Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kullanıcı Tespit Davası”
- Uyuşmazlık: 2/B alanında kalan imar parsellerinde kullanım kadastrosu yapılırken, geldi parselin tamamının 2/B alanında kalmaması durumunda, kullanım ve muhdesat tespitinin imar parseli üzerinden mi yoksa geldi parselin 2/B alanında kalan kısmı üzerinden oranlama yapılarak mı gerçekleştirileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu imar parsellerinin tamamının Hazine adına kayıtlı ve 2/B alanında kaldığı, 3402 sayılı Kanun'un Ek 4. maddesi kapsamında yapılan kadastro çalışmalarında taşınmazlar üzerinde fiili kullanımı bulunanlar ve muhdesatların tespit edilerek tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesi gerektiği, paydaşlık durumunun bulunmaması karşısında, dava konusu taşınmazlarda zeminde fiili kullanım alanları belirlenerek davacılar lehine kullanıcı şerhi verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıların elektrik aboneliğinde muvazaalı kullanım yaptıklarının tespiti talebiyle açılan tespit davasında, davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının asıl amacının elektrik tüketim bedelini tahsil etmek olduğu, bu alacağın tespit davası yerine eda davası ile talep edilebileceği ve dolayısıyla tespit davası açmada hukuken korunmaya değer güncel bir yararının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının açtığı tespit davasında hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tespit davası ile elde edilebilecek hukuki korumanın, yabancı hakem kararının tenfizi davasında da savunma yoluyla sağlanabileceği ve davacının hukuki durumunun tehlikeye düştüğünü gösteren bir durum olmadığı gözetilerek, davacının tespit davası açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosu sonucunda Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacıların kullanım hakkı iddiasına dayalı tespit davasında, davacı lehine karar verilmesine rağmen davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, kullanım kadastrosu tespitine itiraz davası olarak nitelendirildiğinden ve davacının kullanıcı olduğunun tespiti ile tapuya kullanıcı şerhi verilmesi talebinin kabulüne karar verildiğinden, davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosu sonucu Hazine adına tespit edilen taşınmaza ilişkin kullanıcı şerhinin iptali ve taraflar adına kullanım tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Miras yoluyla intikal eden taşınmazın kullanımının, miras paylarına göre değil, tarafların fiili kullanımlarına göre belirlenmesi gerektiği ve mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucu fiili kullanım alanlarının tespit edildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların elektrik aboneliğinin kurulu bulunduğu yerde muvazaalı kullanım yaptıklarının tespiti talebinde davacının hukuki yararı bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, tüketim bedeline ilişkin eda davası açma imkanı varken, aynı konuda tespit davası açmasında hukuken korunmaya değer güncel bir yarar bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kadastro tespitine itiraz davası hükmünde, taşınmazın kullanıcı şerhleriyle tescil hükmünün bulunmaması nedeniyle ek karar verilmesi talebinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu yapılmamış olması ve uyuşmazlığın teknik anlamda bir kadastro işlemi olmayıp idari bir işlem niteliğinde bulunması, ayrıca kesinleşmiş kadastro tespitine itiraz davası sonucu sicilin zaten oluşmuş olması gözetilerek, ek karar talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 2/B çalışmaları sonucu orman sınırları içerisinde bırakılan taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılması ve davacının kullanıcı olarak tespiti talebinin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: İdareyi 2/B işlemi yapmak konusunda zorlayıcı dava açılamayacağı, 2/B uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarma işleminin sadece Hazine adına yapılabileceği ve gerçek kişilerin 2/B uygulaması yapılmasını istemekte hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davacının kullanıcı olduğunun tespiti ve tapu kaydına zilyetlik şerhi konulması talebiyle açılan davada, davacının zilyetliğinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadastro tespiti öncesine ait krokiler ve kadastro mahkemesi dosyasındaki belgelerden taşınmazı bir bütün olarak kullandığı ve vergilerini ödediği anlaşıldığından, yerel mahkeme kararları usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosu sonucu Hazine adına tespit edilen taşınmaz üzerinde asli müdahil olan şahısların kullanıcı olarak tespit edilme talebinin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Asli müdahil olan şahısların, dava konusu taşınmaz üzerinde fiili kullanımlarının olmadığı ve ibraz ettikleri delillerin taşınmaz üzerindeki hak iddialarını ispatlamaya yeterli olmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı, bilgisi ve rızası dışında üçüncü bir kişi tarafından kullanılan telefon hattına ait fatura bedelini ödemekle yükümlü olup olmadığına ilişkin menfi tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Abonelik sözleşmesinin nispiliği ilkesi ve abonenin fiili kullanıcı ile birlikte müteselsilen sorumluluğu gözetilerek, davacının telefon hattının bilgisi dışında başkası tarafından kullanılmış olsa dahi fatura bedelini ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.