Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Belediye Tüketim Vergisi”
- Uyuşmazlık: Belediye tüketim vergisinin ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davasında, adli yargının görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın belediye tüketim vergisine ilişkin olması ve davalının enerji dağıtımı gibi kamusal bir işlevi yerine getirmesi nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ve bölge adliye mahkemesinin kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin elektrik alım sözleşmesi kapsamında ödediği Belediye Tüketim Vergisi'ni (BTV) hizmet alımından muaf olduğu gerekçesiyle davacı şirketten geri isteyip isteyemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, 2560 sayılı Kanun'un 21/a maddesi uyarınca sadece kendi görevleri için kullandığı elektrik tüketimi için BTV'den muaf olduğu, tedarik şirketi üzerinden yaptığı alımlarda bu muafiyetin geçerli olmadığı ve davacı şirketten tahsil ettiği BTV tutarını iade etmekle yükümlü olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanım bedeline ilişkin takipte, davalının itiraz ettiği kısmın iptali ve takibin devamına dair talep.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak elektrik kullanım bedeline KDV eklenmesinin yasal bir zorunluluk olduğu ve mahkemenin taleple bağlılık ilkesini, davalının kabul ettiği KDV tutarını ve gecikme cezasını hatalı değerlendirdiği gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Elektrik sayacının abonenin kusuru olmaksızın tüketim kaydetmediği dönemde, dağıtım şirketi tarafından tahakkuk ettirilen faturanın fazla olduğu iddiasıyla açılan istirdat davasında, hesaplamaya esas alınacak döneme ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Daire, bozmaya uyularak verilen kararda, sayacın bozuk olduğu dönem için hesaplanan kıyas tüketim bedelinin Yönetmeliğe uygun ve denetime elverişli olduğu, bozmaya uymakla kesinleşen yönlerin yeniden incelenemeyeceği ve tarafların temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik sayacının yanması nedeniyle tahakkuk ettirilen faturanın miktarının fazla olduğu iddiasıyla açılan alacak davasında, hesaplamaya esas alınacak dönemin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin ilk kararında hesaplamaya esas alınan döneme ilişkin davacı lehine usuli kazanılmış hak doğduğu, sonraki karar ve işlemlerde bu hakkın ihlal edildiği gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı dağıtım şirketinin, davacı satış şirketinden tahsil ettiği elektrik faturası bedellerine ilişkin itirazın iptali davasında, mahkemenin itirazı iptal ederek takibin devamına karar vermesine yönelik itiraz.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından tahsil edilen enerji fonu, TRT payı ve belediye vergisi gibi bedellerin ilgili kurumlara aktarıldığına dair delillerin toplanmadan karar verilmesi, davacı lehine gecikme zammı hesabı yapılırken taraflar arasındaki sözleşme hükmünün göz ardı edilmesi, davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediğinin araştırılmaması, faize faiz yürütülmesine imkan tanıyan hüküm kurulması gibi hususlar gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımına dayalı tazminat alacağına Katma Değer Vergisi (KDV) eklenip eklenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak elektrik kullanımının sözleşme benzeri bir borç ilişkisi doğurduğu, Katma Değer Vergisi Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca kaçak kullanım bedeline KDV eklenmesinin yasal bir zorunluluk olduğu ve aksi halde kaçak kullanımın teşvik edileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı belediyenin, davalı şirketin eksik ödediği Elektrik Tüketim Vergisi alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe kısmında davacı vekilinin, hüküm kısmında ise davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiş olması hüküm ve gerekçe arasında çelişki yarattığı gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, kiraladığı otelde önceki kiracı tarafından ruhsatsız kuyu suyu kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen atık su bedelinden sorumlu olup olmadığına ilişkin menfi tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Kendi taşınmazındaki kuyudan su çıkaran kişi kaçak su kullanımından sorumlu tutulamasa da, üretilen atık suyun kanalizasyon sistemine verilmesi halinde atık su bedelinden sorumlu olduğu ve davacının da abone sıfatıyla bu sorumluluğu bulunduğu gözetilerek, atık su bedelinin cezalı tahakkuk miktarının hesaplandığı bilirkişi raporuna uygun olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: DSİ'den izinli su kuyusu bulunan bir siteye, İSKİ tarafından kesilen kaçak su faturasının hukuki dayanağının olup olmadığı ve faturanın Kullanılmış Su Uzaklaştırma Bedeli (KSUB) kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kuyu suyunun yeşil alan sulaması dışında kullanılması ve atık suyun kanalizasyon sistemine deşarj edilmesi halinde KSUB’nin ödenmesi gerektiği, ancak mahkemenin kuyu suyunun kullanım şekli ve İSKİ hizmetlerinden yararlanılıp yararlanılmadığı konularında yeterli araştırma yapmadan ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak karar vermesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı üniversitenin kendi kuyusundan su temin etmesine rağmen davalı belediye tarafından çıkarılan su faturalarının haksız tahsil edildiği iddiasıyla açılan istirdat davasında, mahkemenin atıksuyun tahliye şeklini yeterince inceleyip incelemediği ve faturaların atıksu bedeli olarak düzenlenmemiş olmasının bu incelemeyi gereksiz kılıp kılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kuyu suyunu hangi amaçlarla kullandığının ve atıksuyun nasıl tahliye edildiğinin tespit edilmeden hüküm kurulmasının eksik inceleme olduğu, ayrıca davalı belediyenin kanalizasyon hizmetleri sunmuş olması halinde davacının atıksu bedelinden sorumlu tutulabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.