Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kumpas İddiası”
- Uyuşmazlık: Boşanma davası sonucunda verilen kararların, davacı tarafından iddia edilen kumpas ve yeni deliller nedeniyle yargılamanın iadesi yoluyla yeniden görülüp görülmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin yargılamanın iadesi talebini destekleyen iddialarının ve sunduğu delillerin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yargılamanın iadesi için öngördüğü şartları oluşturmadığı değerlendirilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanması, tanık beyanları ve örgütsel faaliyetler kapsamında Yargıtay üyeliğine seçilmesi gibi hususlar değerlendirilerek, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğuna dair yeterli delil bulunduğu gözetilerek, mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın HSYK üyeliği sırasında örgütsel toplantılara katıldığı, örgüt mensuplarının yargıda kadrolaşmasını desteklediği, ByLock kullandığı ve örgüt hiyerarşisi içinde hareket ettiği belirlenerek mahkumiyet hükmü, yargılama giderlerinden bilirkişi ücretinin sanığa yüklenmesi isabetsiz bulunup düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların suç işlemek amacıyla örgüt kurup yönettikleri, bu örgüt faaliyeti kapsamında nitelikli yağma ve tefecilik suçlarını işledikleri iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağdurları tehdit ederek haksız kazanç sağladıklarına dair mağdur beyanları, iletişim kayıtları ve banka kayıtlarının suç örgütü varlığını ve eylemlerin örgüt kapsamında işlendiğini kanıtlaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütüne üyelik mi yoksa yöneticilik mi suçunu oluşturduğu ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket ederek örgütün yargısal mekanizmalara egemen olma faaliyetleri kapsamında Danıştay ve HSYK üyeliğine yerleştirildiği, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğu, ancak örgütün hiyerarşik yapılanmasında 5. kat veya daha üst konumda olmadığı ve mahrem yapılanmada yer almadığı gözetilerek eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilmiş, temel cezanın belirlenmesinde üst sınıra daha yakın bir ceza verilmesi gerektiği hususu gözetilmediği gerekçesiyle hükmün eleştirilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyet hükmünün temyizi üzerine; suçüstü hâlinin bulunup bulunmadığı, soruşturma usulünün ve makamlarının, yargılama makamının hukuka uygunluğu, delillerin geçerliliği, savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, hükmün gerekçesinin yeterliliği ve nihayetinde mahkûmiyet hükmünün isabetliliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğine ilişkin ByLock yazışmaları, tanık beyanları, HTS kayıtları ve Anayasa Mahkemesi'nin ihraç kararı gibi delillerin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu ve örgütsel saikle hareket ettiğini göstermesi, ayrıca CMK'nın 161. maddesinin 8. fıkrası ve Yargıtay Kanunu m.46/6 uyarınca soruşturma usulü, makamları ve yargılama makamının hukuka uygun olması, savunma hakkının kısıtlanmaması, hükmün gerekçeli olması gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmış ve AİHM kararına rağmen sanığın salıverilme talepleri reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Danıştay üyesinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılanmasında, soruşturma ve kovuşturma usulünün hukuka uygunluğu, delillerin hukuka uygunluğu ve mahkumiyet hükmünün isabetliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgütün yüksek yargı organlarında kadrolaşma faaliyetleri kapsamında Danıştay üyeliğine seçildiği, örgütsel faaliyetlere katıldığı, ByLock kullanıcısı olduğu ve örgüt üyeleriyle irtibatlı olduğuna dair tanık beyanları ve diğer deliller değerlendirilerek, eyleminin TCK'nın 314/2. maddesinde tanımlanan silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu, CMK m. 161/8 ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 46. maddesi uyarınca yapılan soruşturma ve kovuşturmanın hukuka uygun olduğu, savunma hakkının kısıtlanmadığı, hükmün gerekçeli olduğu ve mahkumiyet hükmünün isabetli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık cumhuriyet savcılarının, yürüttükleri soruşturmalar kapsamında MİT mensubu bir kişinin iletişimini tespit ettirmeleri ve askeri personelin ihmali olduğu iddiasıyla soruşturma açmaları nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunu işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, MİT mensubu olduğunu bildikleri bir kişi hakkında yasal izin prosedürünü uygulamadan iletişim tespiti kararı aldırmaları ve bu kişinin MİT mensubu olduğunun anlaşılmasından sonra da soruşturmaya devam ederek dinleme kayıtlarını usulsüz bir şekilde imha etmeleri, ayrıca askeri personelin göreviyle ilgili eylemlerinden dolayı askeri yargının görev alanına giren bir konuda yetkisiz olarak soruşturma yürütmeleri ve bu soruşturmayı kasıtlı olarak genişleterek katılanların mağduriyetine neden olmaları suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri gözetilerek mahkumiyet kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye mi yoksa yönetici mi olduğu noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt hiyerarşisinde tek başına karar alma yetkisine sahip olmadığı, Danıştay ile ilgili kararları bir üst kurulun aldığı, ayrıca yargı yapılanmasının mahrem imamlara bağlı olduğu ve sanığın da bu imamlardan talimat aldığı gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı, ayrıldığı eşinin borcu karşılığında taşınmazını davalıya teminat olarak verdiğini, ancak borç ödenmesine rağmen taşınmazın iade edilmediğini, satış işlemlerinin muvazaalı ve davalıların kötü niyetli olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil istemiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sunduğu dekontlar, çekler ve tanık beyanları ile davalıların kendi beyanları ve taşınmazın kısa sürelerde düşük bedellerle el değiştirmesi gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde inançlı işlemin varlığı ve davalıların kötü niyetli oldukları ispatlandığından, yerel mahkemenin noksan tahkikat yaparak davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hâkim hakkında, icbar suretiyle irtikap suçundan verilen beraat hükmünün temyiz edilmesi üzerine, Adalet Bakanlığının katılma talebinin reddinin hukuka uygunluğu, bir tanığın sanıkla yaptığı görüşmenin ses kaydının delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı ve sanığın eyleminin suç teşkil edip etmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hâkimin, görevinin gereklerine aykırı davranarak kusursuz olduğu belirtilen mağdur hakkında kamu davası açılmasına sebebiyet vermesi, mağdurun lekelenmeme hakkını ihlal etmesi ve beraatle sonuçlanan dosyada yargılama giderlerini kamuya yüklemesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilerek, beraat hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık Cumhuriyet savcılarının, kamu görevlileri hakkında yürüttükleri soruşturmalarda ve açtıkları kamu davalarında görevi kötüye kullanıp kullanmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık Cumhuriyet savcılarının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile bağlantılı oldukları ve örgütsel saiklerle hareket ederek, kamu görevlileri hakkında yeterli delil olmadan soruşturma başlattıkları, iddianame düzenledikleri ve yargılanmalarına sebebiyet vererek mağduriyetlerine neden oldukları gözetilerek, sanıklar hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.