Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Görel Mahkeme”
- Uyuşmazlık: Davacıya ait gelir destekleme hesabından davalı şirketçe tahsil edilen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkin davada hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sebepsiz zenginleşme davalarında yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığı, genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, kesin yetki olmaması ve usulüne uygun yetki itirazında bulunulmaması halinde davanın ilk açıldığı mahkemenin yetkili hale geldiği gözetilerek, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Mardin 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davasında görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasa ilişkin davalarda, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca, ölenin Türkiye'deki son yerleşim yeri mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, murisin son yerleşim yerinin tespitiyle yetkili mahkeme olarak Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesi belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında yapılan taksim sonrası kadastro tespitleri ve mülkiyet iddialarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu, ancak yargılama giderlerinin paylaştırılmasında ve vekalet ücretine hükmedilmesinde eksiklik bulunduğu gözetilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen taşınmazların mülkiyetinin kimde olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların murisinin, davalıların murisinden vekaletname ile miras payı devri aldığı iddiasına ilişkin tüm delillerin toplanmaması, devir tarihlerinin tespit edilmemesi, taraf paylarının tam olarak hesaplanmaması ve davalıların payının kesin olarak belirlenmemesinden kaynaklı eksik inceleme sebebiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin verdikleri kararlar nedeniyle HMK 46. maddesi kapsamında devletin tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 46. maddesinde sayılan hâkimlerin yargılama faaliyetinden doğan tazminat sorumluluğu için aranan özel ve sınırlı şartların somut olayda gerçekleşmediği değerlendirilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın tescili davasında, davacıların mülkiyet iddiasında bulundukları alanın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp kalmadığı ve tescile konu olup olamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacıların tapu kaydıyla belirlenen mülkiyet alanının bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp kamu malı niteliğinde olduğu, bu kısmın tescile konu olamayacağı, ancak kıyı kenar çizgisi dışında kalan kısmın davacılar adına tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro sırasında kendisine ait taşınmazın bir kısmının eksik ölçülerek davalıya tescil edildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi incelemesi sonucunda davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da yerel mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek hükmü onamıştır. - Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında taksim edilmemiş taşınmazların kadastro tespiti sırasında bazı mirasçıların adına tescil edilmesi nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların mirasbırakan tarafından sağlığında mirasçılara paylaştırıldığı iddiasının ispatlanamaması ve kadastro tespitinin mirasçılar arasındaki miras paylarına uygun yapılmaması gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tescili yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıların tapu kayıtlarına dayalı savunmalarının araştırılıp değerlendirilmediği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların satın alma ve pay temliki savunmalarının yeterince araştırılmadığı, tapu kayıtlarının kapsamının belirlenmesi için gerekli işlemlerin yapılmadığı, taraf ve bilirkişi beyanlarının eksik ve çelişkili olduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu taşınmazın hatalı olarak amcası adına tescil edildiğini, taşınmazın babasından miras yoluyla kendisine kaldığını iddia eden davacı ile taşınmazı sonradan satın alan davalılar arasındaki tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının mirasçı olduğunu kanıtlayan deliller ve davalıların kötü niyetli üçüncü kişi oldukları gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine karşı açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davacıların bu süre içerisinde kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açmamaları gözetilerek, mahkemelerin davanın reddine ilişkin kararları onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.