Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kalıcı Mahiyet”
- Uyuşmazlık: Davalı idarenin davacıya ait taşınmaza kamulaştırmasız el atıp atmadığı ve bu el atmanın kamusal amaçlı ve kalıcı mahiyette olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin taşınmaz üzerindeki stabilize yolun halen mevcut, trafiğe açık ve yan sokaklara ulaşımı sağlıyor olması nedeniyle fiili el atmanın devam ettiği ve kamulaştırmasız el atma şartlarının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, davacıya ait taşınmaza fiili el atması nedeniyle, el atılan kısmın yanı sıra proje bütünlüğü gereği kalan kısmın da bedelinin davacıya ödenip ödenmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Fiili el atmanın gerçekleştiği ve imar planı kapsamında kalan kısmın davacı tarafından kullanılamayacak olması, mülkiyet hakkının özüne dokunan bir müdahale niteliğinde bulunduğu ve proje bütünlüğü gereği tüm alanın bedelinin hesaplanarak davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el attığı taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili davası.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazların değerleri ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi gözetilerek, taşınmaz bedelinin tespitinde ve davanın kabulünde isabetsizlik görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan dava sonucu belirlenen bedel ve tazminata ilişkin mahkeme harcının maktu mu yoksa nispi mi alınacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4 hükmü gereği kamulaştırmasız el atma davalarında harcın maktu olarak alınacağı düzenlemesi, 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmadığı ve bu davaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurul kararlarından aldığı gözetilerek harcın nispi olarak hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında, taşınmazın imar planı değişiklikleri nedeniyle güncel değerinin tespiti ve davacı hisselerinin doğru hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın üzerinde bulunduğu parsele ilişkin imar planı değişikliklerinin kesinleşmiş olması ve taşınmazın son imar durumuna göre kamuya özgülenme halinin devam etmesi gözetilerek, son ve güncel tapu kaydı ile imar uygulaması sonucu oluşan parseldeki davacı hisseleri üzerinden yeniden değer tespiti yapılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el konulan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın fiilen el konulan kısmı ile imar planı gereği el konulmayan ancak değer kaybına uğrayan kısmının bedelinin, emsal değerlendirme yöntemi gözetilerek hesaplanmasında ve davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idarenin tespitinde uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Fiilen el atılan alanlarla birlikte hukuki el atmaya konu bölümlerin bedelinin, emsal değer gözetilerek hesaplanıp davalı ... Bakanlığından tahsiline karar verilmesi gerektiği, ancak davalı idarenin harçtan muaf olması sebebiyle aleyhine hükmedilen harcın kaldırılması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar için ödenmesi gereken bedelin tespiti ve davacıların bu bedeli tahsil etme istemleri.
Gerekçe ve Sonuç: 7201 ve 7327 sayılı Kanunlar ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen hükümler uyarınca, kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen ve bedelinin ödenmediği tespit edilen taşınmazlar için açılan davalarda, taşınmazın idare adına tescil tarihi esas alınarak ve o tarihteki nitelikleri gözetilerek değer tespit edilmesi ve bu bedelin dava tarihine kadar Yİ-ÜFE ile güncellenerek ödenmesi gerektiği, ayrıca bazı parseller için tezyidi bedel davası açıldığı ve kamulaştırmanın kesinleştiği, bu hususların gözetilmemesi nedeniyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeline ilişkin açılan davada, vekil adına açılması gereken davanın müvekkil adına açılmış olması nedeniyle kararın düzeltilip düzeltilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, müvekkili adına dava açması gerekirken sehven kendi adına dava açması ve bu hususun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesindeki karar düzeltme sebeplerinden biri olmaması gözetilerek, Yargıtay'ın önceki bozma kararına ek bir bozma sebebi eklenmesine ve kararın bu yönden düzeltilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idareler arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili konusunda anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar gözetilerek yapılan kıyaslama ve hesaplama sonucu belirlenen bedelin ve fiili el atmanın yanı sıra hukuki el atmaya konu alanların da bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el koyduğu taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin nihai kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu hususların yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.