Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borçların Devri”
- Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan hisse devri ve borç tasfiye protokolüne ekli hesap tablosundaki rakamlardaki farklılıkların hesap hatası mı yoksa esaslı hata mı olduğu, protokolde imzası bulunan tanıkların dinlenip dinlenemeyeceği ve protokolde belirtilen bir alacağın ödenip ödenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolde yer alan ve taraflarca ödeneceği kabul edilen miktar ile daha sonra iddia edilen miktar arasındaki farkın büyüklüğü, hesap hatası olarak nitelendirilemeyecek kadar önemli bir fark olduğundan ve bu durumun esaslı bir hata olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, ayrıca protokolde imzası bulunan tanıkların beyanlarının da dikkate alınması gerektiğinden ve davalı vekilinin bir alacak kaleminin ödenmediği yönündeki kabulünün de değerlendirilmesi gerektiğinden, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, borcun ödendiğini iddia ederek ileri sürdükleri, borcun başka bir şirkete devredildiğine ve davacıya bir taşınmaz devredilerek borcun ödendiğine dair protokole, davacının imza atmadığı ve davalılarca borcun nakline ilişkin davacının onay verdiğinin ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava dışı şirket ile davalı site yönetimi arasında işyeri devri veya iş sözleşmesi devri bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının önceki işveren nezdindeki çalışmasının da değerlendirilerek işçilik alacaklarının hesaplanması gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde düzenlenen işyeri devrinin şartları oluşmadığı ancak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 429. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin devri hükümlerinin uygulanması gerektiği, iş sözleşmesinin tüm hak ve borçları ile devralan site yönetimine geçtiğinden davacının önceki işveren nezdindeki çalışmasının da değerlendirilerek işçilik alacaklarının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gayrimenkul satışına aracılık hizmetleri sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın ödenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme konusu taşınmazın devredildiğine dair bir ispat bulunmadığı ve şirket hisselerinin devrinin davalı şirketin borçlarından kurtulmasını sağlamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticari işletmenin devri halinde, devreden ile devralanın borçtan sorumluluğu ve bankanın yönetim kurulu kararının ibra niteliğinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İbranın iki taraflı bir işlem olması ve banka yönetim kurulu kararlarında ibra ifadesine yer verilmemesi, ayrıca BK 179. maddesi uyarınca işletmenin devrinde önceki borçlunun devralanla birlikte iki yıl süreyle borçlardan sorumlu olması ve BK 142. maddesi uyarınca alacaklının müteselsil borçlulardan istediği kişiden alacağını talep edebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İnançlı işlemle devredilen taşınmazın borcun ödenmesini müteakip geri devri konusunda anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan protokoller ve ödemelerin gerçekleştiğine dair deliller değerlendirilerek, borcun tamamının ödendiği ve taşınmazın geri devri gerektiği kabul edildiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının dava konusu taşınmazdaki haklarını devretmesinin davanın devri olarak kabul edilip edilemeyeceği ve bu devir işleminin geçerliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazdaki hakların devrinin Borçlar Kanunu'ndaki alacağın devri hükümlerine tabi olmayıp, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'ndaki davanın devri hükümlerine tabi olduğu, davacının dava konusu taşınmazdaki haklarını devretmesinin davanın devri olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu devir işleminin geçerli olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası nedeniyle oluşan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) zararından, işletmeyi devralan şirketin 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 179. maddesi uyarınca sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İktisadi Devlet Teşekkülleri'nin ticari işletme niteliğinde olmaları ve işletmenin devri halinde Borçlar Kanunu'nun 179. maddesinin uygulanması gerektiği, bu nedenle devir işleminin alacaklıya ihbar veya ilan edilmesi şartıyla devralan şirketin de devredenle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı gözetilerek, yerel mahkemenin husumetten red yönündeki direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketler arasında işyeri devri olup olmadığı, işyeri devrinin varlığı halinde davacının iş sözleşmesinin işyeri devrinden önce mi yoksa sonra mı feshedildiği ve davalı şirketlerin işçilik alacaklarından birlikte sorumlu tutulup tutulmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesinin işyeri devrinden önce feshedilmiş olması nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesinin uygulanamayacağı, ancak 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 179. maddesi uyarınca işletmenin aktif ve pasifleriyle birlikte devrinin söz konusu olup olmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kuran yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konkordato sürecinde, ipotekli gayrimenkullerin alacaklı bankaya devri sonrasında kalan borç bakiyesinin ödenip ödenmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 294/3. maddesi gereğince kesin mühlet kararının bulunmasının ipotekle temin edilmiş alacaklara faiz işletilmesine engel teşkil etmediği ve taraflar arasındaki protokolde gayrimenkul devir tarihinden itibaren borcun yeniden hesaplanacağı kararlaştırıldığı gözetilerek, mahkemenin mahsuplaşma hesabını buna göre yapıp davacı bankanın talebine konu miktar alacağının bulunup bulunmadığını değerlendirmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle davanın reddine karar vermesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin borçlarının ödenmesi taahhüdüyle taşınmazları devralan kişinin, süt üreticilerine olan süt bedeli alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin borçlarının ödenmesi karşılığında taşınmazların devrinin yapıldığı iddiasına ilişkin başka bir mahkemede görülen davanın sonucunun, eldeki davada davalının sorumluluğunun belirlenmesi için bekletici mesele olması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya gönderilen paranın borç mu yoksa şirket hisse devri karşılığı ödeme mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, parayı aldığını kabul etmekle birlikte, bunun borç değil şirket hisse devri karşılığı olduğunu savunması vasıflı ikrar (gerekçeli inkâr) olarak nitelendirildiğinden ve havalenin de yasal olarak borç ödenmesi amacıyla yapıldığı karinesi gözetilerek ispat yükünün davacıya ait olduğu, dolayısıyla direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.