Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Davası”
- Uyuşmazlık: Orman sınırının tespiti, el atmanın önlenmesi ve tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhin silinmesi davalarının reddine ve kabulüne ilişkin kararlara karşı yapılan temyiz başvurusunda, direnme kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme kararı olarak adlandırdığı kararında, ilk kararda dayanılmayan yeni bir kanun maddesine ve yeni bir gerekçeye dayanılması nedeniyle yeni bir hüküm oluşturulduğu, bu nedenle de direnme niteliği taşımadığı gözetilerek, dosyanın temyiz inceleme mercii olan Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, daha önce açılan kadastro tespitinin iptali davasındaki ret kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin iptali davasının usulden reddine ilişkin kararın, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası bakımından kesin hüküm teşkil edeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro davası devam ederken davalıların murisi adına yapılan tapu tescilinin yolsuz olup olmadığı ve davacı adına tapu iptal ve tescili ile bedel talebinin yerindeliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro davası devam ederken yapılan tapu tescilinin yolsuz olduğu, davalıların tapuda güven ilkesine dayanmasının mümkün olmadığı ve ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu orman olarak Hazine adına tescil edilen taşınmaz nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro tespiti öncesinde taşınmaza ilişkin tapu kaydının bulunmaması ve kadastro tespitine itiraz davası sonucu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiş olması nedeniyle, 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi kapsamında tazminat sorumluluğu oluşmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunan taşınmazın, sonradan yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde kaldığının tespiti üzerine açılan tapu iptal ve tescil davasında, mahkemenin önceki kesin hükmü gözeterek davayı reddedip reddedemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş bir mahkeme kararı olsa dahi, orman kadastrosu sonucu orman sınırları içinde kalan taşınmazlar için hak sahiplerinin kadastroya itiraz etme hakkı bulunduğu ve bu itiraz davası açılmadan veya açılan davanın sonucu beklenmeden kesin hüküm gerekçesiyle davanın reddedilmesinin doğru olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında "taşlık" olarak tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetlikle iktisap yoluyla davacı adına tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu taşınmazı 25 yılı aşkın süredir nizasız, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğu ve zilyetlikle kazanma şartlarını taşıdığı gözetilerek yerel mahkemenin davacı lehine verdiği tescil kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin orman niteliğinde olduğunu iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açtığı davada, daha önce kadastro mahkemesince verilen ve taşınmazın orman sınırları dışında olduğuna karar verilen hükmün kesin hüküm teşkil edip etmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin önceki davada taraf olmaması ve taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasının da bulunması nedeniyle, kadastro mahkemesinin kararının kesin hüküm teşkil etmediği ve taşınmazın doğal ve arkeolojik SİT alanı olup olmadığının da araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine'nin orman niteliğinde olduğunu iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açtığı davada, daha önce kadastro mahkemesince verilen ve taşınmazın orman sınırları dışında olduğuna karar veren ilamın kesin hüküm teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin önceki davada taraf olmaması nedeniyle kadastro mahkemesinin kararının Hazine aleyhine kesin hüküm teşkil etmediği, ayrıca Hazine'nin dava dilekçesinde taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve doğal sit alanı içinde bulunduğunu da ileri sürmesi nedeniyle, mahkemenin bu iddiaları da araştırarak karar vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında, kadastro tutanağının düzenlenmesi nedeniyle görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27/1. ve 26/son maddeleri uyarınca, dava konusu taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihten itibaren görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında, kadastro tespit tutanağı düzenlendikten sonra asliye hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, kadastro tutanağı düzenlendikten sonra taşınmaz mala ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevsiz olduğu ve dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.