Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuksuz Hazine Tescili”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan ve sonradan Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının imar ve ihya yoluyla kazandığı iddia edilen zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, toplulaştırma sonrası oluşan yeni parsel durumunu dikkate almaması, davalı belediyenin husumet yönünden davada yer almaması, kısmi ret kararı verilmesine rağmen davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gibi hususlar nedeniyle usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Orman tahdit sınırları içerisinde kalan taşınmazlar hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasında, tapu kayıtlarında beyan ve şerh sahibi olan kişilerin davaya taraf olarak dahil edilip edilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 169. maddesi ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca ormanlar üzerindeki kısıtlayıcı şerhlerin Anayasaya ve yasalara aykırı olduğu ve orman olarak belirlenen alanlardaki şerhlerin terkin edilmesi gerektiği, bu nedenle de karardan etkilenecek olan beyan ve şerh sahiplerinin davaya taraf olarak dahil edilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davalının doğru gösterilip gösterilmediği ve davanın husumet yönünden reddine karar verilip verilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar tarafından açılan davada, taşınmazın köyün merası olduğunu iddia edilerek Hazine aleyhine dava açılmış olmasına rağmen, tapuda kayıtlı malikin davalı olarak gösterilmemesi ve yargılamanın hiçbir aşamasında davalı sıfatı bulunmayan şahsın beyanının alınması hususları gözetilerek, davanın husumet yönünden reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan bir kısmının vekili tarafından terekeye dahil taşınmazın devredilmesinden sonra, diğer mirasçıların tapu iptal ve tescil davası açma ehliyetinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye dahil taşınmaz üzerindeki elbirliği mülkiyeti gereği tasarruf işlemlerinin tüm mirasçıların oybirliği ile yapılması gerektiği, mirasçılardan bir kısmının vekili tarafından yapılan temlik işlemi sonrası diğer mirasçıların davaya devam etme ehliyetlerinin bulunmadığı ve artık açabilecekleri davanın tapu iptal tescil değil, temlik sözleşmesine dayalı tazminat davası olması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydına dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, mirasçılardan birinin terekeye dahil taşınmazın kendi hissesine düşen kısmının tescilini talep etmesi üzerine davanın mirasçılık sıfatıyla değil de terekeye karşı açılmış gibi kabul edilip usulden reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının terekeye yönelik ıslah dilekçesi vermesi ve sulh hukuk mahkemesince terekeye temsilci atanmasıyla taraf teşkili sağlandığı, bu nedenle miras ortaklığına karşı dava açılması hususunda bir engel kalmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, son kayıt maliklerinin iyiniyetli olup olmadığı ve tescilin geçerlilik şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunun araştırılıp araştırılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali ve tescil davasında, son kayıt malikleri adına yapılan tescilin sahte ve yokluk ifade eden işlemlerle gerçekleştirildiği iddiası karşısında, mahkemenin tescile ilişkin resmi akit ve diğer belgelerin varlığını, yevmiye kaydının doğruluğunu ve tarafların imzalarının gerçekliğini araştırması gerektiği, aksi halde iyiniyet iddiasının yolsuz tescile geçerlilik kazandıramayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının hatalı tutulmasından kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasında, taşınmazın değerinin tespiti ve tazminat miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın değerinin belirlenmesinde, taşınmazın vasfının (arsa veya arazi) tespiti, değerlendirme tarihindeki imar durumu, emsal satışlar, net gelir gibi hususların kapsamlı bir şekilde değerlendirilerek, uzman bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kuran Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte veraset ilâmına dayanılarak yapılan taşınmaz satışından kaynaklanan zararın tazmini için açılan davada, Hazine'nin Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Özel Daire'nin bozma kararına uyduğunu belirterek verdiği karar, aslında yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan ve gerçek bir direnme kararı sayılamayacağından, dosyanın temyiz incelemesinin yapılması için Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasının açılmasında hak düşürücü süre aşımı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kök parselinin kadastro tespitinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı idarenin, kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeniyle reddine karar verilen kamulaştırma davasına ilişkin yaptığı temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davacı idareye kamulaştırma bedelini depo etmesi için verilen sürelerin geçirilmesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesinin sekizinci fıkrası gereğince dava şartının oluşmaması sebebiyle davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Devletten talep edilmesi üzerine, Devletin sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının iddia ettiği zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmadığı, sonradan verilen ve ilk veraset ilamını geçersiz kılan ikinci bir veraset ilamı nedeniyle oluştuğu, tapu memurlarının hukuka aykırı bir eyleminin bulunmadığı ve bu nedenle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesinde düzenlenen kusursuz sorumluluğun şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair kararının, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmini isteminde, Hazine’nin sorumluluğunun şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, tarafların taşınmazı edinirken iyiniyetli hareket edip etmedikleri, taşınmazı satın alan şirket ile kayıt malikleri arasında bir ilişki olup olmadığı ve bu edinimin muvazaalı olup olmadığı hususlarının araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle, yerel mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.