Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Haklılık Araştırması”
- Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, tarafların daha önce yabancı bir mahkemede boşanmış olmaları nedeniyle yargılama giderlerinin davacı kadın lehine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların yabancı mahkeme kararıyla boşanmış olmaları nedeniyle, Türkiye'deki boşanma davasında haklılık araştırması yapılamayacağı ve davacının dava açmakta haklı sayılamayacağı gözetilerek, davacı lehine hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava devam ederken tarafların anlaşmalı boşanmaları nedeniyle konusuz kalan boşanma davasında davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların anlaşmalı boşanmaları sebebiyle davanın konusuz kalması ve artık kusur tartışması yapılamayacağı gözetilerek davalı kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tarafların anlaşmalı boşanmaları nedeniyle daha önce açılmış olan boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı davasının konusuz kalıp kalmadığı, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı kadına yükletilip yükletilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların anlaşmalı boşanma protokolü ile boşanma ve fer'ilerine ilişkin hususlarda anlaşmaya varmaları ve bu kararın kesinleşmesi nedeniyle, önceden açılmış davanın konusuz kaldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tarafların başka bir dosyada anlaşmalı olarak boşanmaları nedeniyle açılmış olan boşanma davasının konusuz kalması üzerine, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının, usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu başkası adına tescil edilen taşınmazla ilgili tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu süreden sonra açılmış olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı Hazine, davalıların mülkiyetinde bulunan taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını iddia ederek tapu iptali ve terkin davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara uymaması, özellikle bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gidermemesi, taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak fazla hüküm kurması ve bazı usul eksiklikleri nedeniyle, davalıların temyiz itirazları kabul edilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren ve davanın reddine sebep olan yasa değişikliği nedeniyle yargılama giderlerinin davacıya yükletilip yükletilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, ilk kararında değerlendirmediği “davacının dava açıldığı tarihte haklı olup olmadığı” hususunu, Özel Daire’nin bozma ilamı üzerine verdiği kararda değerlendirerek yeni bir hüküm kurması nedeniyle, direnme kararının usulüne uygun olmadığı ve dosyanın Özel Daire’ye gönderilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. - Uyuşmazlık: Tarafların anlaşmalı boşanmaları nedeniyle konusuz kalan boşanma davasında yargılama giderleri ve vekâlet ücreti hususunda haklılık durumunun dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının dava dilekçesinde yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin bir talep bulunmaması, sonradan açılan davada tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilmesi ve kararın kesinleşmesi, ilk derece mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması hususları birlikte değerlendirilerek davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin isabetli olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından konulan haciz şerhinin muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, takipte borcun dayanağını ve varlığını ispatlayamaması, borcun doğum tarihi ile takip tarihi arasında uzun süre geçmesi, davalının ekonomik durumu ile çelişen yüksek meblağlı masraflar yaparak başka hacizler tesis ettirmesi ve bu hacizler nedeniyle kendisine pay kalmayacağını bildiği halde icra takibi başlatması hususları nazara alınarak davalının iyiniyetli olmadığı ve haczin muvazaalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından konulan haciz şerhinin muvazaalı olup olmadığı ve terkini gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının takipte borcun sebebini ve dayanağını açıklayamaması, ekonomik durumu ile tutarsız şekilde yüksek masraflarla haciz işlemleri yaptırması ve tanık beyanlarının da davacı iddiasını desteklemesi gibi hususlar, davalının haciz işleminde iyiniyetli olmadığı ve haczin muvazaalı olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.