Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Delil İstemi”
- Uyuşmazlık: Sanığın maktule yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, sanığın sahte senetleri bilmeden icra takibine konu etmesinin nitelikli dolandırıcılık suçuna iştirak olarak değerlendirilemeyeceğine dair direnme gerekçesi yerinde görülmeyerek, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma kararında direnilmesine yer olmadığına ve dosyanın Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yayla kullanımı konusundaki anlaşmazlık nedeniyle meydana gelen öldürme ve yaralama olayına ilişkin yerel mahkemenin verdiği hükümlerin temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bazı sanıklar hakkında verilen beraat kararları ile bazı mahkumiyet kararlarının onanmasına, vefat eden sanıklar hakkındaki davaların düşürülmesine, haksız tahrik indirimi ve teşebbüs hükümleri yönünden eksik ceza tayini nedeniyle diğer hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut alım satımında, binada sonradan ortaya çıkan ayıpların alıcı tarafından satıcıya bildirim zamanı ve bu bildirimin şekli hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Alıcının ayıp ihbarının şekle bağlı olmadığı ve delil tespiti raporu ile birlikte delil tespiti istem dilekçesinin satıcıya tebliğinin ayıp ihbarı olarak kabul edilebileceği, dolayısıyla ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiği ve zamanaşımının gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak hüküm altına alınan alacak tutarı yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla mesai ücretinin tespiti için davalı tarafça tutulan kayıt ve belgelerin mahkemece resen istenip istenemeyeceği ve buna bağlı olarak fazla mesai ücretinin ispatlanıp ispatlanmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin, davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında taraflara soru sorma, açıklama isteme ve delil gösterilmesini isteme yetkisi bulunsa da taraflarca ileri sürülmeyen vakıaları resen araştıramayacağı, bu davada da fazla çalışma ücretinin tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu olması nedeniyle hâkimin resen delil toplama yetkisinin bulunmadığı ve davacının tanık beyanlarıyla fazla mesai yaptığını ispatladığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fazla mesai ücretinin tespiti davasında, davalı tarafça tutulan kayıt ve belgelerin mahkemece resen celp edilip edilemeyeceği ve buna bağlı olarak fazla mesai ücretinin ispatlanıp ispatlanmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin, davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında taraflara soru sorma, açıklama isteme ve delil göstermelerini isteme yetkisi bulunmakla birlikte, fazla mesai ücretinin tespiti davasında davalı tarafça tutulan kayıt ve belgelerin mahkemece resen celbedilmesi mümkün olmadığından ve davacının tanık beyanlarıyla fazla mesai yaptığını ispatlaması yeterli görüldüğünden, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların nitelikli kasten öldürme ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, sanıkların eylemlerinin nitelikli kasten öldürme ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını oluşturduğuna dair yeterli delil bulunduğu ve suç vasıflandırmasında isabetsizlik olmadığı, ancak sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan verilen hükümde kazanılmış hak indirimine ilişkin yasa maddesinin yanlış yazılması dışında bir hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, bu husus düzeltilerek hükümler onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sabit olup olmadığı ve sanığın husumet iddiasına ilişkin tanık dinletme talebinin reddine ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın husumet iddiasını desteklemek üzere tanık dinletme talebinin reddine dair yerel mahkeme gerekçesinin yasal ve yeterli olduğu, sanığın mağdureyi kandırarak evine götürdüğü, burada cinsel amaçla mağdurenin saçlarını okşadığı ve bir başkası geldiğinde mağdureyi dolaba sakladığı gibi hayatın olağan akışına aykırı davranışlarının mağdurenin beyanları ve olayın intikal şekliyle birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı suçları işlediğinin sabit olduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıktan ele geçirilen telefon üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan ve sanığın dinlenilmesini talep ettiği tanıklar dinlenilmeden, gizli tanık beyanlarının da ayrıntılı olarak araştırılmadan hüküm kurulmasının eksik araştırmaya sebebiyet verdiği değerlendirilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasten öldürme suçundan sanığın olası kastla öldürme suçundan cezalandırılmasına ilişkin hükmün temyiz incelemesinde, istenen tanıkların dinlenip dinlenmeyeceğine dair karar verilmeksizin ve dinlenmesine karar verilen tanığın dinlenmeden hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafiinin dinlenmesini talep ettiği tanıkların dinlenip dinlenmeyeceği konusunda yerel mahkemece bir karar verilmemesi ve dinlenmesine karar verilen tanığın dinlenmeden hüküm kurulmasının CMK 206/3 ve 207. maddelerine aykırı olması, ayrıca adil yargılanma hakkının ve silahların eşitliği ilkesinin ihlal edilmiş olması gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet kararına karşı yapılan istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin temyiz incelemesinde, sanıkların eylemlerinin iştirak derecesinin doğru belirlenip belirlenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerine katılma şekillerinin müşterek faillik boyutunda olmadığı, ancak asıl failin suç işleme kararını kuvvetlendirerek manevi destek ve yardımda bulundukları, dolayısıyla eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 39/2-c maddesi kapsamında yardım eden sıfatıyla iştirak olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin istinaf başvurularını esastan reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında yürütülen başka bir soruşturma dosyasının, uyuşmazlık konusu olaydaki suçun ispatı için önemli deliller içermesi ve bu dosyanın incelenmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığının tespiti bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık beyanları doğrultusunda, suça konu senedin içeriğinin oluşturulmasına ilişkin ve suçun ispatı için önemli nitelikte olan protokolün aslının getirtilerek katılana sorulması, inkârı halinde protokol üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.