Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Depolama Süresi”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, idarenin belirlenen bedeli süresi içinde depo etmemesine rağmen, daha sonra depo ettiğini belgelemesi üzerine davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın, idare tarafından kamulaştırma bedelinin süresi içinde depo edilmemesine dayanarak davanın reddini talep etmesi ve mahkemenin de bu talebi haklı bulması karşısında, idarenin sonradan bedeli depo etmiş olmasının hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında, davacı idarenin mahkemece belirlenen sürede bedeli depo etmemesine rağmen, daha sonra yatırmış olmasının davanın reddine yol açıp açmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı idare, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden önce kamulaştırma bedelini depoladığından, usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın işin esasına girilerek karar verilmesini isteyip istemediği yönünde beyanı alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlerin faaliyetleri nedeniyle oluşan toz ve gürültünün davacının manevi tazminat istemine konu komşuluk hukuku kapsamındaki sorumluluğu ve tazminat miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalı şirketlerin faaliyetleri sonucu oluşan toz ve gürültünün davacının manevi zararına neden olduğu hususunda hükme varırken, bozma ilamına uygun davranıp, tazminat miktarını makul seviyede belirlediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aynı grup şirketler bünyesinde çalışan resepsiyonistlerin, resepsiyon hizmetinin dışarıdan bir şirkete devredilmesi nedeniyle yapılan işten çıkarmaların geçerli nedene dayanıp dayanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenlerin aynı grup şirketler içerisinde yer alması, işyerlerinin ortak alan ve hizmet paylaşımlı yeni bir adrese taşınması, resepsiyon hizmetinin dışarıdan bir şirkete devredilmesi ve bu nedenle resepsiyonist kadrosunun kaldırılmasına ilişkin işletmesel kararın sürekli ve kalıcı olması, feshin kaçınılmazlığını ortaya koyduğundan, iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayandığı kabul edilerek işe iade davasının reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda uyuşmazlık giderilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı kuruma ait araçları muhafaza etmesi sebebiyle talep ettiği yediemin ücretinin miktarının tespiti ve davalı kurumun takas/mahsup iddiasının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yediemin ücretinin hesaplanmasında araçların teslim tarihine göre değerlerinin tespit edilip %30’luk sınırın dikkate alınması, davalı kurumun takas/mahsup def'inin de değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İdare mahkemesince kamulaştırma işleminin iptal edilmesi üzerine, idare adına tescil edilen taşınmazların tapu kaydının iptali ve malik adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma işleminin idare mahkemesince iptal edilmesi ve bu kararın kesinleşmesiyle davalı idare adına yapılan tescilin yolsuz hale geldiği gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idareye ait taşınmazın kullanımı karşılığında ödenmesi gereken hasılat payının hesaplanması ve davacının yaptığı fazla ödemenin istirdadı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının özel mülkiyetinde bulunan taşınmaz ile davalı idareye ait taşınmaz üzerindeki faaliyetlerden elde edilen hasılatın birbirinden ayrıştırılıp ayrıştırılamayacağı ve davalı idareye ait taşınmaza düşen hasılat payının nasıl hesaplanması gerektiği hususlarında bozma ilamına uygun bir inceleme yapılmadan eksik bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı şirketten kiraladığı sanayi tüplerini iade etmemesi nedeniyle açılan mal iadesi davasında, davalının tüpleri teslim aldığının ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede tüp kiralamasına ilişkin hükümler bulunmasına rağmen, davalıya teslim edildiği iddia edilen tüplerin teslimini ve kira bedelinin ödenip ödenmediğini ispatlayacak delillerin yeterli derecede incelenmemesi ve bu konuda uzman bilirkişi incelemesi yaptırılmadan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ardiyeye bırakılan elma ve kasaların bedeli ile depolama ücretinin takası konusundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının teslim ettiği elma miktarının ve davalının uhdesinde kalan elma miktarının ticari defter kayıtları ile belirlendiği, davalının takas def'ini cevap süresi içinde ileri sürmemesi nedeniyle bu talebinin reddedildiği ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işveren ile dava dışı alt işveren arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının fark ücret, sosyal yardım, iş riski ve fazla mesai alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin doğalgaz dağıtım hizmetine yardımcı olan sayaç okuma, faturalandırma, gaz açma-kapama gibi işlerin, uzmanlık gerektirmeyen ve alt işverenin bağımsız bir iş organizasyonu yürüttüğü ayrı bir iş kolu olduğu gözetilerek, davalı ile alt işveren arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulduğu kabul edilmiş ve davacının fark ücret, sosyal yardım ve iş riski alacak taleplerinin reddine, fazla çalışma ücretinin kendi ücreti üzerinden hesaplanmasına karar verilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işveren ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacı işçinin alacaklarının hesaplanma yöntemi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren işçilerinin, alt işveren işçilerinden farklı görevleri bulunduğu, alt işveren şirketlerin hukuksal ve ekonomik bağımsızlığa sahip olduğu, hizmet alım sözleşmelerindeki bazı hükümlerin muvazaa göstergesi olarak kabul edilemeyeceği ve sözleşme konusu işlerin davalının asıl işine yardımcı nitelikte olduğu gözetilerek, davalı ile alt işverenler arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulduğu kabul edilmiş ve direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işveren ile dava dışı alt işveren arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesiyle kurulan ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, davacının asıl işverenin işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı alacaklarının nasıl hesaplanması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile alt işveren arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi kapsamındaki işlerin, davalının asıl işi olan doğalgaz dağıtım hizmetine yardımcı nitelikte olması, alt işverenin hukuksal ve ekonomik bağımsızlığa sahip olması ve davalı işveren işçilerinin alt işveren işçileriyle aynı işi yapmadığının tespit edilmesi gözetilerek, taraflar arasında kurulan ilişkinin muvazaalı olmadığı ve davacının alt işveren işçisi olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.