Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Genel Sağlık Sigorta Primi”
- Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen ve annesinin ölümü nedeniyle hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı alan davalıya, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan sağlık harcamalarının iadesinin talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, ölüm aylığı almak için eşinden boşanmasına rağmen fiilen birlikte yaşamaya devam ederek, hak kazanmadığı halde genel sağlık sigortasından yararlanmasının ve bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmasının 5510 sayılı Kanun'un Geçici 45. maddesindeki istisnadan yararlanmasına engel teşkil etmesi gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edildikten sonra, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla aldığı ölüm aylığı kesilen davacıya yapılan sağlık harcamalarının tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşamaya devam ederek, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla haksız yere genel sağlık sigortasından yararlandığı ve bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olduğu gözetilerek, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 45. maddesinden yararlanamayacağı ve 31.01.2012 tarihinden sonraki sağlık giderlerini ödemesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, isteğe bağlı sigorta primlerini sehven fazla ödeyerek Bağ-Kur kapsamında emekliliğe hak kazandığı durumda, fazla ödenen primlerin iptali ile SSK kapsamında emeklilik hakkının tespiti talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İsteğe bağlı sigortalılığın başlama ve bitişinin kanunda belirtilen koşullara bağlı olduğu, sigortalının isteğe bağlı sigortadan vazgeçme iradesinin tek başına yeterli olmadığı ve kanunda öngörülen şartların gerçekleşmesi gerektiği gözetilerek, davacının prim ödeme iradesinin ortadan kalktığının kabul edilemeyeceği ve 2829 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince son yedi yıldaki en fazla sigortalılık süresine göre aylık bağlanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının Irak'ta çalıştığı dönemdeki net ücretinin brütleştirilmesi ve buna bağlı olarak fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile ihbar tazminatı alacaklarının hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan bir ülkede çalıştığı ve bu durumda net ücretinin brütleştirilmesinde %5 oranında genel sağlık sigorta primi eklenmesi gerektiği gözetilmeden, yerel mahkemece daha yüksek oranda Sosyal Güvenlik Kurumu primi ve işsizlik sigortası primi eklenerek brüt ücret hesaplanması hatalı olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin iş akdinin fesih şekli, ücret miktarı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının hesaplanması ve zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yurt dışında, sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan bir ülkede çalışan işçinin ücretinin brütleştirilmesinde sadece %5 genel sağlık sigorta primi eklenmesi gerektiği, oysa mahkemece yurt içinde çalışan işçilere uygulanan oranlar üzerinden hesaplama yapıldığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve yurt dışında çalışan işçinin asgari geçim indirimi ile genel sağlık sigortası primi kesintilerine dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışında çalıştığı ve ücretinden vergi kesintisi yapılmadığı için asgari geçim indirimi alamayacağı ve brüt ücret hesabında yalnızca %5 oranında genel sağlık sigortası primi eklenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenip ödenmediği, ödendiği iddia edilen ücretin miktarı ve brüt ücret hesabında yapılması gereken kesintilerin neler olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait ibranamenin içeriğinin davacıya sorulmadan hükme esas alınmasının yanı sıra, yurt dışında çalışan işçinin brüt ücret hesabında %5 genel sağlık sigortası primi dışında başka kesintiler yapılması gerektiği yönünde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin net ücretinin brüt ücrete çevrilmesi sırasında uygulanacak kesintilerin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan bir ülkede çalıştığı ve 5510 sayılı Kanun'un 5. maddesi 1. fıkra (g) bendi gereğince yalnızca %5 genel sağlık sigortası primi kesintisi uygulanması gerekirken, yurt içinde çalışan işçiler gibi %14 SGK primi ve %1 işsizlik sigortası primi kesintisi uygulanarak brüt ücretin hatalı hesaplandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum'un 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesi gereğince sigorta şirketlerinden tahsil edeceği alacağın amme alacağı niteliğinde olup olmadığı ve bu alacaktan dolayı şirketin yönetim kurulu üyesinin sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesiyle sigorta şirketlerinden SGK'ya aktarılacak primlerin, genel sağlık sigortalılarının trafik kazalarından doğan sağlık giderlerinin karşılanması için kaynak oluşturduğu ve bu nedenle kamu alacağı niteliğinde olduğu; dolayısıyla şirket yönetim kurulu üyesinin de bu primlerin aktarılmamasından 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesi uyarınca şirketle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemdeki ücretinin tespiti, brütleştirilmesi, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile kıdem, ihbar ve yıllık izin tazminatı alacaklarının hesaplanması ve davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubu konusunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışında çalıştığı ve Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan bir ülkede bulunduğu gözetilerek, ücretinin brütleştirilmesinde sadece %5 genel sağlık sigorta primi eklenmesi gerektiği, ayrıca dava tarihinden sonra ödenen fazla mesai ücretleri için hüküm kurulması gerekirken mahsup işlemi yapıldığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşveren tarafından işçiler için ödenen özel sağlık sigortası primlerinin sosyal sigorta primine esas kazanç matrahına dahil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel sağlık sigortası primlerinin, sigortalının ücret geliri kapsamında değerlendirilemeyeceği ve Anayasa'nın 56. maddesi ile Devlete verilen sağlık hizmetlerini sağlama görevi ile özel sağlık sigortasının yaygınlaştırılması politikasına aykırı olacağı, ayrıca Gelir Vergisi Kanunu'ndaki prim indirimi düzenlemesi ile çelişki oluşturacağı gözetilerek, sosyal sigorta primine esas kazanç matrahına dahil edilmemesi gerektiği ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemdeki kıdem, ihbar, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının miktarı, ispatı ve ödenip ödenmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğuna dair sözleşme hükmünün geçerliliğinin 270 saatlik sınırı aşmaması gerektiği, davacının brüt ücretinin hesabında yurt dışında çalıştığı ve tüm sigorta kollarına tabi olmadığı gözetilerek sadece %5 genel sağlık sigortası primi eklenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.