Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Görevlendirme Tarihi”
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işveren belediye tarafından yapılan ücret indiriminin haksız olduğu iddiasıyla açtığı işçilik alacakları davasında, indirilen ücretin koordinatörlük görevi nedeniyle ödenen ek bir ödeme mi yoksa işçinin temel ücreti mi olduğu ve buna bağlı olarak ücret indiriminin İş Kanunu'na aykırı olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının koordinatör yardımcılığı görevinin, denetim raporları sonucu mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle sonlandırılması ve davacının asli görevi olan inşaat mühendisliği görevine devam etmesi nedeniyle, koordinatörlük göreviyle bağlantılı olarak ödenen ücretin kazanılmış hak niteliğinde olmadığı ve ücret indiriminin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddelerine aykırılık teşkil etmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçinin sürveyanlık pozisyonundan bekçilik pozisyonuna atanması işleminin toplu iş sözleşmesine aykırı olup olmadığı ve bu işlemin iptali için iş mahkemesinde dava açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi hükmüne aykırı atama işlemi nedeniyle iş mahkemesinin idarenin yerine geçerek atama işlemini iptal edemeyeceği, davacı işçinin öncelikle idareye başvurması ve idarenin işlem yapmaması halinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca fesih yoluna başvurarak yargı yoluna gidebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosunda bulunan davacının, daha önce fiilen yürüttüğü vasıflı işlerden alınıp vasıfsız bir işte görevlendirilmesinin hukuka uygunluğu ve toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca yeniden vasıflı bir işte görevlendirilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bir yıldan uzun süredir fiilen yürüttüğü vasıflı işlerden alınıp vasıfsız bir işte görevlendirilmesinin, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükmüne aykırı olduğu, ancak işçinin hangi işte çalışacağına dair işveren yönetim hakkı da gözetilerek, davacının vasıfsız işte görevlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunun tespitine, yeniden vasıflı işte görevlendirilmesi talebinin ise reddine karar verilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca da bu karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşverenin, amatör sendika yöneticisi olan işçinin yazılı rızası olmadan işyerini değiştirmesinin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendika üyeliğinin ve amatör sendika yöneticisi sıfatının devam ettiği, 6356 sayılı Kanun'un 24. maddesi kapsamındaki güvenceden yararlandığı, işverenin davacının yazılı rızası olmadan işyerini değiştirerek bu maddeye aykırı davrandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işverenin görevlendirmesiyle fiilen yaptığı iş nedeniyle, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmelerinde düzenlenen mali sorumluluk tazminatından yararlanıp yaralanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, mali sorumluluk tazminatı uygulamasının kaldırıldığı tarihte bu haktan yararlanmakta olanlar ile sınırlı tutulduğu, görevlendirme tarihinden sonra bu tazminata hak kazanamayacağı ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmünün davacıya uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında doktora eğitimi için gönderilen devlet memurunun eğitimini tamamlayamaması sebebiyle yapılan eğitim masraflarının tazmin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, imzaladığı yüklenme senedinde belirtilen süre içinde doktora eğitimini tamamlayıp diplomasını ibraz etmemekle taahhüdünü ihlal ettiği ve bu nedenle davacı idarenin yaptığı eğitim masraflarını, davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte tazmin etmesi gerektiği gözetilerek, faiz başlangıç tarihi düzeltilmek suretiyle ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının şoför olarak çalıştığı dönemde fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai yaptığına dair görevlendirme belgelerinde günlük gidiş-dönüş saatlerinin yer almasına rağmen, mahkemece sadece katedilen mesafe üzerinden değerlendirme yapılarak fazla mesai ücreti hesaplanmamasının hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Deniz yoluyla eşya taşınması sırasında meydana gelen hasar nedeniyle açılan tazminat davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın doğduğu tarihte Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulmadığından ve HSYK'nın görevlendirme kararı geriye yürümeyeceğinden, uyuşmazlığın oluştuğu tarihte görevli olan İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Deniz ticaretine ilişkin bir uyuşmazlık sebebiyle açılan tazminat davasında görevli mahkemenin hangisi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun denizcilik ihtisas mahkemelerine ilişkin görevlendirme kararının, dava açıldıktan sonra verilmesi ve görevli mahkemenin dava açıldığı tarihte belirlenmiş olması gözetilerek, davanın açıldığı asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin kapsam dışı görevden kapsam içi göreve atanması nedeniyle ücretinde azalma olması sebebiyle açtığı ücret farkı alacağı davasında, işverenin yaptığı görevlendirmenin çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşturup oluşturmadığı ve davacının ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği'nin ilgili hükmü gereğince davacının görevlendirilmesinde Yönetmeliğe aykırılık bulunmadığı, ancak davacının lisans mezunu olmayan büro görevlisi olarak kapsam içi statüde çalışmaya devam etseydi alması gereken ücret ile dava konusu atama işlemi sonrasında ödenen ücret arasında fark olup olmadığının belirlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşverenin davacı işçiyi başka bir bölüme görevlendirmesinin, çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı bir değişiklik oluşturup oluşturmadığı ve bu nedenle davacı tarafından yapılan feshin haklı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önce çalıştığı bölüm ile yeni görevlendirildiği bölümün çalışma koşullarının karşılaştırılması ve davacı işçinin iddiaları doğrultusunda bir ağırlaşmanın olup olmadığının tespiti için yeterli inceleme yapılmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldı ise kusurun kimde olduğu ve buna bağlı olarak boşanmaya, nafaka ve tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, taraflar arasındaki olaylar, özellikle de davalı kadının, davacı erkeğin Suriye görevinden döndüğünde eve girememesine sebep olacak şekilde kilidi değiştirmesi ve şikayetçi olması eylemlerini değerlendirerek davalı kadının tam kusurlu olduğuna ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiğine kanaat getirmiş, bu nedenle yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.