Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Müşterek Kiralama”
- Uyuşmazlık: Finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borçtan dolayı başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, ipotekli taşınmazın maliki olan kefilin borçtan şahsen sorumlu olup olmadığı ve bu nedenle kendisine ayrıca ödeme emri gönderilmesinin gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İpotekli taşınmaz malikinin, finansal kiralama sözleşmesine kefil olarak imza atması ve ipotek akit senedinde borçtan şahsen sorumlu olduğunu kabul etmesi nedeniyle, TMK m.887 hükmünün uygulanmayacağı ve ayrıca ödeme emri gönderilmesine gerek olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vefat eden annesi ile birlikte kiralık kasa sözleşmesi imzalayan davacının, annesinin vefatından sonra kasayı tek başına kullanma talebinin reddedilmesi üzerine açılan davada, davacının talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kiralık kasa sözleşmesinin ölüm halinde uygulanacak hükümleri ile 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun 23. maddesi gereğince, müşterek kiralayanlardan birinin ölümü halinde, vergi dairesi yetkilisi huzurunda tespit yapılmadan kasanın açılamayacağı ve kalan kiralayanın tek başına kullanım yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Araç kiralama sözleşmesine dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, sözleşmeye müşterek ve müteselsil borçlu sıfatıyla imza atan davalının kefil olarak değerlendirilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kira sözleşmesinde müşterek ve müteselsil borçlu olarak imza atmasına rağmen, davalının iradesinin bu yönde olduğuna dair bir delil bulunmadığı ve BK 603. maddesi gereğince, gerçek kişilerce verilen kişisel güvencelerin kefalet hükümlerine tabi olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davalıyı kefil olarak değerlendirmesi ve davayı reddetmesi doğru bulunarak Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas eden bir şirketin aval verenleri hakkında başlatılan kambiyo takibinin iptali istemine ilişkin yargılamada, iflasın takibe etkisinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İcra İflas Kanunu'nun 193. maddesi uyarınca, iflasın açılmasıyla borçlu aleyhindeki takiplerin duracağı ve iflas kararının kesinleşmesiyle düşeceği gözetilerek, iflas eden şirket yönünden takibin düştüğü ve şikayetin konusuz kaldığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Finansal kiralama sözleşmesi teminatı olarak verilen bonoların vadesinden önce takibe konulması ve avalistlere protesto çekilmemesi nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketlerden birinin yargılama aşamasında iflas etmesi ve iflas idaresine tebligat yapılmaması nedeniyle taraf ehliyetinin eksikliği gözetilerek dosyanın, eksikliğin giderilmesi için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı alacaklının davacıya sehven başlattığı icra takibinin dayanağı olan bonolardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemli davada, davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı ve kötü niyetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına göre uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırılık bulunmadığı ve HMK'nın 369/1 ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirecek bir neden de olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görünürde finansal kiralama sözleşmesi olarak yapılan, ancak davacı tarafından aslında ticari kredi sözleşmesi olduğu iddia edilen sözleşmenin hukuki niteliğinin belirlenmesi ve davacının ödediği bedelin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Finansal kiralama sözleşmesine konu taşınmazın satın alma bedelinin bir kısmının davacı tarafından sözleşme tarihinden önce ödenmiş olması ve bu kısmın finansal kiralama şirketi tarafından finanse edilmemiş olması nedeniyle, sözleşmenin kalan bedel yönünden geçerli bir finansal kiralama sözleşmesi olarak kabul edilerek, davacı tarafından taşınmaz maliklerine ödenen bedelin finansal kiralama şirketinden tahsiline karar verilmek suretiyle, ilk derece mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde müşterek ve müteselsil borçlu olarak imza atan davalının, kiracı şirketin borçlarından sorumlu olup olmadığına ilişkin itirazın iptali davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kira sözleşmesindeki imzasının kefalet niteliğinde olduğu ve BK m.603 gereğince BK m.583'te belirtilen şekil şartlarına uyulmadığı gözetilerek, davalının borçtan sorumlu olmadığı kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kefilin, davacı kefilin rücuan takip ettiği miktarı daha önce ödediğini iddia etmesi üzerine, mahkemenin bankacı bilirkişi incelemesi yaptırıp yaptırmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kefilin, davacı kefile rücu imkânı doğup doğmadığının tespiti için, davalının davacı adına yaptığı iddia edilen ödemenin, takip konusu borca mahsuben yapılıp yapılmadığının, konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle banka kayıtları üzerinden tespitinin gerekliliği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında basit bankacılık zimmeti suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün eksik araştırmayla kurulup kurulmadığı ve banka zararının soruşturma öncesinde mi yoksa kovuşturma aşamasında hükümden önce mi ödendiği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın eksik araştırma iddiasının, dosyadaki bilirkişi raporları ve mahkemece yapılan değerlendirmeler ışığında yerinde olmadığı, banka zararının ise soruşturma başlamadan önce değil, kovuşturma aşamasında hükümden önce ödendiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İki yıllık kira sözleşmesinin sona ermesinden sonraki döneme ait kira borçlarından, sözleşmede "müteselsil sorumlu ve kefil" olarak yer alan kişinin sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kefilin sorumluluğunun süresi ve miktarının sözleşmede açıkça belirtilmemiş olması ve kira sözleşmesinin sona erdiği tarihten sonraki döneme ilişkin kira alacakları için kefilin sınırsız sorumluluk altına sokulamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin kefil hakkındaki davanın reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.