Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sigorta Girişi”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından 29.04.2008-30.09.2008 tarihleri arasında başka bir şirket tarafından sigortalı gösterilen davacının, aynı tarihlerde davalı işyerinde çalıştığı iddiası nedeniyle hizmet tespiti davasının hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde belirtilen tarihler arasında davalı işyerinde kesintisiz çalıştığına dair bir iddiasının bulunmaması ve bu tarihlerdeki sigorta bildirimlerinin başka bir şirketten yapılmış olması nedeniyle, davalı işyerinde kesintisiz çalışmanın olmadığı ve hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, el halıcılığı dokuma işinde çalıştığı dönemde kısa vadeli sigorta kollarına tabi olması nedeniyle, işe giriş tarihinin uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Kanun'un ilgili dönemlerinde, el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanların yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olması ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmaması nedeniyle, işe giriş tarihinin uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Edimin ifasına fesat karıştırma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar müdafilerince hükümden sonra sunulan bazı delillerin (işçi devam çizelgeleri, iş mahkemesi kararları ve sigorta kayıtları) yargılama aşamasında mahkemenin bilgisi dâhilinde olmadığı ve bu delillerin birlikte değerlendirilmesi halinde sanıkların beraatine veya daha hafif ceza ile mahkumiyetlerine karar verilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin yargılamanın yenilenmesi talebini reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı şirkette çalışırken geçirdiği olayın iş kazası olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamı, tanık beyanları, davacının işe giriş bildirgesi, hastane kayıtları ve sigorta girişinin olay tarihiyle uyumlu olması ve olayın mesai saatleri içinde gerçekleştiğinin anlaşılması gözetilerek, davacının geçirdiği olayın iş kazası olduğuna dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında geçen çalışmaların Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi için 3201 sayılı Kanun'a göre borçlanmanın gerekli olup olmadığı ve davacının Almanya'daki mesleki eğitim süreleri için ödediği primlerin Alman rant sigortasına giriş sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye-Almanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nin Anayasa'nın 90. maddesi gereğince iç hukuk kurallarına göre önceliği olduğu ve sözleşmenin 29/4. maddesinde açıkça Alman rant sigortasına giriş tarihinin Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceği belirtildiği, ayrıca davacının Almanya'da mesleki eğitim için ödediği zorunlu primlerin de Alman rant sigortasına giriş niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Doğum tarihi 01.01.1970 olan davacının, 1987 yılı Ocak ayına ait sigorta primlerinin ödenmiş olması nedeniyle, 10.11.1986 tarihli ilk işe giriş bildirgesine istinaden sigorta başlangıç tarihinin tespiti davası açmasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Kanun'un 60/G ve geçici 54. maddesi uyarınca, 18 yaşından önceki çalışmaların sigorta başlangıç tarihini etkilememesi ancak prim ödeme gün sayılarına dahil edilmesi ve bu gün sayılarının da hem yaşlılık aylığı bağlanmasında hem de hesaplanmasında etkili olması nedeniyle, davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti davası açmasında hukuki yararı bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, ilk sigorta girişi tarihinden sonra mahkeme kararıyla düzeltilen doğum tarihinin, Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yaşlılık aylığı bağlanması işlemlerinde dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 120/2. maddesindeki, yaşlılık aylığı bağlanmasında sigortalının ilk defa çalışmaya başladığı tarihteki nüfus kaydının esas alınacağı hükmü ve bu hükmün sigortalılık statüsünün korunması amacına yönelik olduğu gözetilerek, ilk sigorta girişi tarihinden sonraki yaş tashihlerinin yaşlılık aylığı bağlanmasında dikkate alınamayacağına ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe giriş bildirgesinin bulunmasına rağmen, eylemli çalışmasının kanıtlanamaması, tanık beyanlarının yeterince denetlenmemesi ve eksik inceleme nedeniyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında geçen çalışmaların Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi için 3201 sayılı Yasaya göre borçlanmanın gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nin 29/4. maddesindeki hüküm tek başına uygulanamayıp, sözleşmenin diğer maddeleriyle ve 3201 sayılı Yasa ile birlikte değerlendirildiğinde, yurt dışında geçen sürelerin borçlanılmadan Türkiye'de sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından dava dışı işyerinde 15.02.1988 tarihinde 1 gün süreyle sigortalı olarak çalışıldığının tespiti istemiyle açılan davada, hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediği ve fiili çalışma olgusunun tespiti için mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İşe giriş bildirgesinin bulunmasının tek başına fiili çalışmanın varlığı için yeterli olmadığı, hak düşürücü süre ve fiili çalışma olgusunun tespiti için işyeri kayıtları, bordro tanıkları gibi delillerin incelenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Almanya'da sigortalı olan davacının, Türkiye'de daha önce sigortalı olmaması nedeniyle, 506 sayılı Kanun'un Geçici 81. maddesi kapsamında borçlanma yaparak yaşlılık aylığı talebinde bulunması üzerine, yerel mahkemece verilen direnme kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının Almanya'daki sosyal sigorta giriş tarihini Türkiye'deki giriş tarihi olarak kabul ederek, Geçici 81. maddeye göre borçlanma yapması gerektiği yönündeki direnme kararının uygun bulunmasına rağmen, Özel Daire'nin yaşlılık aylığı tahsis koşullarını ve diğer temyiz itirazlarını incelememesi nedeniyle, dosyanın eksik incelemeyle Özel Daire'ye geri gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 15.12.1993-14.01.1995 tarihleri arasında davalı şirkette çalıştığına dair hizmet tespiti talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, işe giriş bildirgesinin varlığı, tanık beyanları, sigorta teftiş kurulu raporu ve emsal Yargıtay kararları doğrultusunda davacının davalı işyerinde çalıştığının tespit edilerek hizmet tespiti davasının kabulüne karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz başvurularının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.