Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hazine Adına Kayıt”
- Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, bazı taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı ve davalıların bu taşınmazlar üzerinde 20 yıllık zilyetlik hakkı kazanıp kazanmadıkları hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların bir kısmının 6831 sayılı Orman Kanunu'nda tanımlanan orman sayılan yerlerden olduğu, bir kısmının ise davalılar tarafından 20 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız zilyetliğin bulunduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi'nin davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle oluşan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada, iptal edilen taşınmazın 2/B kapsamında olup olmadığı ve davacıların zararının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 2/B kapsamında olmadığı ve orman niteliğiyle Hazine adına tescil edildiği, 6292 sayılı Kanun'a göre iadesinin de mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacıların tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan bir zararının oluşmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı tapu kayıtlarının kadastro çalışmaları sırasında uygulanmaması nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması ve mahkemenin verdiği kararın temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine’nin tapu kayıtlarının bazı hudutları itibariyle çekişmeli taşınmazları kapsadığının tespit edilmiş olmasına rağmen, birleştirilen dava hakkında karar verilmemesi, hükümde eksiklik bulunması, Hazine yararına haksız yere yargılama giderlerine hükmedilmesi ve hükümdeki bazı maddi hatalar gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacı lehine usulü kazanılmış hak oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin Yargıtay’ın ilk bozma kararına uyarak davayı kabul etmesiyle davacı lehine usulü kazanılmış hak doğduğu, Yargıtay'ın ilk bozma kararından dönerek ikinci kez bozma kararı vermesinin usulü kazanılmış hakkı ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aslı vakıf olan ve sonradan Hazine adına tescil edilen taşınmazların vakfa iadesi gerektiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, Hazine adına yapılan tescilin 2888 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra gerçekleşmiş olması nedeniyle vakfın mülkiyet hakkının devam edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2888 sayılı Kanun ile 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 29. maddesinin değiştirilerek, aslı vakıf olan taşınmazların Hazine'ye geçiş koşullarının yeniden düzenlendiği, 24.09.1983 tarihinden sonra Hazine adına tescil edilen taşınmazların mahlulen vakfa rücu etmesi gerektiği ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesiyle de bu durumun teyit edildiği gözetilerek, Hazine adına yapılan tescillerin iptaliyle taşınmazların vakfa tesciline karar verilmiş, hükmün kesinleşmiş ada parsel numaraları yerine güncel numaralar belirtilerek düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Orman vasfında olduğu iddia edilen taşınmazlar üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ve Hazine adına tescili ile bu taşınmazlar üzerindeki şerhlerin kaldırılması istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, davanın reddine karar verilen taşınmazın tespit gibi tesciline hükmedilmesi ve şerhlerin kaldırılmasına dair talebin kabulüyle yetinilip şerhlerin kaldırılmasına ilişkin hüküm kurulmaması hatalı bulunmuş, ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmaz ile davalılar adına hükmen tescil edilen taşınmazlar arasında mükerrerlik oluşması nedeniyle tapu iptali ve tescil ile mükerrerlik şerhinin terkini davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar adına hükmen yapılan tescilin, Hazine adına daha önce kesinleşmiş tapulama kararıyla oluşan tescile aykırı ve yolsuz tescil niteliğinde olması, davalıların tapulama kararına itiraz yoluna başvurmamaları ve zamanaşımı sürelerinin geçmiş olması gözetilerek, mükerrer tescilli bölümlerin tapu kayıtlarının iptaline ve Hazine adına kayıtlı taşınmazdaki mükerrerlik şerhinin terkinine karar verilmesi uygun görülerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından imar ve ihya edildiği iddia edilen taşınmazın zilyetlikle iktisabı davasında, taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı tespit edildikten sonra mahkemenin Hazine adına kayıtlı taşınmazın dava konusu kısmının tekrar Hazine adına tesciline ve Hazine lehine vekalet ücretine hükmetmemesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, dava konusu taşınmazın halihazırda Hazine adına kayıtlı kısmının tekrar Hazine adına tesciline karar vererek mükerrer tescile yol açması ve Hazine'nin yasal hasım sıfatıyla vekille temsil edildiği davada Hazine lehine vekalet ücretine hükmetmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek Yargıtay onama kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine tarafından 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin talebin kapsamı dışında ve 6292 sayılı Kanun'un ilgili hükümlerini gözetmeksizin hüküm kurması nedeniyle verilen bozma kararına karşı direnilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar için açılmış bir tapu iptali ve tescil davası olması, HMK'nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi gereğince mahkemenin talebin dışında karar verememesi ve 6292 sayılı Kanun'un 7. ve 9. maddelerinde dava konusu taşınmazlara ilişkin Hazine'nin dava açmaması, açılan davalardan vazgeçmesi, tapu iptali kararı verilen taşınmazların iadesi gibi düzenlemelerin öngörülmüş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı olarak Hazine adına kayıtlı taşınmazların tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine zilyetlik ve edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle Hazine adına kayıtlı taşınmazların davacı adına tesciline karar veren istinaf mahkemesi kararının, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin süre ve niteliği, davacıya geçiş şekli, kullanım biçimi, davacının aynı çalışma bölgesi içinde edinebileceği taşınmaz miktarı gibi hususların yeterince araştırılmaması ve eksik inceleme nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, kadastro çalışmaları sonucunda Hazine adına tescil edilen taşınmazların atalarından kaldığını ve uzun süredir zilyet olduklarını iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmışlardır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların mirasbırakanının vergi kaydı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile 1954 tarihli hava fotoğrafları değerlendirilerek, davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, bu nedenle dava konusu 10545, 10563 ve 10781 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçelerle reddedilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre ve davalı Hazine'nin pasif husumet ehliyeti yönünden davanın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, kadastro tespit tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olmasına rağmen dava açmaları ve dava konusu bazı taşınmazların Hazine adına kayıtlı olmaması nedeniyle davalı Hazine'nin pasif husumet ehliyetinin bulunmaması gözetilerek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.