Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sahte Şerh”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği mi yoksa görevi kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu ve PTT Genel Müdürlüğünün davaya katılma ve temyiz hakkının bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tebligat evrakına sahte şerhler düşerek görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu belgeyi sahte olarak düzenlediği ve bunun ilgilinin mağduriyetine sebep olacağı gözetilerek eylemin kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği suçunu oluşturduğu, ayrıca sanığın eyleminden doğrudan zarar görmeyen ve davayı takip etme görevi de bulunmayan PTT Genel Müdürlüğünün davaya katılma ve temyiz hakkının olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sahte çekin bankanın ihmali nedeniyle karşılıksız işlemi görmesi sonucu zarara uğrayan çek keşidecisinin bankaya karşı tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çek hamilinin çeki bankaya ibrazı üzerine, bankanın TTK 711/3. maddesi uyarınca ödeme yasağı koyduğuna dair şerh düşmesinin çekin ibraz edildiği anlamına geldiği, bankanın bu şerhin altına ayrıca çekin karşılıksız olduğuna dair şerh vermemesi gerektiği ve keşidecinin sahte çek iddiasıyla kendine düşen yasal yollara başvurabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirketin olağanüstü genel kurulunda alınan sermaye artırım kararının iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının rüçhan hakkının kısıtlanması, oy oranlarının belirtilmemesi ve davet usulüne uygun yapılmaması gibi nedenlerle sermaye artırım kararının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin ilk derece mahkemesinin iptal kararını onamasına ilişkin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerindeki kullanım hakkının davacıya ait olduğu iddiasıyla açılan davada, hak düşürücü süre uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazlar üzerindeki kullanım hakkını kadastro sonrası oluşan hukuki sebeplere dayandırması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı resmî belgede sahtecilik suçuna konu çeklerin sahte olup olmadığı hususunda eksik araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu çeklerin keşidecisi şirketin yetkililerinin dinlenilmemesi, çeklerin sahteliği konusunda yeterli bilirkişi incelemesi yapılmaması ve sanığın savunmasının yeterince araştırılmaması nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında sonradan taşınmazı edinenlerin iyiniyetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbirin davanın reddinden sonra kaldırılmış olması, sonradan maliki olan davalıların iyiniyetli oldukları yönünde karine oluşturduğu ve davalıların kötüniyetli olduklarına dair başka bir delil de bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sahte haciz terkin yazısı nedeniyle tapuda hacizli taşınmazın satılması sonucu davacının uğradığı zararın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine tarafından tazmin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sahte haciz terkin işleminin ardından açtığı tasarrufun iptali davasını kendi kusuru ile takipsiz bırakarak ve borçlular hakkında aciz vesikası düzenletmeyerek alacağına kavuşma imkanını ortadan kaldırdığı gözetilerek, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın zimmetindeki telsizin bulunamaması üzerine katılana teslim etmiş gibi sahte belge ve rapor düzenlemesinin, resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından hangisini oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın düzenlediği teslim-tesellüm belgesi ve raporun sahte olduğunun tespiti ve bu eylemin kamu güvenini sarsacak nitelikte olması, asli norm olan resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte belgeye dayanılarak tapuya tescil edilen ve sonradan tapu kaydı iptal edilen taşınmaz üzerine yapılan yapıların bedelinin Hazine'den talep edilmesi üzerine devletin sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu siciline güvenerek taşınmazı satın alan davacının iyiniyetli olduğu, sahte tescil işleminin davacı ile illiyet bağının bulunmadığı ve devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan sorumlu olduğu gözetilerek direnme kararı onanmış, miktar denetimi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında açılan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve görevi kötüye kullanma suçlarından beraat kararlarına karşı yapılan temyiz üzerine verilen bozma kararına direnilmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık avukatların eylemlerinin daha ağır bir suç olan dolandırıcılığa iştirak suçunu oluşturup oluşturmadığının tespiti için gerekli araştırmaların yapılmamış olması ve eksik araştırma ile beraat kararı verilmesi nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.