar belli değilse gerçek sulh olunan miktar, aksi halde dava konusu miktar üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin vekalet ücretine ilişkin hatalı hesaplama yaptığı gerekçesiyle kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı avukat, müvekkili ile davalı arasında yapılan sulh anlaşması nedeniyle davalıdan karşı yan vekalet ücreti talep edebilir mi?
Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın talebinin akdi vekalet ücreti değil, haricen yapılan sulh anlaşması nedeniyle hak ettiği karşı yan vekalet ücreti olduğu ve Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi gereğince bu ücretten tarafların müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız azil halinde, avukatın vekalet ücretinin tespitinde, taraflar arasında yapılan ve içeriği kısmen dava konusu edilen sulh protokolünün kapsamındaki tüm dava ve işler de göz önünde bulundurularak vekilin menfaatinin belirlenmesinin gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız azil durumunda avukatın vekalet ücretinin tespitinde, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi uyarınca vekil eden ve hasmın müteselsil sorumluluğunun bulunduğu, ücretin belirlenmesinde ise sulh sözleşmesinin kapsamına giren tüm dava ve işlerin gözetilmesi gerektiği, sulh protokolünde miktar belirtilmemişse gerçekleşen menfaatin vekalet ücreti hesabında esas alınması gerektiği, bunun mümkün olmaması halinde de tüm dava ve işlerin müddeabihleri üzerinden hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekalet ücretinden kaynaklanan alacak davasında, davalı şirketin akdi vekalet ücretinden sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: YİBK’nın 05.10.2018 tarihli ve 2017/6 E. 2018/9 K. sayılı kararı gözetilerek, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesinde düzenlenen müteselsil sorumluluğun akdi vekalet ücretini kapsamadığı, bu nedenle davalı şirketin akdi vekalet ücretinden sorumlu olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklı vekili avukatın, borçlu ile alacaklı arasında imzalanan ve icra takibinden tüm sonuçlarıyla feragat edilmesini içeren protokolün, avukatın yasal vekalet ücreti alacağını da kapsayıp kapsamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolün, alacaklı ve borçlu arasındaki hukuki ilişkiyi düzenlediği, avukatın yasal vekalet ücretinin ise Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesi uyarınca kendisine ait ve feragat edildiğine dair açık bir hüküm bulunmadığı, bir haktan feragatin açık bir şekilde yapılması gerektiği ve avukatın protokolde imzasının bulunmasının tek başına vekalet ücretinden feragat anlamına gelmeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı avukatın sulh sözleşmesiyle sona eren davada akdi vekalet ücretinden sorumlu olup olmadığı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerindeliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın, sulh sözleşmesi imzalanırken devre dışı bırakılmadığı ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının dava tarihinden sonra verildiği gözetilerek, davalı şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının yerinde olduğu, bozmaya uyularak karşı taraf yararına oluşan kazanılmış hakların ise yeniden incelenemeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı avukatın, müvekkili ile davalı arasındaki sulh sözleşmesinde imzası olmamasına rağmen, davacının daha önce davalıya gönderdiği uzlaşma teklifi nedeniyle vekâlet ücretinden feragat etmiş sayılıp sayılamayacağı ve davalı bankanın vekâlet ücretinden sorumlu olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın, müvekkili adına davalı bankaya gönderdiği uzlaşma teklifinin, müvekkili ile davalı arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiği, davacı avukatın şahsi vekâlet ücreti alacağından feragatine dair açık bir ibare içermediği ve bir haktan feragatin açıkça yapılması gerektiği ilkeleri gözetilerek, davacının vekâlet ücretinden feragat ettiğinin kabul edilemeyeceğine ve davalı bankanın vekâlet ücretinden sorumlu olduğuna karar verilerek direnme kararı onanmış, ancak hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet ücreti alacağı istemine ilişkin davada, davalıların akdi vekalet ücreti ile karşı yan vekalet ücretinden hangi oranda sorumlu oldukları hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 05.10.2018 tarihli ve 2017/6 E., 2018/9 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek, davalı vekil eden tasfiye halindeki bankanın hem akdi hem karşı yan vekalet ücreti alacağından, diğer davalıların ise yalnız karşı yan vekalet ücreti alacağından sorumlu olduğuna karar verilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vekalet ücreti alacağı davasında, yerel mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına uymasını takiben davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın kapsamı ve ikinci bozma kararının bu hakkı ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk bozma kararına uyulmasıyla davacının akdi ve yasal vekalet ücretine hak kazandığı, ikinci bozma kararının ise ilk bozma kararında belirtilmeyen hususlara dayanarak davacı lehine oluşan bu kazanılmış hakkı ihlal ettiği ve davalılara yemin delili hatırlatma yükümlülüğü getirmekle hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.