Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Koruma Kararı”
- Uyuşmazlık: Davacının ergin olduğu tarihe kadar kurum korumasında kalıp kalmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kendi beyanı ve tanık ifadeleriyle çelişen, ergin olmadan önce kurumdan ayrıldığına dair delillerin varlığı gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabul kararı bozulmuş, karar düzeltme talebi ise HMK 440. maddede belirtilen nedenlere dayanmadığından reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının reşit olana kadar fiilen devlet korumasından yararlanıp yararlanmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı hakkında koruma kararının bulunduğu, reşit olmadan kurumdan kaçmış olsa dahi bu kararın kaldırılmadığı ve usul ve yasaya uygunluk gözetilerek, davacının reşit olana kadar fiilen devlet korumasından yararlandığının tespitine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, ergin olduğu tarihe kadar kurum korumasında kaldığının tespiti talebiyle açtığı davada, davacının ergin olmadan önce kurumla ilişkisinin kesilip kesilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, henüz ergin olmadan önce kurumdan ayrıldığına dair kendi beyanı ve tanık beyanlarının bu durumu doğrulaması karşısında, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 2828 sayılı Kanun uyarınca hakkında verilen koruma kararının kaldırılmasına rağmen, davacının ergin olduğu tarihe kadar kurumda kaldığının tespit edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, davacının ergin olduğu tarihe kadar kurumda kaldığını tespit etme yönündeki kararı, usul ve yasaya uygun bulunarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.01.2013 tarihli ve 2012/2-563 E. - 2013/69 K. sayılı kararı da gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın 1. Derece Doğal SİT alanındaki taşınmaz üzerinde yaptığı değişikliklerin 2863 sayılı Kanun'a muhalefet suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yaptığı değişikliklerin SİT alanına inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olup olmadığının uzman bilirkişi kurulu raporuyla tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 18 yaşına kadar devlet koruması altında kalıp kalmadığının ve buna bağlı olarak kamu hizmetine girme hakkına sahip olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının koruma kararının kaldırıldığına dair resmi kayıtlarda yeterli delil bulunmadığı ve dosyadaki mevcut bilgi ve belgelerden davacının devlet koruması altında kaldığının anlaşıldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken verilen kişisel ilişki kararı sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle, hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında Devletin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı annenin dava dilekçesinde çocuğun babası tarafından daha önce öldürülmeye teşebbüs edildiği belirtilmesine rağmen, hâkimin gerekli önlemleri almaksızın kişisel ilişki tesisine karar vermesi ve bu karar sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 46/1-c maddesindeki koşulların gerçekleştiği, ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesinin isabetli olmadığı gözetilerek Özel Daire kararının değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin, koruma kararı ifadesinin korunma kararı olarak düzeltilmesi talebini reddeden ek kararının temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin koruma kararı ifadesinin düzeltilmesi talebini reddeden ek kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddiyle ek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hakimin verdiği tutuklama kararının gerekçesiz olduğu iddiasıyla açılan tazminat davasında, 5271 sayılı CMK hükümleri yerine 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olup olmadığı noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargısal faaliyetlerinden doğan tazminat davalarına ilişkin özel düzenleme olan HUMK m. 573 ve devamı maddelerinin, CMK’nın devletin sorumluluğunu düzenleyen hükümlerine göre özel nitelikte olduğu ve davacının dava yolunu seçme hakkı bulunduğu, ayrıca tutuklama kararının gerekçesizliği iddiasının HUMK m. 573/2 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olduğu ve davanın reddine ilişkin kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması davasında, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bozma kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Korunma kararının kaldırılmasına ilişkin yerel mahkeme kararının Yargıtayca onandığı ve karar düzeltme talebinin 1086 sayılı HMK'nın 440. maddesinde öngörülen karar düzeltme sebeplerinden hiçbirisine dayanmadığı gözetilerek, karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı ergin kişi hakkında 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’nun 22. maddesine dayalı koruma kararı verilmesine ilişkin istemlerde görevli mahkemenin aile mahkemesi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Korunmaya muhtaç kişinin bakımının sağlanması için koruma kararı verilmesi talebinin ve davacı Kurumun sorumluluğunun TMK’nın 366. maddesinden kaynaklanması ve bakım görevinin 2828 sayılı Kanun ile Kuruma verilmiş olması karşısında talep konusunun hukukî nitelik bakımından aile hukuku hükümleriyle sıkı sıkıya bağlantılı olması gözetilerek, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen, korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken bakıma muhtaç yetişkin hakkında koruma kararı verilmesi taleplerinde aile mahkemelerinin görevli olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.