Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Katılma Payı Alacağı”
- Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında kadın, ziynet eşyalarının iadesi, katkı payı, değer artış payı, katılma alacağı ve kira gelirlerinden pay talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Düğün takılarının iadesi, katkı payı, değer artış payı ve kira gelirlerinden pay taleplerinin ispatlanamaması, buna karşın araçtan kaynaklanan katılma alacağının ilk hüküm tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğinden davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan katkı payı ve katılma alacağı davalarında, edinilmiş mallara katkı oranlarının belirlenmesi ve hesaplama yöntemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, edinilmiş mallara katkı oranlarının belirlenmesinde ve özellikle kooperatif ödemelerinin güncellenmesinde, tarafların çalışma ve gelir durumlarını yeterince değerlendirmeyerek hatalı hesaplama yaptığı, ayrıca mal rejiminin uygulanma tarihi ve usulü kazanılmış haklar gözetilmeden karar verdiği gerekçesiyle kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında açılan katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davasında, istinaf mahkemesinin inceleme kapsamını hatalı belirleyip belirlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından bilirkişi raporlarına karşı yapılan istinaf başvurusunun, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmemiş olması, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesine aykırı bulunarak bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında açılan mal rejiminin tasfiyesi davasında, davacı kadının katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı taleplerinin reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından istinaf başvuru süresi içerisinde sunulan ikinci bir dilekçe ile ilk dilekçede ileri sürülmeyen hususlar hakkında da istinaf talebinde bulunulabileceği ve bölge adliye mahkemesinin davacı tarafından sunulan ek istinaf dilekçesindeki sebepleri de değerlendirmesi gerektiği gözetilerek, ek dilekçenin göz ardı edilerek verilen bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan katkı payı ve katılma alacağı davasında, faizin başlangıç tarihi, bozmaya uygun işlem yapılıp yapılmadığı, kişisel mal savunması ve ispatı, usuli kazanılmış hak, hükmün kapsamı ve tasfiye konusu malın değeri hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen, bozma kapsamı dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulması, katılma alacağına tasfiye tarihi yerine karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi ve katkı payı alacağının hesabında yanlış tarihteki mal değeri esas alınması hatalı görülerek, birleşen dava yönünden karar bozulmuş, asıl dava yönünde ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonucunda mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak, edinilmiş mallara katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı taleplerinin miktarı ve hesaplanma yöntemi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye konusu taşınmazların değerinin hesaplanmasında, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi yerine önceki tarihteki değerlerin kullanılması ve güncel değer tespiti ilkesine aykırı olması gözetilerek, Yargıtay kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi kapsamında, kişisel malların edinilmiş mala katkısı, eklenecek değerler ve katılma alacağının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı kadının kişisel mallarının satışından elde edilen paranın, uyuşmazlığa konu taşınmazın ediniminde kullanıldığı iddiasının ispatlanamaması ve uyuşmazlığa konu 45019 ada 1 parseldeki 50 nolu dairenin mal rejiminin sona ermesinden önce satılmış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın tarafından açılan birleşen dava yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan davada, kadının, erkeğin evlilik birliği içinde edindiği taşınmazlar sebebiyle talep ettiği katılma alacağı miktarı ve değer artış payı alacağının olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, davalı erkeğin taşınmazların kişisel malı olduğunu ispatlayamadığı, davacı kadının ise taşınmazların ediniminde kendi ziynet eşyalarını veya gelirlerini kullandığını ispatlayamadığı, davalı erkeğin kira geliri ve hayvancılıktan elde ettiği gelirlerden kaynaklı bir birikiminin de ispatlanamadığı gerekçeleriyle, davacı kadının yalnızca taşınmazların değerine göre hesaplanan katılma alacağına hak kazandığı, değer artış payı alacağı talebinin ise reddedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının kaldırılıp yeniden hüküm kurulması suretiyle, davacı kadının katılma alacağı ve değer artış payı taleplerine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma sonrasında mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davasında, davalı erkeğin, davacı kadının alacak miktarının belirlenmesinde ve bazı malların edinilmiş mal kapsamına girip girmediği konusunda itiraz etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin temyiz sebeplerinin, mahkeme kararını bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, direnme kararı 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında mal rejiminin tasfiyesi kapsamında katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı taleplerine ilişkin yerel mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay'ın bozma kararı sonrası verilen yeni karara karşı yapılan temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına uygun olarak hüküm kurduğu, usuli kazanılmış hakların gözetildiği, bozma dışı kesinleşen hususlara ve karşı taraf lehine oluşan kazanılmış haklara müdahale edilemeyeceği, ayrıca ödenen miktarların icranın iadesi yoluyla talep edilebileceği değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında, edinilmiş mallara katılma rejimi ve değer artış payı alacaklarının hesaplanması ve güncel değer üzerinden belirlenmesi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, katılma alacağı ve değer artış payı alacaklarını hesaplarken, davacı tarafından yapılan talep artırımını ve hesaplamada kullanılması gereken tarihi dikkate alarak hüküm kurduğu, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma davasında davacının "katkı payı alacağı talebim yoktur" şeklindeki beyanının, edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağından da feragat anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının boşanma davasındaki beyanının yalnızca katkı payı alacağına ilişkin olduğu, edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan artık değere katılma alacağından feragat anlamına gelmediği ve feragatin açık, kayıtsız şartsız ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde olması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.