Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kusurun Tespiti”
- Uyuşmazlık: Sürücünün kaza tespit tutanağında belirtilen kusur oranını kabul etmesi durumunda, kusuru kabul etmeyen işleten hakkında kusur bilirkişisinden rapor alınmasının gerekip gerekmediği ve hükmedilen tazminata yasal faiz mi yoksa avans faizi mi uygulanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işletenin cevap dilekçesi vermeyerek davanın reddini talep etmiş sayıldığı, sürücünün kusur kabulüne işletenin açıkça katılmadığı, işletenin davanın reddini savunarak kaza tespit tutanağındaki kusur durumunu kabul etmiş sayılamayacağı ve aracın hususi araç olması nedeniyle yasal faiz uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı erkeğin ölümüyle boşanma davası konusuz kaldıktan sonra kusur tespiti aşamasında sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin ölümüyle boşanma davası konusuz kalmış olup, sadece sağ kalan eşin kusurunun olup olmadığının tespitinin yeterli olması, ölen eşin kusur durumunun tespitine gerek olmaması gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin erkek eşin ölümüyle sona ermesi üzerine, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet veren bir kusurunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl dava ve karşı davanın erkeğin ölümü nedeniyle boşanma istemi yönünden konusuz kaldığı, davanın ölen eşin mirasçıları tarafından kusur tespiti talebine dönüştüğü, bu davada sağ kalan eşin kusurunun bulunup bulunmadığı tespiti ile yetinilmesi gerektiği, ölen eşin kusuruna ilişkin tespit yapılamayacağı ve dosya kapsamından sağ kalan eşin boşanmayı gerektirir derecede kusurunun bulunmadığı anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 12-15 yaş grubu suça sürüklenen çocuğun cezai ehliyeti konusunda heyet raporu alınması gerekliliği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamına uymak yerine yeni gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın Yargıtay’ın ilgili dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin ölümü üzerine boşanma davasının kusur tespiti davasına dönüşmesi halinde, sağ kalan eşin birleşen davası nedeniyle lehine yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdir edilip edilemeyeceği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davasının eşin ölümüyle kusur tespiti davasına dönüşmesi ve sağ kalan eşin birleşen davasını takipsiz bırakarak duruşmalara katılmaması nedeniyle, lehine yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdir edilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, davalı eşin ölümü üzerine evlilik ölümle sona ermişken, mirasçının davaya kusur belirleme yönünden devam etmesi üzerine sağ kalan eşin kusurunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sağ kalan eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak derecede kusurlu davranışlarının tespit edilmiş olması, vefat eden eşin mirasçılarının davaya kusur belirleme yönünden devam etmesi ve dosyadaki delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı erkek vefat ettikten sonra yapılan yargılamada kusur belirlemesinin ve ziynet alacağı talebinin reddinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma hükmünün davalı erkek tarafından istinaf edilmeden kesinleştiği, davacı kadının da ikinci yerel mahkeme kararını istinaf etmeyerek kadın yönünden kusur belirlemesini kesinleştirdiği, bu nedenle davalı erkek mirasçılarının kusur tespitine yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde gerekçe oluşturulup hüküm kurulmasının hatalı olduğu, ancak bu yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmediği gözetilerek, kusura ilişkin gerekçe ve hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölen eşin mirasçılarının devam ettirdiği boşanma davasında, sağ kalan eşin kusurunun tespiti ve vekâlet ücreti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, davalı kadının daha önce affettiği kusurlarını yeniden ileri sürerek boşanma davası açması ve bu kusurlara dair yeni delillerin sunulmaması nedeniyle, davalı kadının kusurlu olmadığı ve davanın konusuz kalması sebebiyle davalı kadın lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının kusur tespiti ve vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargılama sırasında vefat eden eşin mirasçılarının, boşanma davasının münhasıran sağ kalan eşin kusur tespitine dönüşmesi halinde davaya devam etmesinde hukuki yarar olup olmadığı ve sağ kalan eşin kusurlu bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçıların, vefat eden eşin kusur tespiti davasına devam etmelerinde hukuki yarar olduğu ve sadece sağ kalan eşin kusurunun değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda somut olayda kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin, mirasçıların davaya devam talebini reddeden ve kadını kusurlu bulan kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasında, hangi tarafın kırmızı ışık ihlali yaptığı tespit edilemediği durumda, kusur oranının nasıl belirleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi uyarınca işletenin tehlike sorumluluğuna göre sorumlu olduğu, ceza mahkemesi beraat kararının hukuk hakimini bağlamadığı, tarafların kusur oranlarının tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı, kusur belirlemede tüm delillerin değerlendirilmesi ve gerektiğinde keşif yapılması, tüm bu araştırmalara rağmen kusur tespiti mümkün olmazsa her iki tarafın %50 kusurlu kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken davalı eşin ölümü üzerine, mirasçılarının kusur belirleme yönünden davaya devam edip etmedikleri ve davacı eşin mirasçılık haklarının ne olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası devam ederken davalı eşin vefat etmesi ve evliliğin ölümle sona ermesi halinde, boşanma hükmünün kesinleşmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı ve davalı mirasçılarının beyanının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi gereğince kusur tespiti yönünden davaya devam etmek istedikleri yönünde kabul edilerek bu yönden değerlendirme yapılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölümle sona eren evlilikte, sağ kalan eşin 4721 sayılı Kanun'un 166/son maddesine dayalı boşanma davası açması nedeniyle kusurlu sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun'un 166/son maddesine dayalı boşanma davalarında, davayı açan eşin kusurlu sayılmasına dair içtihat hükmünün, ölümle sona eren ve 181/2. maddeye göre kusur tespiti davasına dönüşen davalarda uygulanmasının mümkün olmadığı, bu tür davalarda sağ kalan eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak somut bir kusurunun ispatlanması gerektiği gözetilerek, davalı kadının kusurlu olduğuna dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.