Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Karşılıklı Boşanma Davaları”
- Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadının birleştirilen davasındaki boşanma talebinden vazgeçmesinin hüküm doğurup doğurmadığı, erkeğin boşanma davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesinin ve nafakaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Kadın vekilinin istinaf ve temyiz dilekçelerinde boşanma talebinden vazgeçtiğini beyan etmesinin, 6100 sayılı HMK’nın 307 ve 310. maddeleri uyarınca davadan feragat anlamına geldiği ve vekilin davadan feragat yetkisinin bulunduğu gözetilerek, birleştirilen boşanma davası yönünden yerel mahkeme kararının bozulmasına, bozma dışında kalan hususlarda ise kararın onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Tarafların boşanmalarına ilişkin kararın kesinleştiği bir davada, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılan yeni bir boşanma davasının, önceki davanın fer'ileriyle (nafaka, tazminat) birleştirilip birleştirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma kararının kesinleşmesiyle evlilik birliği ve buna bağlı sadakat yükümlülüğünün sona erdiği, boşanmadan sonraki olayların önceki boşanma davasının fer'ilerine etki edemeyeceği ve kesinleşmiş bir boşanma hükmüyle sona ermiş evlilik hakkında yeniden boşanma davası açılamayacağı gözetilerek direnme kararı uygun bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Birleştirilerek yürütülen karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylar ve kusurlu davranışların her iki dava kapsamında birlikte değerlendirilerek tek bir kusur oranı belirlenip belirlenmeyeceği ve buna göre boşanma kararı verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davalarında, yasal süresi içinde ileri sürülmüş olmak kaydıyla, ister asıl, ister birleşen veya karşı davada ileri sürülmüş olsun, tüm delillerin birlikte değerlendirilerek tek bir kusur belirlemesi yapılması ve buna göre boşanmanın fer'ileri de dahil tek bir hüküm kurulması gerektiği, aksi halde çelişkili hükümler ortaya çıkabileceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasına ek olarak, kadının ziynet alacağı ve erkeğin maddi manevi tazminat talepleri ile açılan davada, erkeğin kadının boşanma talebine karşı açtığı boşanma karşı davasının kabulü ve buna bağlı vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, kadının açtığı boşanma davasına karşı açtığı boşanma karşı davasının, kendi açtığı boşanma davası ile derdest olması ve kadının boşanma davasının temyiz edilmeyerek kesinleşmesi nedeniyle konusuz kaldığı gözetilerek, karşı davanın kabulü ve vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken kadın tarafından açılan nafaka ve tazminat davasının boşanma davasıyla birleştirilip birleştirilmeyeceği ve iştirak nafakasının başlangıç tarihinin ne olacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası ile boşanmadan kaynaklanan nafaka ve tazminat davası arasında bağlantı bulunduğundan, davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği, ayrıca iştirak nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren başlaması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadının zina ve diğer sebeplere dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediği ve erkeğin zinasının ispatlanmış olması nedeniyle kadının tazminat talebinin değerlendirilmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının terditli boşanma sebeplerine dayalı davasında, özel boşanma sebebi olan zinanın reddine ilişkin kararın istinafta incelenmesi gerektiği ve genel boşanma sebebine dayalı boşanma kararının kesinleşmiş olmasının, kadının zina nedeniyle boşanma ve tazminat taleplerini ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, bir davanın kabulü ile boşanmaya karar verildikten sonra, diğer davada boşanma kararı verilmesine yer olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesince erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesine rağmen, kadının da boşanma davası hakkında istinaf kanun yoluna başvurduğu ve erkeğin boşanma hükmünün kesinleşmediği gözetilerek, kadının davasında boşanma hükmü kurulmasına yönelik talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığı gerekçesiyle verilen bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, tarafların kusurlu davranışlarının affedildiği ve fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi oluşturmadığı gerekçesiyle davaların reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, gerekçe ve hüküm arasında çelişki içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, Yargıtay’ın bozma kararına uyarak kusur değerlendirmesinde değişiklik yapmasına rağmen hüküm fıkrasında İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırıldığına dair hüküm kurmaması usul hatası olarak değerlendirilmiş, ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olayların varlığı ve kusur durumu ile ziynet alacağı talebinin tefriki.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, boşanma davalarının reddine ilişkin gerekçesinde değişiklik yapmasına rağmen hüküm kısmında tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar vermesi suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratması gözetilerek karar, boşanma davaları yönünden bozulmuş, ziynet alacağı talebinin tefrikine ilişkin temyiz itirazları ise reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu kısım yönünden onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin kararın ve kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının boşanma davasındaki boşanma hükmünün kesinleşmesi nedeniyle erkeğin boşanma davasının konusuz kalması ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususta hüküm kurulması gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının da düşük olduğu gözetilerek Yargıtay kararı kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, terk nedeniyle açılan davanın kabulü ile boşanmaya karar verildikten sonra, kadının açtığı evlilik birliğinin temelden sarsılması davasının kabul edilip fer'i taleplerine hükmedilmesinin ve kusur belirlemesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin terk davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin kesinleşmesiyle kadının terkte kusurlu olduğunun kabulünün de kesinleştiği, bu durumda kadının evlilik birliğinin temelden sarsılması davasının kabulü ve fer'i taleplerine hükmedilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca kadının tam kusurlu olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranları, yoksulluk nafakası miktarı ve maddi-manevi tazminat taleplerinin reddinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, kararda belirtilen gerekçelere ve usule uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.