Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesinleşmiş Sicil”
- Uyuşmazlık: Kadastro komisyonunun ek kararı ile Hazine adına tescil edilen taşınmazın, daha önce kesinleşmiş kadastro tutanağı ile davacıların murisi adına tespit ve tescil edilmiş olması nedeniyle yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş kadastro tutanağı ile davacıların murisi adına tespit ve tescil edilen taşınmaza ilişkin, sonradan kadastro komisyonunca verilen Hazine adına tescil kararının kesinleşmiş sicile karşı hüküm ifade etmesinin mümkün olmadığı, komisyon kararının tapunun sicilini himaye altına almaktan çıkarmadığı ve aslen tahdit ve tespiti kesinleşen parsele karşı komisyonca ek karar verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki ihtiyati tedbir şerhinin sehven kaldırılması sonucu taşınmazın satılmasından kaynaklanan zarardan Hazine'nin sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali ve tescil hükmü içeren kesinleşmiş mahkeme kararının tapu sicil müdürlüğü görevlilerince infazının sağlanmaması ve davacının taşınmazı geri alma imkanının bulunmaması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'nin sorumluluğunun doğduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Daha önce ihyasına karar verilen bir şirket için tekrar ihya davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketin ihyasına ilişkin daha önce verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile ihyanın Ticaret Sicil Gazetesi'nde tescil ve ilan edilmiş olması nedeniyle davacının hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait tescilli markalar ile davalının marka tescil başvurusu arasında iltibas yarattığı iddiasıyla açılan marka hükümsüzlüğü davasında, davalının başvurusunun reddine ilişkin Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı markasının hükümsüz kılındığına ve sicilden terkin edildiğine dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğu gözetilerek, bu hususun değerlendirilmesi yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kadastro tespitine itiraz davası hükmünde, taşınmazın kullanıcı şerhleriyle tescil hükmünün bulunmaması nedeniyle ek karar verilmesi talebinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu yapılmamış olması ve uyuşmazlığın teknik anlamda bir kadastro işlemi olmayıp idari bir işlem niteliğinde bulunması, ayrıca kesinleşmiş kadastro tespitine itiraz davası sonucu sicilin zaten oluşmuş olması gözetilerek, ek karar talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir tapu sicil düzeltme kararı sonrası yapılan tavzih talebinin reddine ilişkin temyiz incelemesinde, mahkemenin yanlış dosyayı Yargıtay'a göndermesi nedeniyle oluşan usul sorunu.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz incelemesinin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için, temyize konu dosyanın doğru ve eksiksiz olarak Yargıtay'a gönderilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın işlem yapılması için ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, murislerinden kaldığını iddia ettikleri taşınmazlar üzerindeki tapu kaydının iptali ve kendi adlarına tesciline karar verilmesi talebiyle açılan davada, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği tarihlerden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve davacıların mülkiyet hakkı bulunmadığından, tazminat taleplerinin de reddi gerektiği gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasfiye edilerek ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası davasında davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketin daha önce açılan başka bir ihya davası ile genel olarak ihyasının sağlanmış ve bu kararın kesinleşmiş olması nedeniyle, davacının sonradan açtığı bu ihya davasında hukuki yararının olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhale tarihinden önce kesinleşmiş mahkeme kararı ile taşınmaz mülkiyetini kazanan ancak henüz tapuya tescil ettirmemiş kişinin, ihalenin feshini isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Şikâyetçinin, taşınmazın mülkiyetini ihale tarihinden önce kesinleşmiş mahkeme kararıyla tescilsiz olarak kazanmış olsa dahi, İİK'nın 134/2. maddesinde belirtilen "tapu sicilindeki ilgililer" kapsamında olmadığı, ancak aynı taşınmaz üzerinde haciz hakkı bulunduğu için tapu sicilindeki ilgili sıfatıyla ihalenin feshini isteme hakkı bulunduğu gözetilerek, direnme kararının Özel Daireye, işin esasının incelenmesi için gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen hapis ve adli para cezalarının miktarının TCK 61. maddeye uygunluğu ve orantılılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların organize bir şekilde hareket ederek, taşınmazlar üzerindeki ipotek ve hacizleri gizlemek için yoğun çaba sarf etmeleri, mağdurları zarara uğratmaları ve suçun işleniş biçiminin ağırlığı gözetilerek yerel mahkemece belirlenen temel cezanın kanuni ve orantılı olduğu değerlendirilerek Özel Daire onama kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitinin tapuya tescili davasında, Hazine'nin paydaş olarak dikkate alınıp alınmaması ve kadastro mahkemesi kararının kesinleşmesinden önce tapu tescili yapılıp yapılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine konu taşınmazda paydaş olan Hazine'nin davada taraf olarak yer almaması ve kadastro mahkemesi kararının kesinleşmeden tapu tescilinin yapılamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 65 yaşını bitirmiş olan sanık hakkında kasten yaralama, hakaret ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesine engel teşkil eden sabıkasının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç tarihi itibarıyla 65 yaşını bitirmiş olması ve arşiv kaydının silinmiş olması nedeniyle TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.