Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Taşınmaz Vasfı”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi haklara dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasına asli müdahale talebinde bulunan mirasçının, 10 yıllık hak düşürücü süreyi geçirdikten sonra yaptığı müdahale talebinin kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin asli müdahale talebinde bulunan mirasçı tarafından geçirildiği gözetilerek, asli müdahale talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, bazı taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı ve davalıların bu taşınmazlar üzerinde 20 yıllık zilyetlik hakkı kazanıp kazanmadıkları hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların bir kısmının 6831 sayılı Orman Kanunu'nda tanımlanan orman sayılan yerlerden olduğu, bir kısmının ise davalılar tarafından 20 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız zilyetliğin bulunduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi'nin davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, tespitlere dayanak oluşturan kayıtların içeriği, taşınmazların vasfı ve tarafların zilyetlik durumlarının belirlenmesinde eksik inceleme yapıldığı iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tespite esas kayıtları ve tarafların zilyetlik durumlarını yeterince araştırmadan, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporlarına dayanarak karar verdiği, taşınmazların vasıflarını ve sınırlarını belirlemede eksik inceleme yaptığı, tarafların iddia ve savunmalarını tam olarak değerlendirmediği ve HMK'nın ilgili hükümlerine uygun bir yargılama yapmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş orman kadastrosuyla orman sınırları içinde kaldığı belirlenen ve tapuda mera vasfıyla kayıtlı taşınmazın, orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle açılan davada, dava konusu taşınmazın istinaf aşamasında orman vasfıyla tescil edilmiş olması nedeniyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın dava tarihinde mera vasfıyla kayıtlı olması nedeniyle davacının hukuki yararının bulunduğu, ancak istinaf aşamasında orman vasfıyla tescil edilmesi nedeniyle kayıtlar arasında çelişkiyi önlemek adına mera kaydının iptali talebinin kabulü, orman vasfıyla tescil talebi yönünden ise davanın konusuz kalması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin hukuki yarar yokluğundan davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş orman kadastrosuyla orman sınırları içinde kaldığı anlaşılan ve mera vasfıyla kayıtlı olan taşınmazın, orman vasfıyla Hazine adına tescili istemi ile mera kaydının iptaline ilişkin açılan davada, davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın dava tarihinde mera vasfıyla kayıtlı olması nedeniyle davacının hukuki yararının bulunduğu, ancak taşınmazın istinaf aşamasında orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle mera kaydının iptali talebi yönünden davanın kabulü, orman vasfıyla tescil talebi yönünden ise konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında mera olarak tespit edilen taşınmazın mülkiyeti iddiasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğine dayanarak taşınmazı iktisap edip edemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazın kadastro çalışmalarıyla mera vasfıyla tespit edildiği, davacıya ait parselin sınırının mera olarak belirlendiği, meraların özel mülkiyete konu olamayacağı ve zilyetlikle iktisap edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazların mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti ve bazı taşınmazlar üzerindeki muarazanın önlenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, yargılama usulü ve ilk derece ile istinaf mahkemesi kararlarındaki gerekçeler birlikte değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddia olunan mera vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın, geçmişte kesinleşmiş mahkeme kararıyla mera olarak tespit edildiği ve davacının imar ve ihya faaliyetlerinin bu vasfı değiştirmeyeceği gözetilerek, davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, çekişmeli taşınmazların vasfının ne olduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri uyarınca zilyetlikle edinilmeye elverişli olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, taşınmazların imar ve ihya edilerek zilyetlikle edinilmeye elverişli hale getirilip getirilmediği, zilyetlik kazanma şartlarının oluşup oluşmadığı ve taşınmazların vasfının belirlenmesi hususlarında yeterli araştırma yapmadan karar vermesi ve delilleri eksik değerlendirmesi, ayrıca taşınmazların orman vasfında olmadığının tespit edilmesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazların özel orman niteliğinde olup olmadığı ve davacıların mülkiyet iddialarının dayanağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, özel orman iddiasının araştırılması ve tespiti için yeterli inceleme yapmadığı, orman kadastrosu ve tahdit haritalarının karşılaştırılması, sınır noktalarının belirlenmesi ve uzman bilirkişi incelemesi gerektiği gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazların mülkiyetinin ve vasfının (mera, tarla, çayır vb.) doğru belirlenip belirlenmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazların vasıflarını tespit ederken yeterli araştırma ve inceleme yapmadığı, hava fotoğrafları ve eski tarihli belgeler gibi delilleri değerlendirmediği, bazı davalarda taraf sıfatı bulunmayan kişiler hakkında hüküm kurduğu, bazı davalarda ise usulüne uygun müdahale taleplerini dikkate almadığı ve hüküm gerekçelerinin yetersiz ve yasal düzenlemelere uygun olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş ilam ile orman vasfında olan ve hükmün infazıyla orman vasfıyla Hazine adına tescil edilen taşınmaz için açılan mera kaydının iptali ve orman vasfıyla tescili davasında hukuki yararın bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın dava tarihinde mera vasfıyla tapuda kayıtlı olması ve mera özel sicilinde kaydının bulunması nedeniyle davacının hukuki yararının mevcut olduğu, taşınmazın istinaf aşamasında orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle de Bölge Adliye Mahkemesince kayıtlar arasında çelişkiyi önlemek adına mera sicilinden terkin talebi yönünden davanın kabulüne, orman vasfıyla tescil talebi yönünden ise konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.