Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Doğru Sicil Oluşturma Yükümlülüğü”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasında, davalının davayı kabul etmesi ve taşınmazın ifraz edilememesine rağmen tescilin paylı mı yoksa yeni parsel oluşturularak mı yapılacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalının kabulüne dayalı olarak davacı adına tescile hükmetmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak yeni parsel oluşturulması gerekirken paylı mülkiyet tesis edilmesinin doğru sicil oluşturma yükümlülüğüne aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulması suretiyle davacı adına yeni parsel oluşturularak tescil yapılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğinin tespiti ve tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talebiyle bağlı kalınarak, zilyetliğini ispatladığı taşınmaz bölümü ile sınırlı olarak hüküm kurulması gerekirken, taşınmazın tamamının davacı adına tesciline karar verilmesi doğru olmadığından, kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gözetilerek hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile intikal işlemleri yapmakla görevlendirilen davalıların, miras paylarını diğer davalıya devretmesi nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan taşınmazların ada ve parsel numaralarının hatalı belirtilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nin 297/2. maddesi ve doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince, hükmün sonuç kısmında taşınmazların yeni ada ve parsel numaralarının açıkça belirtilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının hatalı hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerine dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin güncel tapu kayıtlarına göre karar vermeyip hüküm altına aldığı bazı taşınmazlarda davalıların paylı mülkiyetinin bulunmaması ve bir taşınmazın mahallesinin değişmiş olması nedeniyle hükmün infazının mümkün olmaması.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm altına alınan bazı taşınmazlarda davalıların paylı mülkiyetinin bulunmaması ve bir taşınmazın mahallesinin değişmiş olması nedeniyle hükmün infazının mümkün olmaması ve kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hâkimin infazı kabil karar verme yükümlülüğünün ihlal edilmesi gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın çocuklarından birinin, diğer mirasçıların haklarına rağmen, mirasın bir parçasını haksız şekilde kendi adına tescil ettirmesi ve sonrasında üçüncü kişilere devretmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın tevhit işlemiyle yeni bir parsel numarası alması ve yargılama sırasında taşınmaz üzerindeki bazı bağımsız bölümlerle ilgili başka bir tapu iptali ve tescil davasının açılıp sonuçlanması nedeniyle, HMK'nın 125. maddesi ve doğru sicil oluşturma ilkesi gözetilerek tevhit sonucu oluşan parselin güncel tapu kaydı ve diğer dava dosyası getirtilerek, davalıların mevcut payları ve bağımsız bölümleri tespit edildikten sonra hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin davacıların miras paylarını aşan şekilde hüküm kurup kurmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların miras paylarını aşan ve infaza elverişli olmayan şekilde hüküm kuran mahkeme kararının, Yargıtay’ın iki kez bozma ilamı göndermesine rağmen aynı hataları tekrarlaması ve doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hüküm fıkrasının düzeltilerek onanmasının gerektiği gözetilerek, hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu iptali davasında, kıyı kenar çizgisi tespitinin ve uygulama kadastrosu sonucu parselasyon değişikliğinin gözetilmeden hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uygulama kadastrosu sonucu parselasyon değişikliğine rağmen eski parsel üzerinden hüküm kurulması ve kıyı kenar çizgisinin tespiti için yeterli inceleme yapılmaması, hükmün infazını imkansız hale getireceği ve kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesine aykırı olacağı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesi ve aynı kişi olduğunun tespiti talebiyle açılan davada, nüfus kaydındaki yanlışlığın idari yoldan mı yoksa yargı yoluyla mı düzeltileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nüfus kayıtlarının düzeltilmesinin kamu düzeniyle ilgili olması ve mahkemelerin doğru sicil oluşturma yükümlülüğü gereği, re'sen araştırma ilkesi çerçevesinde gerekli tüm delillerin toplanması, belgelere ulaşılamaması halinde ise ilgili mirasçıların da davaya dahil edilerek DNA testi yaptırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölen kişinin nüfus kaydındaki anne adı ve yaşının doğru olup olmadığına ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davası.
Gerekçe ve Sonuç: Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında hakimin resen araştırma ilkesi gereğince her türlü delile başvurma yetkisi ve doğru sicil oluşturma yükümlülüğü bulunduğu, bu nedenle mahkemenin eksik inceleme yaparak tüm delilleri toplamadan ve DNA testi gibi yöntemlere başvurmadan davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temliklerdeki muvazaa iddiası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme hükmünün, davacıların miras paylarını belirtmeyerek HMK 297/2 hükmüne aykırı olmasına rağmen, bu hususun yeniden yargılama gerektirmemesi ve kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gözetilerek, hükmün miras paylarını gösterir şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili davasında, mahkemenin davalı idare lehine verdiği tescil kararının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin, kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince infazı kabil karar verme yükümlülüğü bulunduğu ve verilen hükümlerin tereddüt ve şüpheye yer vermeyecek şekilde olması gerektiği, bu kapsamda dava konusu taşınmazın zaten belediye adına kayıtlı olduğu ve davalı Hazine adına tescile karar verilmesinin çifte tapu oluşturacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıların hisselerinin yargılama sırasında üçüncü kişilere devredilmesi ve mahkemenin bu durumu gözeterek davacıya seçimlik haklarını kullanma imkanı tanımaması nedeniyle, verilen kararın usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalıların bazı hisselerinin yargılama sırasında üçüncü kişilere devredildiği halde, davacıya 6100 sayılı HMK'nın 125. maddesi uyarınca seçimlik hakları (davayı yeni maliklere yöneltme veya eski malike karşı tazminat davasına çevirme) konusunda bir tercih hakkı tanınmadan ve yeni malikler davaya dahil edilmeden hüküm kurulması ve ayrıca alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması, hükmün 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesindeki hüküm kısmının içeriğine dair düzenlemeye uygun olmaması ve infazda tereddüt yaratması, doğru sicil oluşturma ilkesine aykırı olması gözetilerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.