Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 440/III-2”
- Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, Hukuk Genel Kurulu'nun manevi tazminat davasına ilişkin kararına karşı yaptığı karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Genel Kurulu kararının verildiği tarihte yürürlükte olan karar düzeltme parasal sınırının davanın müddeabihini aşmaması gözetilerek davalı vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasında, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin temyiz incelemesine konu olması.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi neticesinde, davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek mahkeme kararının hüküm kısmının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili talebinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uyarak verdiği son kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı lehine kazanılmış hak oluştuğu ve Hazine ile Belediye vekillerinin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sulh Hukuk Mahkemesince verilen alacak davasına ilişkin direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca bozulmasına karşı yapılan karar düzeltme talebinin incelenmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK m. 440/III-2 ve m. 8 uyarınca sulh hukuk mahkemelerince verilen alacak davalarına ilişkin direnme kararlarına karşı karar düzeltme yolunun kapalı olduğu, Hukuk Genel Kurulunun kararında yer alan karar düzeltme yolunun açık olduğuna dair ifadenin maddi hatadan kaynaklandığı gözetilerek karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulünün uygulandığı bir davada, 1086 sayılı HUMK döneminde bir, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra da bir kez işlemden kaldırılan davanın, HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca açılmamış sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte tamamlanmamış usul işlemlerine yeni kanun hükümlerinin uygulanacağı, ancak HUMK dönemindeki işlemden kaldırmanın hukuki sonuç doğurduğu ve HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte tamamlanmış bir işlem olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davanın reddine karar verilmesine rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin vekille temsil edilmesi sebebiyle, davanın reddine karar verilmiş olsa dahi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu hatalı tespit iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğinin niteliğinin ve taşınmazın mülkiyetinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Fen bilirkişi raporlarına dayanılarak davacının kadastro hatası sonucu davalıya tescil edilen taşınmaz kısmı üzerinde zilyetliğinin bulunduğu ve bu kısmın davacıya ait parsele eklenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamının doğru belirlenip belirlenmediği ve davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın tapu kaydının kapsamının belirlenmesi için gerekli işlemlerin yapılmadığı, tapu kaydının keşifte zemine uygulanmadığı, fen bilirkişi raporundaki krokinin denetime elverişli olmadığı ve delillerin birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazların zilyetliği ve vakıf arazisi olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kadastro tespitinin iptaline karar vermesi gerekirken tapu kaydının iptaline karar vermesinin isabetsiz olduğu, ancak bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği değerlendirilerek hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, miras yoluyla intikal ettiğini ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyetini kazandığını iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemine karşı Hazine'nin itirazı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararında belirtilen hususların, özellikle taşınmazın baraj etki alanında olup olmadığı, niteliği, ne zaman imar ve ihya edildiği ve zilyetliğin hangi tarihten itibaren başladığı konularında yeterli araştırma yapılmadığı ve bozma gereklerinin yerine getirilmediği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydında adı geçen kişi ile davacının aynı kişi olduğunun tespiti davasında, mahkemenin yaptığı tespitlerin yeterliliği ve uyuşmazlığın çekişmesiz yargı yoluyla çözümlenip çözümlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tapu kaydında adı geçen diğer kişilerin hak iddia edip etmediklerini araştırmadan ve kadastro kayıtlarını dikkate almadan hüküm kurması doğru görülmeyerek, eksik incelemeyle hüküm kurulması nedeniyle bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.