Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Irak Alacakları”
- Uyuşmazlık: Irak'ta çalışmış bir işçinin işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa uygulanacak hukuk, kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanılıp kazanılmadığı, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması, alacaklardan indirim yapılıp yapılmayacağı ve zamanaşımı konuları.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yurt dışında imzalanan iş sözleşmesi ve mutad işyeri Irak'ta olduğundan, uyuşmazlığa Irak hukukunun uygulanması gerektiği, bozma kararına uyularak Irak hukuku uyarınca yapılan yargılama ve hesaplamada usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, Irak'ta bulunan alacakları için davalı bankaya borçlu olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ödenen paranın kredi niteliğinde olduğu, taraflar arasında bonoya ilişkin bir sözleşmenin bulunmadığı ve davacının karar düzeltme talebinde 1086 sayılı HMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı şirketin yurt dışı şantiyelerinde çalıştığı dönemdeki işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda yaşanan anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında son çalışma dönemi için düzenlenen yurt dışı iş sözleşmesi ile tarafların uygulanacak hukuku seçme konusunda anlaşmaya vardıkları, davacının son çalışma döneminde davalıya ait Irak'ta bulunan işyerinde çalıştığı ve bu durumda mutad işyerinin Irak olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca dava konusu alacaklar bakımından Irak hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, Irak Devletine ihraç ettiği malların bedelini tahsil edememesi üzerine, akreditif veren banka ve Irak Maliye Bakanlığı aleyhine açtığı alacak davası ve icra takibine itirazın iptali talebinin nitelendirilmesi ve davalı bankaya karşı husumetin varlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde hem alacağın tespiti ve itirazın iptali hem de alacağın davalılardan tahsili isteminde bulunması nedeniyle, davanın davalı banka yönünden alacak davası olarak nitelendirilmesi ve işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde üç dönem fasılalı olarak çalışan davacının, son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde Irak Hukuku'nun uygulanması konusunda yapılan hukuk seçiminin geçerliliği ve bu döneme uygulanacak hukukun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde yer alan hukuk seçimine ilişkin hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde olduğu, davalı işverenin davacıya bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapmadığı, dolayısıyla geçerli bir hukuk seçiminin bulunmadığı, ayrıca tarafların eylemli olarak Türk Hukuku'nu uyguladıkları, davacı ve davalı işverenin Türk vatandaşı ve işverenin Türk hukukuna tabi bir tüzel kişi olduğu, dolayısıyla Türk İş Hukuku kurallarının doğrudan uygulanabilir kurallar olduğu gerekçeleriyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketin Irak'taki şantiyesinde çalıştığı dönemden kaynaklanan işçilik alacakları talep ettiği davada, uygulanacak hukukun tespiti ve alacakların hüküm altına alınıp alınmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında Irak hukukunun uygulanmasını öngören bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğu, davacının mutad işyerinin Irak olduğu ve bu sebeple 5718 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca taraflar arasındaki iş sözleşmesine Irak hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkemelerin Türk hukukunu uygulayarak verdiği kararlar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait Irak'taki bir işyerinde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, taraflar arasında imzalanan yurt dışı hizmet sözleşmesindeki hukuk seçimi maddesi gereğince Irak hukukunun mu yoksa Türk hukukunun mu uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı hizmet sözleşmesinde, uyuşmazlık halinde Irak hukukunun uygulanacağına dair açık bir hukuk seçimi maddesi bulunduğu, davacının tüm çalışma süresini Irak'ta geçirdiği ve mutad işyerinin Irak olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesinin birinci fıkrası uyarınca Irak hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının Irak'ta davalı şirket nezdinde çalıştığı dönemden kaynaklanan kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi üzerine, Irak hukukunun doğru uygulanıp uygulanmadığı ve davacının bu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Irak hukukunun içeriğinin tespiti ve uygulanması konusunda eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, davacının çalışma dönemindeki Irak İş Kanunu’nun içeriğinin tam olarak belirlenemediği, bilirkişi raporunun hukuka uygun şekilde düzenlenmediği ve davada arabuluculuk şartı aranmamasına rağmen davacı aleyhine arabuluculuk ücretine hükmedilmesi hatalı olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin yurt dışında çalıştığı dönem için uygulanacak hukukun Irak hukuku mu yoksa Türk hukuku mu olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uyma adı altında yeni delil toplayıp hüküm kurması nedeniyle direnme kararının usulüne uygun olmadığı, bu nedenle dosyanın yeni hükme ilişkin temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalıştırılan bir işçinin işçilik alacakları davasında, iş sözleşmesine uygulanacak hukukun tespiti, ücret miktarı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında belirsiz süreli yurt dışı iş sözleşmesi imzalandığı, iş sözleşmesinde uyuşmazlıklarda öncelikle çalışılan ülke (Irak) hukukunun uygulanmasının kararlaştırıldığı, davacının dava konusu dönemde Irak'ta çalıştığı ve mutad işyerinin Irak olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlıkta Irak hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketten yurt dışında çalıştığı dönemden kaynaklı kıdem, ihbar, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile sadakat primi alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığa uygulanacak hukukun Türk Hukuku olduğu, ancak fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesabında davacının yurt içinde bulunduğu sürelerin dışlanmaması ve hafta tatili çalışmasının ispatı hususunda eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenden yurt dışında çalıştığı dönem için ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile sadakat primi alacaklarının tahsili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında isabetsizlik bulunmamakla birlikte, mahkemece davacının yurt içinde bulunduğu sürelerin hesaplamadan çıkarılmamış olması ve davalının zamanaşımı def'i ile davacının ıslahı birlikte değerlendirilmemiş olması nedeniyle eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.