Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bölge Adliye Mahkemesi Görevi”
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilmesi sonrasında ücretinin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, arabuluculuk son tutanağı tarihinden sonraki dönem için dava şartının oluşup oluşmadığı ve istinaf incelemesinde duruşma yapılması nedeniyle davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, arabuluculuk son tutanağı tarihinden sonraki dönem için dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar vermesi usul ve yasaya aykırı olduğu, ancak bu yanlışlığın 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanabileceği ve istinaf incelemesinde duruşma yapılması halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, 696 sayılı KHK ile kadroya geçirildikten sonra ücretinin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, arabuluculuk son tutanağı tarihinden sonraki dönem için dava şartının oluşup oluşmadığı ve istinaf duruşma vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, arabuluculuk faaliyetinin tarafların anlaşamadığına dair düzenlenen son tutanak tarihinden önceki alacaklar için yapıldığını gözeterek, son tutanak tarihine kadar olan dönemle sınırlı hesaplama yapılması gerektiği ve bozma sonrası yapılan istinaf yargılamasında, Yargıtay bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar vermek üzere yapılan duruşmalar dışında ayrıca duruşma yapılmadığından davalı lehine istinaf duruşma vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, bu hususun düzeltilmesi gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, 696 sayılı KHK ile kadroya geçirildikten sonra ücretinin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği ve taraflar lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararları sonrasında yapılan yargılamada, istinaf incelemesinde duruşma açıldığı gerekçesiyle davalı lehine hükmedilen istinaf duruşma vekalet ücretinin hatalı olduğu, ancak bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, vekalet ücreti yönünden düzeltilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacının sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi sonrasında ücretini eksik ödediğine dair işçilik alacakları davasında, hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği ve taraflar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin yerinde olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince, bozma kararları sonrasında yapılan yargılamada istinaf incelemesi duruşması açılarak davalı lehine duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, ancak bu yanlışlığın yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürülüp düşürülmediği ve buna bağlı olarak talep ettiği ücret, ilave tediye, ikramiye, fazla mesai ve bayram/genel tatil ücret farklarının ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde ücretin asgari ücretin %30 fazlası olduğunu açıklamasına ve Yargıtay'ın önceki bozma ilamında bu hususa göre hesaplama yapılması gerektiğine işaret etmesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nin asgari ücretin %130 fazlası üzerinden hesaplama yaparak hüküm kurması ve ayrıca bozma sonrası yapılan duruşmalar için davalı lehine istinaf duruşma vekalet ücretine hükmetmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, 696 sayılı KHK ile kadroya geçirildikten sonra ücretinin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, arabuluculuk son tutanağı tarihinden sonraki dönem için dava şartının oluşup oluşmadığı ve istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, bozma kararına uyularak verdiği kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı, ancak istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı gözetilerek 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun, bölge adliye mahkemesi daireleri arasında kesin nitelikteki kararlar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi talebini reddetme yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesinin mevcut düzenlemesi uyarınca, bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulunun, daireler arasında uyuşmazlık bulunduğu iddiasıyla yapılan başvuruyu reddetme yetkisi bulunmadığı, başvuruyu kendi görüşüyle birlikte Yargıtay'ın ilgili dairesine iletmekle yükümlü olduğu gözetilerek, dosyanın bölge adliye mahkemesine, başkanlar kurulunca Yargıtay'a gönderilmek üzere geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Banka şube müdürleri olarak çalışan davacıların, üst düzey yönetici sayılıp sayılmayacakları ve buna bağlı olarak fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmayacakları hususunda, Bölge Adliye Mahkemeleri daireleri arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şube müdürlerinin, bulundukları yerde en üst düzey yönetici konumunda olmaları ve yetki alanları gereğince çalışma düzenlerini kendilerinin belirleyebilmeleri nedeniyle fazla mesai ücreti talebinde bulunamayacakları gözetilerek uyuşmazlık, davacıların fazla mesai ücreti taleplerinin reddine karar veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendikal ayrımcılığa uğrayarak ücretsiz izne çıkarılması nedeniyle lehine sendikal tazminata hükmedilen işçinin, daha sonra iş sözleşmesi sendikal nedenle feshedilmesi üzerine açtığı işe iade davasında ayrıca sendikal tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, işçiyi sendikal nedenle ücretsiz izne çıkarması ile daha sonra iş sözleşmesini feshetmesinin birbirinden farklı sebeplere dayanan iki ayrı eylem niteliğinde olduğu ve bu nedenle sendikal ayrımcılıktan kaynaklanan tazminat davası ile işe iade davasının vakıa ve hukuki sebeplerinin farklı olması gözetilerek, işe iade davasında da sendikal tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi daireleri arasında, işletmesel karar nedeniyle yapılan fesihlerde işe iade davalarına ilişkin kararların farklılık göstermesi nedeniyle Yargıtay'a uyuşmazlık giderme talebinde bulunulup bulunulamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararlarından bir kısmının kesin hükümle sonuçlanmamış ve yargılama devam ederken, kesin hükümle sonuçlanmış dosyalar ile henüz derdest olan dosyalar bakımından uyuşmazlığın giderilmesi imkânı bulunmadığından, Yargıtay, 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesi kapsamında uyuşmazlık giderme talebinin reddine karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Davalının tarafı olduğu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olup olmadığı ve muvazaa içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, hizmet alım sözleşmelerinde belirtilen yardımcı işleri alt işverene bütünüyle devretmiş olması ve taraflarca işgücü ihtiyacına yönelik sayı ve görev tanımlaması yapılmasının işçi temini amacını taşımadığı değerlendirilerek, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığı ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının bu yönde onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyenin, emekliliğe hak kazanan işçilerin iş sözleşmelerini toplu işçi çıkarma yoluyla feshetmesinin geçerli bir nedene dayanıp dayanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesi kapsamında personel giderlerini azaltmak amacıyla emekliliğe hak kazanan işçilerin iş sözleşmelerini feshetmesinde, 4857 sayılı İş Kanunu'nun geçici 10. maddesi uyarınca ücretsiz izin yoluna başvurma imkanının bulunmasına rağmen bu yola başvurulmadığı, dolayısıyla feshin son çare olması ilkesine aykırı davranıldığı ve geçerli nedene dayanmadığı gözetilerek, feshin geçersizliğine karar veren bölge adliye mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.