Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hissenin İptali ve Tescili”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının murisi ile evlat edineninden gelen payda hak iddia edip edemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının evlat edineninden gelen pay yönünden davalılar lehine Kadastro Kanunu'nun 13/B-c maddesindeki koşulların oluştuğu, davacının babasından gelen pay yönünden ise davalılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesindeki koşulların oluştuğu, davalıların taşınmazları 20 yıldan fazla süredir aralıksız ve malik sıfatıyla kullandıkları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasında, mirasçılar arasında taksim yapılmayan taşınmazların kadastro sonucu diğer mirasçılar adına tescil edilmesi nedeniyle açılan davada, mahkemenin verdiği "tespit gibi tescil" kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tapu iptali ve tescili davasında, tapu kaydının iptali yerine "tespit gibi tescil" kararı vermesinin hatalı olduğu, tapu iptali ve tescili davasının sübutu halinde mevcut tapu kaydının iptali ve maddi gerçeğe uygun şekilde yeniden tescil kararı verilmesi gerektiği gözetilerek, hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anonim şirket hisselerinin devrine ilişkin imzanın sahibince atılmadığı iddiasıyla hisse devrinin iptali ve mirasçılar adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uygun olarak, hisse devrine ilişkin imzanın davacıların murisine ait olmadığı tespitini esas alarak ve geçerli bir hisse devri sözleşmesinin bulunmadığına kanaat getirerek, davacıların miras hisseleri oranında şirket ortağı olduklarını kabul etmesi ve hisselerin iptaline ve tesciline karar vermesi usul ve kanuna uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle, yükleniciye devredilen arsa hisseleri ile yüklenicinin bu sıfatla belediyeden satın aldığı hisselerin tapu kayıtlarının iptali ve arsa sahipleri adına tescili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenici şirketin, geçersiz sözleşme nedeniyle arsa sahibi sıfatını kaybederek belediyeden hisse devralmasının da hukuki dayanağının kalmadığı ve mahkemenin, davalı yükleniciye devredilen hisseler ile belediyeden devralınan hisselerin tümü için tapu iptaline karar vermesi gerektiği, ayrıca belediye hisseleri için ödenen bedelin güncel değerinin hesaplanması gerektiği gözetilerek, eksik hisse üzerinden tapu iptali hükmü kurulması ve eski tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında, sonradan tapuyu devralan şirketin iyiniyetli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İlk tescilin yolsuz olduğu ve davalı şirketin taşınmazı edinirken iyiniyetli olmadığı, şirketin basiretli bir tacir gibi davranmadığı ve taşınmazın değerinin altında bir bedelle iktisap ettiği değerlendirilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil kararının, HUMK 438/7 uyarınca eksik harç miktarı ve yanlış parsel numarası düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mirasbırakanın ölümünden sonra vekaleten yapılan satış işleminin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın ölümünden sonra vekaleten yapılan satış işleminde, ölü bir kişinin iradesinin bulunamayacağı ve bu nedenle muris muvazaası hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, idari işlemin iptalinin kesinleşmesinden önce davanın esasının incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının idari bir işlem olduğu ve bu işlemin iptal edilmeden tapu iptali ve tescil davasının esasının incelenemeyeceği, somut olayda ise idari işlemin iptaline ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadan davanın esasına girilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden dönülmesi ve akabinde açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu oluşan hak kayıpları ile kamulaştırma bedellerinin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Satış vaadi sözleşmesinin mahkeme kararıyla ifa edilmiş olması ve davacının sözleşmeden dönerek yatırdığı paranın davalıda kalması sebebiyle sebepsiz zenginleşme oluştuğu, ayrıca şufa hakkıyla kazanılan payın satış vaadi sözleşmesinin kapsamı dışında kalması ve kamulaştırılan taşınmaz bedellerinin davalıların elinde bulunması nedeniyle davacıların hak kaybına uğradığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temlikler nedeniyle mirasçıların açtığı muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, vekaleten yapılan temlikin yolsuz tescil mi yoksa muris muvazaası mı olarak değerlendirileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaleten yapılan temlikin, mirasbırakanın ölümünden sonra gerçekleştiği ve ölümle vekaletin sona erdiği gerekçesiyle yolsuz tescil olarak değerlendirilmesi hatalı olup, davanın muris muvazaası iddiasına dayalı olarak açılmış olması sebebiyle, mirasbırakanın ölüm saati tespit edilerek ve muris muvazaasının varlığı incelenerek hüküm kurulması gerektiği gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İdare mahkemesince iptal edilen taşınmaz satış işlemi sonrasında, oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olup olmadığı ve buna bağlı olarak tapu iptal ve tescil davasının akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz satışına ilişkin idari işlemin iptalinin kesinleşmesiyle davalı şirket adına olan tapu kaydının yolsuz hale geldiği ve yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davalarında hak düşürücü süre veya zamanaşımı bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Daha önce açılan davada verilen tapu iptal ve tescil kararının uygulanmasındaki belirsizlikler nedeniyle tekrar tapu iptali ve tescil davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş bir mahkeme kararının icrasında tereddüt veya belirsizlik varsa, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305. maddesi uyarınca hükmün açıklanması istenebileceği, aynı konuda yeni bir dava açılamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, boşandığı eşinin katkı payı alacağını ödememek için mal kaçırma amacıyla yaptığı iddia edilen muvazaalı taşınmaz satışına dayanarak açtığı tapu iptal ve tescil davasında, satışın muvazaalı olduğunun kanıtlanması halinde İİK m. 283/1 hükmü gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın taşınmazın haczi ve satışına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının amacının tapu iptali olmayıp alacağına kavuşmak olduğu, davada muvazaanın kanıtlanması halinde davacının satışa konu maldan alacağını tahsil edebileceği, ancak bu hakkın ayni değil şahsi bir sonuç doğuracağından tapu iptaline değil İİK’nın 283/1. maddesi gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın davacıya taşınmazın haczi ve satışını isteyebilme hakkı tanınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.