Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Geçmişe Yürütme”
- Uyuşmazlık: Elektrik abonesi olan davacıdan tahsil edilen kayıp/kaçak bedellerinin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 6719 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17. maddesinde yapılan değişikliklerin ve geçici 20. maddenin, dava konusu kayıp/kaçak bedellerine ilişkin yeni bir düzenleme getirmesi ve bu düzenlemenin geçmişe etkili olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kapatılan köy tüzel kişiliği adına kayıtlı taşınmazların Hazine adına tescilinin talep edilmesine ilişkin tapu iptal ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Köy tüzel kişiliğinin kaldırılmasıyla taşınmazların yasal olarak belediyeye geçtiği ve daha sonraki belediye birleşmeleriyle taşınmaz mülkiyetinin davalı belediyeye devredildiği, 2004 yılında çıkarılan yasanın geçmişe etkili olmayacağı gözetilerek davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kütüğünün beyanlar sütunundaki "Devri yapılamaz, ipotek, haciz, irtifak hakkı, rehin, teminat ve sair mülkiyeti kısıtlayıcı hak ve şerh tesis edilemez" belirtmesinin terkinine gerek olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kütüğünün beyanlar hanesine, TMK, özel kanunlar veya TST’de öngörülmeyen bir belirtmenin yazılamayacağı, davacının mülkiyet hakkını kullanamamasına sebep olan bu belirtmenin yasal dayanaktan yoksun ve yolsuz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, davacı tarafından ihale yoluyla satın alınan taşınmaza, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle satış ve devir yasağı şerhi koymasının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yürütmenin durdurulması kararının davacıya ait taşınmaz için uygulanabilir nitelikte olmadığı, davacının taşınmazı ihale yoluyla ve yasalara uygun biçimde satın aldığı, Anayasa Mahkemesi'nin olası bir iptal kararının da geçmişe etkili olmayacağı ve tamamlanmış hukuki işlemleri etkileyemeyeceği, ayrıca tapu kütüğündeki şerh belirtmesinin yasal dayanağı bulunmadığı ve mülkiyet hakkını kısıtladığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşkolunun tespitine itiraz davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin ticaret sicil gazetesindeki adresinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu ve davaya konu işyerlerinin farklı illerde bulunmasının yetkiyi değiştirmeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin yetkisizlik kararı ve bölge adliye mahkemesinin istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Katılanın idare mahkemesi kararları ile görevine iade edilmesini takiben sanığın katılanı tekrar görevden alma işlemlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinden sonra yürürlüğe girip bir süre sonra Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 6552 sayılı Kanun'un 97. maddesi ile getirilen, idari yargı kararlarının yerine getirilmemesinin ceza soruşturması ve kovuşturmasına konu edilemeyeceği hükmünün, sanığın lehine uygulanması gerektiği ve katılanın görevinin de anılan kanun kapsamında olduğu gözetilerek, görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının sürekli işçi kadrosuna atanması gerekirken atanmadığı dönemde mahrum kaldığı ücret alacağı talebi bakımından adli yargının mı yoksa idari yargının mı görevli olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya atanması gereken tarih ile fiilen atandığı tarih arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığından, bu dönemdeki ücret alacağı talebi için idari yargının görevli olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin adli yargının görevsizliğine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin TMK 713/2. maddesindeki "ölmüş" ibaresini iptal etmesinden sonra, bu maddeye dayalı tapu iptali ve tescil davalarında kazanılmış hak iddiasının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ve kazanılmış hakları etkilemeyeceği, davacının 20 yıl malik sıfatıyla zilyetliğinin Anayasa Mahkemesi kararından önce gerçekleştiği ve TMK 713/5 uyarınca mülkiyeti kazandığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacının 4721 sayılı TMK'nın 713/2. maddesine dayanarak ileri sürdüğü olağanüstü zamanaşımı yoluyla mülkiyet kazanımı iddiasının, Anayasa Mahkemesi'nin "ölmüş" ibaresini iptal eden kararından önceki 20 yıllık zilyetlik süresiyle kazanılmış hak olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlanmasından önceki 20 yıllık zilyetlik süresi ile olağanüstü zamanaşımı şartlarını davacı lehine sağlamış olmasının kazanılmış hak doğurduğu, bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin TMK m.713/2'deki "ölmüş" ibaresini iptal kararının davacıya uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, taşınmazın zeminine biçilen değerin emsal taşınmazın değerinden yüksek olması nedeniyle uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmaza ilişkin Yargıtay'ca onanan bedel ile dava konusu taşınmaza biçilen bedel arasında farklılık bulunması ve bilirkişi kurulundan bu farklılığın nedenlerine ilişkin ek rapor alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.